| Sorduğun için sağol. Aradığım bir şey. Bir ay önce gökyüzünden düşmüş olmalı. | Open Subtitles | شكراً لسؤالك ، هناك شئٌ آخر كنت أبحث عنه لقدسقطمن السماءمنذ قرابةالشهر،لكنه ليسقنبلة. |
| Charles Sokağı'nda cenaze oluyordum nerdeyse ve çağrı cihazımı kaybettim. Ama iyiyim, Sorduğun için sağol. | Open Subtitles | حسناً ، لقد فقدت جهاز النداء عندما تعرضت لحادث سير في شارع تشارلز ، ولكنني بخير ، شكراً لسؤالك عني |
| Neredeyse son sınıf oldu, inanması çok zor. Sorduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | إنها بالكاد تخرجت، إنه من الصعب تصديق هذا، شكراً على السؤال. |
| Evet. İyiyiz. Sorduğun için sağol. | Open Subtitles | نعم نحن بخير ، نحن بخير شكراً لك على السؤال |
| Lanet olsun hayır! Sorduğun için sağol. Craig? | Open Subtitles | لا ، ولكن شكراً على سؤالك لن يضايقني سؤلك |
| Yo, gayet iyiyim. Sorduğun için sağ ol. - Herkes iyi mi? | Open Subtitles | لا، انا بخير شكرا للسؤال هل الجميع بخير؟ |
| Son on gündür sürekli sarhoş gibiyim. Sorduğun için sağ ol ama hayır. Gerçi bunu istediğim doğru. | Open Subtitles | لقد كنت ثملا طوال الأسبوع ولكن , شكرا لسؤالك |
| Sorduğun için teşekkürler. Ve detektif? - Teğmen. | Open Subtitles | في فراش غالي الثمن وشكراً لسؤالك بالرغم من ذلك |
| Hala başkasıyla mutlu bir evliliği var. Sorduğun için sağ ol. | Open Subtitles | اوه هي مازالت سعيدة بزواجها لشخص ما شكرا لسؤالك |
| Sevgililer Günü bizim için yılın en yoğun günlerinden biridir bu yüzden Sorduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | لأن عيد الحب يُعتبر من أكثر الليالي التي نعمل فيها في السنة، لذا شكرًا لسؤالك. |
| Seni gördüğüm için daha kötü, Eric. Ama Sorduğun için sağol. | Open Subtitles | أسوأ ، عندما رأيتك إيريك لكن شكرا لسؤالك |
| Sorduğun için sağ ol Profesör. | Open Subtitles | أوه، شكراً لسؤالك يا بروفيسور، قد تم تجنيدي |
| Kızımla bu tarz bir konuşma yapacağım aklımın ucundan bile geçmezdi ama Sorduğun için sag ol, bebeğim. | Open Subtitles | هذه ليست محادثة أود أن أجريها مع ابنتي نهائياً لكن مشكورة على السؤال, يا حلوتي |
| Rehabilitasyon harikaydı. Sorduğun için sağ ol. | Open Subtitles | حسنا مخيم إعادة التأهيل كان عظيما , شكرا لك على السؤال |
| Hayır, ama Sorduğun için teşekkürler. Gerçekten çok hoştu. | Open Subtitles | لا، ليس حقاً، لكن شكراً على السؤال ذلك لطيف حقاً |
| Doğum kontrol haplarımı buldum. Sorduğun için sağol baba. | Open Subtitles | كلا, وجدت حبوب منع الحمل, شكراً على سؤالك يا أبي |
| Yeni kitabım Nisan'da çıkıyor. Sorduğun için teşekkür ederim. - Harika. | Open Subtitles | كتابى الجديد سيصدر فى أبريل شكرا على سؤالك |
| Sorduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على سؤالك من سيحضر لي بعض الحلوى ؟ |
| Seni özledim. " Sorduğun için sağ ol. | Open Subtitles | إفتقدتك أتعرفي هذا، لاني شكرا جزيلا للسؤال |
| Az kalsın vuruluyordum, ama iyiyim. Sorduğun için sağol. | Open Subtitles | ما زلت في حالة نفسية قلقة من إطلاق النار ولكني سأكون بخير شكرا للسؤال |
| Az daha öldürdüğün adam iyi bu arada, Sorduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | اتَعْرفُ ذلك الرجلِ الذي كدت ان تقتله انه بخير، بالمناسبة شكراً للسُؤال |
| Bu arada ben de iyiyim, Sorduğun için teşekkürler. | Open Subtitles | و أنا بخير بالمناسبة شكرًا علي سؤالك |
| Ben zaten Jim'in içine geldim ama Sorduğun için sağ ol. | Open Subtitles | جئت بالفعل داخل جيم، لكن شكرا لك ليسأل. |
| - Bana Sorduğun için pişmanmısın? | Open Subtitles | -هل تشعر بالأسف على طلبك منى ذلك ؟ |
| - Beğendim. Sorduğun için sağ ol. | Open Subtitles | نعم , تعجبني شكراً على سؤالكَ |
| Mayonez kavanozu sıçmışım gibi, ama Sorduğun için sağ ol. | Open Subtitles | أشعر وكأنّني أنجبتُ مرطّبا مايونيز، لكن شكراً على سؤالكِ |
| Üç kere Sorduğun için sağ ol. | Open Subtitles | لقد كنت على ما يرام. شكرا ل يسأل... |