En azından, aile sorumlulukları olan kişiler için olduğu gibi, diğer senaryolar için geliştirdiğimiz esneklik politikalarını ve stratejilerini uygulamak zorundayız. | TED | على أقل تقدير، نحن بحاجة لتطبيق سياسات واستراتيجيات مرنة، قمنا بتطويرها لسيناريوهات أخرى، مثل التي طورناها للأشخاص الذين لديهم مسؤوليات عائلية. |
Sonsuz sosyal sorumlulukları yoktur ve mantıklı yatırım ile finans teorisi sürdürülebilirlikten aşağı değildir. | TED | ليست لديهم مسؤوليات مجتمعية غير محدودة، ونظرية المالية والاستثمار الحذر ليست مشتقة عن الاستدامة. |
Hatırladığıma göre sen sorumlulukları olmayan bir kız arıyordun. | Open Subtitles | يبدو بأنه علي أن أذكرك أنك تريد فتاة ليس لها أي مسؤوليات |
Bunun üzerine sen nasıl bir gazeteyi idare etmenin getirdiği sorumlulukları üstlenme kararını verdin? Özellikle karmaşa dolu böyle bir zamanda. | TED | فكيف استطعت ان تمسكي بزمام الامور وتتولي المسؤوليات المتعلقة بادارة تلك الصحيفة خاصة في اوقات عصيبة مثل اوقات الصراع الحالي ؟ |
Ve bizim şifreleştirme de sorumlulukları yazdıkları program kodlara yazacak yeni kapıcılara ihtiyacımız var. | TED | ونرد من حراس البوابات الجدد أن يرمزوا ذلك النوع من المسؤولية في الترميز الذي يكتبونه. |
Senin gibi insanlar sanki hiç kişisel sorumlulukları yokmuş gibi davranıyorlar. | Open Subtitles | من هم مثلك يزعمون أنه ليس هناك شئ، يسمي مسئولية شخصية. |
Demokrasi; düşünen, tartışan ve kamu meseleleri için kamu sorumlulukları alan vatandaşlar olmaksızın işleyemezdi. | TED | الديمقراطية لا يمكن أن تعمل دون مواطنين يتفاوضون ، يتناقشون و يضعون على عاتقهم مسئوليات من أجل الشؤون العامة |
- Ama evlilik için çok fazla sorumlulukları vardı ve sanırım asla doğru kadını bulamadı, | Open Subtitles | لكن كان لديه مسؤوليات كثيرة على الزواج وأظنه لم يجد المرأة المناسبة |
Biliyorsun, genç yetişkinlerin bazı sorumlulukları vardır... | Open Subtitles | لكن تعلم أن الشبان المراهقين لديهم مسؤوليات |
Tam olarak, efendim. Siz Hava Kuvvetleri'nin büyük sorumlulukları olan bir generalisiniz. | Open Subtitles | بالضبط سيدي , أنت جنرال في القوات الجوية مع مسؤوليات هائلة |
Hayatında bir kez olsun adam gibi hareket et ve ünvanının getirdiği sorumlulukları kabul et. | Open Subtitles | وأخيرا تصرف حسب موقعك في الحياة وتقبل مسؤوليات لقبك العظيم |
Sana bir şey söyleyeyim. Kral olmak sorumlulukları beraberinde getirir. Tacı taşıyan kafayı ile gezmek sordur. | Open Subtitles | الملك يتحمل مسؤوليات كثيرة، أن تضع التاج أمر صعب جداً |
Bir de bunu duymak istersin sanırım karına verdiğin milletvekilliği sorumlulukları tam ona göre oldu. | Open Subtitles | وسوف تهتم بمعرفة أن زوجتك تتولى مسؤوليات شؤون البلدية مثل بطة في الماء |
Sadece senin sorumlulukları devralman için, beni beklediğini unutma. | Open Subtitles | فقط تذكر أنك تتوقع مني لأتولي المسؤوليات |
Üzerine binecek bütün o sorumluluklar seni endişelendiriyor,... maddi sorumluluklar, 'artık risk alamam' - sorumlulukları... | Open Subtitles | أنت قلقة من كل المسؤوليات التي ستكون على عاتقك |
Mali sorumlulukları benim üstlenmem konusunda anlaşmıştık hani? | Open Subtitles | أعتقدت أننا إتفقنا بأنني كنت سأتولى المسؤوليات المالية |
Fakat bizim gerçekten sizinlerin bir umumi hayat hissine, bir yurtdaşlık sorumlulukları ile ilişkin bu algoritimlerdeki içlerini şifrelenmesinden emin olmanızdır. | TED | لكننا نحتاج حقا إلى التيقن من أن هذه الخوارزميات مرمزة بنوع من حس الحياة العامة، حس من المسؤولية المدنية. |
Başkalarına karşı sorumlulukları var. | Open Subtitles | أى رجل لدية مسئولية نحو أخرين |
Son olarak üzerinde durulması gereken konu iş yeri sahiplerinin, çalışanları hakkındaki sorumlulukları olsa gerek. Bence başlıca sorumluluğunuz çalışanlarınıza onlardan bir adım sonrasını düşündüğünüzü göstermek, bir plan yapmaya çalıştığınızı kanıtlamaktır. | TED | و لكن أعتقد ما يجب إضافته أيضاً أنه لو لديك بالفعل موظفين، و لديك بالفعل شركة، أعتقد أنه عليك مسئوليات محددة لتُظهر أنك تفكيرك يسبقهم، و أنك تحاول التخطيط. |
Caligula'nın, taşıyacağı sorumlulukları için öğrenmesi gereken daha çok şey var. | Open Subtitles | كان لكاليجولا قدرا ً كبيرا ً للتدرب على المسئوليات التى سيتحملها |
Ben bir Güzeller kadını olmanın verdiği görev ve sorumlulukları yerine getireceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | أنا ... ... أوعدو أن تنجزو واجباتكم و مسؤولياتكم باتجاه أنفسكم كأعضاء بالفرقة |
Güzeller kadını olmanın verdiği görev ve sorumlulukları yerine getireceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | نعد أن ننجز واجباتنا و مسؤولياتنا باتجاه أنفسنا كأعضاء بالفرقة |
Seni aldığımız zaman tüm kart hâmillerinin sorumlulukları olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | -حين ضممتُك ... أخبرتك أنّ لحامل البطاقة مسؤوليّات معيّنة |
Bir sorumlulukları olduğunu söylediler, çünkü okula gitmişlerdi, bir kazançları vardı. | TED | لقد أوضحوا أن لديهم مسؤولية لأنهم ذهبوا إلى المدرسة و كان لديهم ربح. |
Tüketicilerin, diğer insanlara karşı yükümlülükleri, sorumlulukları ve görevleri yoktur. | TED | المستهلكين لم يكن لديك التزامات ومسؤوليات وواجبات لإخوانهم من بني البشر. |