ويكيبيديا

    "sosun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصلصة
        
    • صلصة
        
    • الصلصه
        
    • صوص
        
    • صلصتك
        
    • الصوص
        
    • الصلصلة
        
    Bir de, vejeteryan olarak, umarım sosun içinde et yoktur. Open Subtitles أيضا،ككائن نباتي، أتمنى انه ليس هنالك لحم في تلك الصلصة
    sosun içinde yaşayabilecek olsaydın benim de sosta yaşayabileceğimi düşünmedin mi? Open Subtitles إذا أمكن العيش في الصلصة ألا تعتقد بأني كنت قد سبقتك؟
    sosun bin ruble değerinde olduğu söyleniyor, yine de berbattı. Open Subtitles يقال ان الصلصة قد كلفت الف روبل وهي كانت فظيعة
    O lezzetli kırmızı sosun içinde gelirse çok feci lezzetli gözüküyorlar. Open Subtitles مذاقها كجمال مظهرها. وتأتي معها صلصة حمراء لذيذة.
    büyükannemin benim için yaptığı bu sosun her bir parçası, benim ebedi sürprizimdir. Open Subtitles ان مذاق هذه الصلصه في كل لقمه جيده كما كانت جدتي تحضرها لأجلي
    Biftek sosun var mı, çünkü biftek pişiriyorum. Open Subtitles هل لديك صوص لأنني سأطهو شريحة لحم.
    Senin acı sosun onun ilgisini çekerdi. Open Subtitles -كانت صلصتك الحارة لتثير إهتمامه . -مهلا ...
    Evet. sosun her yere saçılacağını hatırlaman gerek bu yüzden yavaşça al. Open Subtitles أجل، عليكِ أن تتذكري أن الصلصة في كل مكان، لذا، أفعليها ببطء.
    40 şişe acı sosun ve buzdolabında üç kafa vardı. Open Subtitles لديك أربعين نوعا من الصلصة الحارة وثلاثة رؤوس في الثلاجة.
    Harika bir sosun sırrı güzel erimiş baharattır. Open Subtitles سر الصلصة العظيمة هو المرق المتكاثف جيدا
    Sanırım acı sosun hepsini çıkarttım. Open Subtitles لكني أعتقد أني حصلت على كل الصلصة الحارة
    Şimdi bir kez daha sosun içine delice bakın. Open Subtitles الآن نحن يجب أن مرة أخرى أ نحدق بجنون إلى الصلصة
    Salata yapıyordum, sosun üstüne düştü. Open Subtitles لقد كنت أصنع سلطة لنفسي و سقط وودي في الصلصة
    Bence acı sosun işe yaramasını bekleyelim. Open Subtitles أعتقد أن ندع أمر الصلصة الحارة أن يأخذ مفعولهُ جيداً
    Pekala, dinleyin. Salsa sosun içine kemik iliği koyun. Open Subtitles حسناً اسمعوا، أريد أن أضع نخاع العظم في الصلصة الخضراء.
    sosun tadına bakmayın ve onları sarmalamaya devam edin. Open Subtitles لا تدخر الصلصة الساخنة، والاحتفاظ بها تحول.
    Şimdi, sosun kırmızı kabarcıklarını izle ve hayatının nasıl sürebileceğini gör. Open Subtitles الآن، راقب صلصة الفقاعات الحمراء وسترى الحياة التي كان يمكن أن تحصل
    sosun üzerinde ırgat boynu gibi bir katman oluştu. Open Subtitles و صلصة اللحم لديها قشرة عليها كرقبة مزارع
    Ciğer, bal ve badem bol baharatlı sosun içinde. Open Subtitles كبد، وعسل، ولوز في صلصة حارة جداً.
    Fransızların kullandığı sosun aynısını kullandım. Open Subtitles لقد أضفت فى نفس الصلصه الإستخدام الفرنسى لأمعاء الحيوان
    Çikolata sosun. Open Subtitles صوص الشيكولاتة.
    Hayır, çünkü senin sosun değil. Open Subtitles لا، لانها ليست صلصتك
    O senin gizli sosun. Etikete seve seve senin resmini koyarım. Open Subtitles انه الصوص السري الخاص بك أنا سعيد لوضع صورتك على الملصق
    Her biri düştükçe insanın ağzını sulandıran sosun sıçraması görünecek. Open Subtitles هناك رشّة من الصلصلة الشهيّة حتى يحطّ كٌلّ واحدًا منهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد