Senin Standartların gevşekse, benim elimden bir şey gelmez. | Open Subtitles | لا أستطيع المساعدة إن كانت معاييرك متساهلة |
Senin kişisel, mesleki ve ahlaki olarak en kesin Standartların. | Open Subtitles | معاييرك العميقة الشخصية و المهنية و الأخلاقية |
Belli Standartların olmasının bir lanet olduğuna inanmaya başladım. | Open Subtitles | ـ ليس أنت ـ لقد أصبحت أشعر بأن البحث عن معايير يعتبر لعنة |
Disiplin, davranış ve saygıdaki Standartların çözüldüğünü görebiliyordu. | Open Subtitles | وكان يرى أن معايير الإنضباط والسلوك و الإحترام تتدهور |
Bizler uluslararası Standartların çalıştığını iyi biliyoruz, lakin biz onlara tabiyiz. | TED | نحن نعلم أن هذه المعايير الدولية تنجح لأننا بالفعل لدينا واحدة. |
Rastgele otoriteye veya yerel geleneklere göre seçilmiş olan eski Standartların yerini matematiksel ve doğal ifadeler almıştır. | TED | المعايير القديمة المبنية على سلطات تعسفية أو التقاليد المحلية تم استبدالها بعلاقات مستمدة من الرياضيات والطبيعة. |
Hadi, senin Standartların çok yüksek, onlar acımasız | Open Subtitles | هيَا، معاييرك عالية جدَاً إنَها صلدة |
Standartların çok yüksek. Öyle olmalılarda. | Open Subtitles | معاييرك مرتفعة جداً، هذا طبيعي |
Çok yüksek Standartların var. | Open Subtitles | أن معاييرك عالية للغاية |
Standartların çok yüksek. | Open Subtitles | أنت معاييرك عالية |
Standartların birer gerçek. | Open Subtitles | في الواقع، على معاييرك |
Evet. Standartların artık değişti. | Open Subtitles | أجل. معاييرك تغيرت. |
Şirketimizin belli standartları var ve şahsen o Standartların aşağısına tenezzül etmeye hazır değilim. | Open Subtitles | فشركتنا لديها معايير محددة أنا لست على إستعداد لجعلها تنحدر. |
Standartların olduğunu sanıyordum! | Open Subtitles | حسبت أن لديك معايير مرتفعة. |
Yüksek Standartların var. | Open Subtitles | أنت لديك معايير عالية |
Yüksek Standartların var. | Open Subtitles | لديكِ معايير عالية. |
Standartların olması lazım tabii. | Open Subtitles | حسناً, يجب أن تكون لديك معايير... |
Yani bunun işlediğini biliyoruz. Peki bu uluslararası Standartların içeriği ne olmalı? | TED | إذاً فنحن نعلم أنها تنجح. ماذا ستكون محتويات هذه المعايير الدولية؟ |
Bam, bam, bam, bam. Brian, Standartların saçmaca yüksek. | Open Subtitles | براين المعايير الخاصة بك عالية إلى حد السخرية |
Bazılarımız eğer yeteri kadar sarhoş olursan bu Standartların düşeceğinin canlı kanıtı. | Open Subtitles | , أن بعضنا مثال حي على أنك اذا ثملت كفايةً, هذه المعايير ستسقط بشكل ملحوظ. |
Çocuğun IQ dereceleri Standartların çok üzerindeydi ama bütün derslerinden kalıyordu. | Open Subtitles | معدل ذكاء الطفل فاق المقاييس مع ذلك كان يرسب في صفوفه |