Ama ısı suda, havadan daha hızlı bir şekilde dağılır. | Open Subtitles | لكن الحرارة تتبدد من المياه بأسرع مما تفعل مع الهواء |
Balık temiz suda iki kat artar, kirli suda değil. | Open Subtitles | السمك يتكاثر في المياه العذبة و ليس في المياه الموحلة |
- Beynimiz suda değil, bu yeni durumda beynimiz tam burada! | Open Subtitles | مُخنا ليس بالماء فى هذه الحالة الجديدة مُخنا يتواجد هُنا تماماً |
Çocuklar kumsaldayken çoğu suda oynamayı sever. | TED | عندما كان هناك أطفال على الشاطئ، معظمهم يحبون اللعب بالماء. |
Bir kez kurudu mu suda çözülmeyen polivinil asetat emülsiyonu. | TED | ومستحلب خلات البولي التي لا تذوب في الماء بعد جفافها. |
Taşıyıcı anne Nuyen'i suda doğurdu. Tony'yle ben de küvetteydik. | Open Subtitles | حينما نزل ماء أم ناينى كنت انا وتونى أمام حوضها |
Bu kadar ölüm sonrası predasyondan anladığım kadarıyla siz onu çıkarmadan önce suda sekiz ya da on saat geçirmiş. | Open Subtitles | ومن شدة افتراس جسدها بعدما ماتت أخمن أنها تواجدت في المياه لأكثر من 8 أو 10 ساعات قبل أن تسحبوها |
Bir eyalet polisi, taş ocağındaki suda bir şey bulmuş. | Open Subtitles | وجد أحد عناصر شرطة الولاية شيئا في المياه ضمن المقلع. |
Çoğu zaman yüreğimiz ağzımızda dolaşıyoruz... ...çünkü bilinmeyen bir bölgede... ...suda araba kullanarak.... ...ilerliyoruz. | TED | ولكنه ايضاً يوم خطر .. نحن نقضي الكثير من الوقت ونحن نعبر المياه وهي مناطق مجهولة |
Çünkü daha temiz ve sakin bir su olursa, bu suda yeni bir yaşam şeklini hayal edebilirsiniz. | TED | لأنه ان كان لديك مياه نظيفة وبطيئة يمكنك أن تتخيل طريقة جديدة للعيش مع هذه المياه. |
sadece üzerinde bir fokun oturduğu suda bölünmüş bir buzul. | TED | ولكن كان هناك كهف جليدي في المياه .. ودخلت اليه فقمة البحر |
Hele ki, yerlerde, (kal), hatta daha kötüsü, suda, (lokvi) -- bu onları çileden çıkaracaktır. | TED | معاذ الله أن يلعبوا في الطين، أو المياه القذرة ، والتي ستقتلهم. |
Pirinç, durgun suda iyi yetişmesine rağmen çoğu pirinç çeşidi eğer üç günden fazla su içinde kalırsa ölür. | TED | على الرغم من أن الأرز ينمو بشكل جيد في المياه الراكدة فإن أغلب أنواعه تموت إذا غُمرت بالماء لأكثر من ثلاثة أيام. |
Üç kız çocığu suda ıslattıkları ekmek parçasını yiyorlar. | Open Subtitles | ثلاثة أطفال يغمسون الخبز بالماء كي يأكلونه |
Ellerim soğuk suda ama avuçlarım terliyor. | Open Subtitles | إني أقف هنا بكفوفي الحلوة ويداي بالماء البارد |
Deniz kaplumbağalarının suda kayması için daha düz ve hafif kabukları vardır. | TED | سلاحف البحار ذات أصداف ملساء ولامعة؛ من أجل حركة سلِسة في الماء. |
Geçen hafta bir mahkûmu hapishane koridorunda bir kova suda boğulmuş hâlde buldular. | Open Subtitles | ،الأسبوع الماضى لقد وجد سجين مات فى مدخل السجن غريقاً فى ماء الاسطبل |
Sahil Güvenlik 40. iskelenin orada Hudson'da bir şeyin suda olduğunu görmüşler. | Open Subtitles | خفر السواحل رصدوا للتو شيء مغموراً بالمياه في هدسون مقابل الرصيف 40 |
suda olduğum anda midem bulanmaya başlıyor. | Open Subtitles | بمجرد أن أصل للماء أبدأ في الشعور بالغثيان |
suda bir sürü sintine artığı olurdu. | Open Subtitles | الكثير مِنْ ملوثِ قاعِ السفينة في الماءِ. |
suda ve karada hiçbir etobur bizi onun kadar dehşete düşüremez. | Open Subtitles | لا يوجد مفترس سواء في البحر او على اليابسة لديه القدرة لزرع مثل هذا الخوف العميق في انفسنا |
suda yaşayan hayvanların hepsinin tüysüz olduğu söylenemez. Mesela deniz samuru tüylüdür. | TED | لا يمكن القول ان جميع الحيوانات المائية عارية انظر الى ثعلب الماء |
Tekne suda hızlı gitmeli, yoksa dümeni kullanamazsınız. | Open Subtitles | علي القارب ان يكون اسرع من المياة او سيصعب عليك توجيهه |
Siz de 9 ay suda yaşasaydınız, siz de tükürürdünüz. | Open Subtitles | إن عشت تحت الماء لتسعة أشهر كنت لبصقت الكثير أيضاً |
suda hareket edişleri karadaki hareketlerinden üç kat daha hızlı, bunun sırrı da... | TED | يمكنهم السباحة فى الماء ثلاث مرات أسرع من مشيهم على الأرض يبقى طافيًا |
Ama artık, herkes fillerin suda yaşayan bir atası olduğunu kabul ediyor. | TED | و لكن في هذا الوقت الجميع اتفق على وجود اسلاف مائية للفيلة. |
suda 15 metre derine dalabilirim. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اغطس تحت سطح الماء لعمق 50 قدما |
Kuyruklu yıldızda bulduğumuz bulgular: Bu şey suda yüzebilir. | TED | ألخص لكم هنا النتائج بشأن المذنب: هذا المذنب يطفو على الماء. |