Nasıl yapılacağı ile alakalı biraz sıradışı üç fikir sunmak istiyorum. | TED | وأريد أن أقدم ثلاث أفكار حدسية قليلاً لكيف يمكن القيام بذلك. |
Uyuşturucuyla mücadeleye 250.000 dolar sunmak benim için büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي الفخر أن أقدم.. مع هدا التبرع ب250,000 دولار.. |
Bir ödül kazandığımda bu oldukça çılgın dileği sunmak zorundaydım. | TED | عندما فزت بالجائزة، كان علي تقديم هذه الرغبة المجنونة تمامًا. |
Şimdi size Tv'de hiç gösterilmemiş yeni bir gösteri sunmak isterim. | Open Subtitles | والآن أريد تقديم فقرة جديدة لم تعرض على التلفاز من قبل. |
Bugün beni ben yapan şeylere dair fikir vererek yeni bir bakış açısı sunmak istedim. | TED | لإعطائكم تبصرة فيما أنا عليه اليوم أردت أن أعرض عليكم منظورًا جديدًا. |
İşlerin nasıl yürüdüğünü anlamak istiyorlar ve bunu grup hâlinde yapmak istiyorlar, tıpkı topluluğa dersler sunmak için malzemelerimizi kullanan Washington D.C.'deki hackerlar gibi. | TED | يرغبون في معرفة كيفية عمل الأشياء، ويريدون أن يعملوها في مجموعات، مثل نادي القراصنة هذا في واشنطن، العاصمة، الذي يستخدم موادنا لتقديم دورات للمجتمع. |
Ama boks tarihinin efsanelerinden birini sunmak istiyorum.. | Open Subtitles | لكن أريد أن اقدم واحد من افضل ملاكمينا الخالدين |
Uyuşturucuyla mücadeleye 250.000 dolar sunmak benim için büyük bir zevk. | Open Subtitles | إنه لمن دواعي الفخر أن أقدم.. مع هدا التبرع ب250,000 دولار.. |
Buraya Asyalı insanlar için dizayn ettiğimiz... yeni ürünü sunmak için geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا كي أقدم لكِ خطنا الجديد في منتجاتنا مصممة خصيصاً للأسيوين |
Size bu sonbaharın sonuna doğru sunmak için üzerinde çalıştığımız bir prototipin demosunu izlettirmek istiyorum. | TED | أريد أن أقدم لكم عرضاً مبسطاً عن الفكرة والتي نعمل على إطلاقها في الخريف القادم |
Bugün kü konuşmada erken yaşta eğitime yatırım yapmanın bir kamu yatırımı olarak niçin anlamlı olduğuna dair farklı bir görüş sunmak istiyorum. | TED | في حديث اليوم، أريد أن أقدم فكرة مختلفة عن سبب يجعل من الاستثمار في التعليم المبكر للأطفال هي فكرة وجيهة باعتبارها استثمارا عاما. |
Ayrıca mantıklı bir şeyler sunmak yerine avukatından doğruları saklaman suçluluk kokuyor. | Open Subtitles | والأختفاء عن محاميكِ عوضاً عن تقديم أي شيء ينجيكٍ من تلك الورطة |
Arkeolojiye özgü durumu dünyaya sunmak zorundaydım. | TED | كان علي تقديم قضية علم الآثار إلى العالم. |
Bilirsiniz, Fransızca konuşan bir seyirci önünde sağlam bir argümanı, iyi tartışarak, hoş bir sesle İngilizce sunmak, işe yaramayacaktır. | TED | كما تعلمون، تقديم مناقشة سليمة، بشكل جيد، محكمة و باللغة الإنجليزية أمام جمهور فرنكفوني لن يحقق الغرض. |
Bugün yapacağım şey sizlere bir önizleme sunmak, şu an üzerinde çalıştığım, bir sonraki sergiden. Bu serginin ismi "Tasarım ve Elastik Zihin." | TED | و ما سأقوم بعمله اليوم هو أن أعرض لكم فكرة عامة عن المعرض القادم الذي أعمل عليه، و أسمه "التصميم و العقل المطاط" |
Bir yıl önce sanat projelerimizi sunmak için Berlin'deki İsviçre Büyükelçiliği'ne davet edildik. | TED | منذ عام، تمت دعوتنا من قبل السفارة السويسرية ببرلين لتقديم مشاريعنا الفنية. |
Bayanlar baylar, sevgili kızım Suzanne ile partneri Thomas Anderson'ı sizlere sunmak benim için büyük bir zevk. | Open Subtitles | .ساداتى و سيداتى .هذا من دواعى سرورى ان اقدم لكم .ابنتى الوحيده سوزان .و صديقها تومى اندرسون |
İşin gerçeği Michael babası tutuklandığından beri onunla hiç konuşmamıştı, ve o da istifasını resmen kendi sunmak istedi. | Open Subtitles | فى الحقيقه مايكل لم يتحدث لوالده منذ القاء القبض عليه و قرر ان يعطى والده كياسة ان يقدم له استقاله رسميه |
Polis ve belediyeyi temsilen size Francis Kilisesini sunmak istiyoruz. | Open Subtitles | بإسم الشرطة ومكتب رئيس البلدية، نود أن نقدم لك استخدام |
Şimdi... jüriye birkaç basit soru sunmak. | Open Subtitles | و الأن خطتى تقضى بتقديم أسئلة بسيطة إلى المحلفين |
Ailemin papalık tehditi altında olduğunu duyunca, yardımımı sunmak için evime geri döndüm. | Open Subtitles | سمعت عن التهديدات التي تواجهها عائلتي من البابا لقد عدت للوطن لأقدم مساعدتي |
Lafı daha fazla uzatmadan size çikolataları sunmak istiyorum. | Open Subtitles | بدون المزيد من المقدمات أقدّم لك تشكيلة قطع الشيكولاتة. |
Beni kilise mahzenine götür. Hürmetlerimi sunmak istiyorum. | Open Subtitles | خُذنى غلأى سِردابك الخاص أريد إظهار بعض الإحترام. |
Bugüne kadar bu sektörde şu anda sizlere sunmak üzere olduğum gibi bir teklif, hiç yapılmamıştır. | Open Subtitles | لم يحدث من قبل في تاريخ هذه الصناعة تم تقديم عرض كالذي أنا على وشك تقديمه لكم |
- Bugün burada, sevgili dostumuza son kez saygımızı sunmak için toplandık. | Open Subtitles | نحن نجتمع هنا اليوم لنقدم فائق الإحترام لفقيدنا الشريف |
Sorun değil. Onun için gelmedim. Sana yeni bir fırsat sunmak için buradayım. | Open Subtitles | لا بأس، ليس هذا سبب مجيئي إلى هنا، جئتُ لأعرض عليكَ فرصة جديدة |
Ayrıca TED arkadaşlarıma da şükran ve saygılarımı sunmak istiyorum... ...June Arunga, James Shikwati, Andrew ve diğer TED arkadaşlarıma. | TED | كما أود أن أعبر عن تقديري و احترامي لمنتسبي TED -- جون أرونغا, جيمس شيكواتي, اندرو و باقي منتسبي TED |