Türkler, alttan tünel kazmayı denemiş; ama temellerin çok sağlam olduğunu anlamıştır. | TED | حاول الأتراك حفر سرداب تحت الأسوار ولكنهم وجدوا أن الأساسات شديدة الصلابة |
#Türkler gibi fes ve çarık giydiler... #...aynı yiyeceği yediler... #...birlikte sıkıntı çektiler... #...yük işlerinde, ulaşımda eşekleri kullandılar. | Open Subtitles | كانوا يرتدون نفس الملابس التي يرتديها الأتراك الطربوش و الصندل يأكلون من نفس الطعام و يعانون من الحرارة معاً |
#Beşyüz küsur yıl önce, bölge Türkler tarafından istila edildi... #...o günden sonra, Yunanlar ve Ermeniler burada yaşadılar... #...ama azınlık olarak. | Open Subtitles | لكن قبل حوالي 500 عام تم اجتياح هذه الأرض من قبل الأتراك و منذ ذلك اليوم يعيش اليونانيون و الأرمن هنا لكن كأقليات |
Emin olun Türkler sizin beklediğiniz değil, kendi istedikleri vakitte Floransa'ya ateş yağdıracaklardır. | Open Subtitles | وأعتقد أن الاتراك سيمطرون جحيماً على فلورنسا في جدول مواعيدهم , ليس جدولك |
Özellikle size havale ediyordum, burada iyi bir işiniz var Türkler sizi seviyor, sizin de ilişkileriniz iyi. | Open Subtitles | لقد كنت أشير اليك على وجه الخصوص فأنت لديك عمل جيد هنا الأتراك يحبونك و أنت تملك عملا جيدا هنا |
Türkler suratlarına tükürür, bunlar "yağmur yağıyor" derler. | Open Subtitles | يقوم الأتراك بالبصق في وجوههم فيقولون لهم لابد أنها السماء هي التي تمطر |
Bu arada, Türkler Karahisar'ı ele geçirdi. | Open Subtitles | في هذه الأثناء كنا نقع تحت احتلال الأتراك |
Kahretsin, çıkmaz yol. Türkler duvarı örmüş olmalı. | Open Subtitles | تبا انها نهاية مسدودة الأتراك لا بد وأنهم قاموا بسدها من اعلى |
Kinci Türkler kaleye bir mesaj göndermişlerdi. | Open Subtitles | قام الأتراك الحاقدين بقذف سهم يحمل رسالة إلى داخل القلعة |
Müslüman Türkler Kıbrıs yakınlarında mevzilenmişler. | Open Subtitles | ربابيننا يخبرونا بأن الأتراك المسلمين تم رصدهم بالقرب من قبرص |
Eğer durduramazlarsa, Türkler Hristiyan kıyılarına ulaşır. | Open Subtitles | إذا ما كان بالإمكان احتوائهم فإن الأتراك سيجدون طريقهم إلى السواحل المسيحية |
Türkler, Süveyş'i ele geçirmek için yardım etmeyi kabul ettiler ve 19.000 kişilik bir kuvvet tahsis ettiler. | Open Subtitles | وافق الأتراك على المساعدة في الاستيلاء على قناة السويس وكرسوا لذلك قوات بلغت 19 ألف جندي |
Türkler, kanalı, savunma pozisyonu almış 30.000 Hintli asker ve 9 İngiliz savaş gemisi tarafından korunur buldular. | Open Subtitles | اكتشف الأتراك أن القناة تحرسها تسع سفن حربية بريطانية وقوات هندية يبلغ عددها 30 ألف رجل متمركزة في خنادق دفاعية |
Kalan son Türkler kahramanca savaşsa da. | Open Subtitles | ياله من قتال بطولي خاضه الأتراك الأخيرون |
Türkler uzatılmış iletişim hatları boyunca çok savunmasızdılar. | Open Subtitles | كان الأتراك أكثر ضعفاً في خطوط اتصالاتهم الطويلة |
Türkler O'nu, daha depoda öldürmüştü. | Open Subtitles | اولئك الأتراك قاموا بقتلة في ذلك المستودع |
Söylentiye göre Türkler bazı adamlarını kesmisler. | Open Subtitles | يقولون أن الأتراك قاموا بتعذيب بعض من رجالك |
Türkler bana servet ödüyor, ama ben fakirim! | Open Subtitles | ان الاتراك يدفعون لى بالعملات الدهبية, ولكننى مازلت فقيرا |
Adamlarımdan biri ölmüştü ve o Türkler, kebap bıçağının yanlış tarafında olmanın ne demek olduğunu öğrenmek üzereydiler. | Open Subtitles | مات واحد من رجالي وأولئك الاتراك على وشك ان يكتشفوا أنهم عبثوا مع الأشخاص الخطاء |
Yakında Türkler Viyana üzerine yürüyecekler. Yo, imkanı yok, Marco. Niye böyle yapsınlar ki? | Open Subtitles | قريباً سوف يسير الترك نحو القلب كلا هذا غير ممكن |
"Babam sizin 'Pis Türkler' olduğunuzu söyledi de ondan." | Open Subtitles | قال"لأن والدي يقول أنكم أتراك حقراء" |
Ama Türkler'e karşı donanmamızı kim komuta edecek? | Open Subtitles | و لكن من الذي سيقود اشغالنا ضد " الأسطول التركي"؟ |