Ve taraflar geceye dek birbirlerini kollayarak, pozisyonlarını bozmadılar. | Open Subtitles | لذا كل من الطرفين وقف على موقفه حتى الليل |
Anlaşma gereği şartlar taraflar arasında gizli kalacak. | Open Subtitles | و طبقا لشروط ذلك الإتفاق البنود المحددة ستظل سرية بين الطرفين |
taraflar çarpışmaya karar kıldı ve koşulları kabul ettiler. | Open Subtitles | وافق الطرفان على القتال ووافقا على الممارسات المتبعة |
taraflar merhamet istememek ya da göstermemek hususunda anlaştı. | Open Subtitles | وقد وافق الطرفان أيضاً على عدم طلب أو منح أي رحمة |
taraflar her tanığı sadece bir kez çağırabilecekler. | Open Subtitles | إشترط أطراف النزاع على إستدعاء كل شاهد لمرّة واحدة |
Kardeşinin suratına bir yumruk at. Başladı. taraflar 200'üncü yıl dönümü kavgasındaki gibi ayrılsın. | Open Subtitles | أريدك أن تلكم أختك في وجهها أطلق على نفس الجوانب بالذكرى المئوية الثانية للشجار |
Ama aralarındaki tüm bu karmaşıklıkların en kötü anlarında bile, tüm taraflar her zaman birbirlerine elini uzattı. | TED | لكن حتّى خلال أسوأ الأوقات من العزل، كان هناك اتصال بين كل الأطراف. |
Aynı savaş, farklı taraflar. | Open Subtitles | انها نفس الحرب ونحن فى جانبين مختلفين |
Her biri ilk çalışta açıldı ve her birinde taraflar arasında hiçbir konuşma olmadı. | Open Subtitles | كلها استُجيبَ لها بعد الرنّة الأولى بدون أيّ كلام بين الطرفين ، أتفهم ؟ |
taraflar maddelerde anlaşana kadar, barut fıçısının üzerinde oturursunuz. | Open Subtitles | حتى يوافق الطرفين على الشروط فأنت تجلس على برميل من البارود |
- İyiyim ama taraflar arasındaki konuşma çıkmaza girdi. | Open Subtitles | أنا بخير، لكن المحادثة بين الطرفين انتهت بطريق مسدود |
O yılın sonbaharında taraflar, sorunun çözümü için uğraşıyormuş gibi yaptı. | Open Subtitles | ...و بقليل من حسن النوايا لدى كلا الطرفين... عادت المهزله الدبلوماسيه للعمل مره أخرى... |
Ben evliliği, eşit taraflar arasında yapılan ömür boyu bir ortaklı k olarak görüyorum. | Open Subtitles | أرى أن الزواج حياة مشتركه بين الطرفين |
Söz konusu taraflar birbirlerinin ruhlarını keşfetmeye devam ederlerse, Ruh Eşleri firması herhangi bir bulaşıcı hastalıktan, sinir rahatsızlığından ya da ani kilo almadan sorumlu değildir. | Open Subtitles | لو قرأ الطرفين لأكتشفوا أن " رفيق الروح المتخصصة " ليست مسؤلة عن اي أمراض معديه |
Saatler süren çalışmaların ardından taraflar nihayet ateşkesi kabul ettiler ve her iki başkan da imza attılar. | Open Subtitles | بعد ساعات من العمل اتفق الطرفان على وقف اطلاق النار... ...ووقع الرئيسان على المعاهدة |
"taraflar işbu vesile ile bu evliliğe birlikte yaşama beklentisi olmadan karı kocalık ilişkisi, sadakat ya da ilişkiye girmeme beklentisi olmadan taraf olmayı kabul etmişlerdir." | Open Subtitles | "بموجب هذا يقر الطرفان إنّهما يدخلا علاقة الزواج هذي دون توقعات لمعاشرة، |
taraflar hazır Sayın Yargıç. | Open Subtitles | الطرفان حاضران سيادتك |
Yapma ama! Fransa'da da yok mu böyle meraklı taraflar? | Open Subtitles | . لديك أطراف مهتمة فى فرنسا أيضاً |
İlk olarak, olaya dahil olan taraflar var. | Open Subtitles | أولا وقبل كل شيء, هنالك أطراف الحادث. |
Dr. Torres, Dr. Robbins velayet duruşmaları, istisnasız olarak her zaman taraflar için çok zor geçer. | Open Subtitles | (يا دكتورة (توريس) ... و يا دكتورة (روبينز محاكمة حق الحضانة ، بدون إستثناء صعبة جدّاً على كُل أطراف النزاع |
AÇIK SEÇME KAYDI taraflar | Open Subtitles | التسجيل لتجربة الأداء مفتوحة الجوانب |
taraflar olmasa, her şey yıkılırdı. | Open Subtitles | بدون الجوانب كل شيء سيتداعى |
Tüm taraflar bir fırsatı kaçırmak için hiçbir fırsatı kaçırmadılar. | TED | كلّ الأطراف لم يضيّعوا أيّ فرصة تضييع فرصة. |
Yan taraflar maun, boyun bölgesi gül ağacı ve vintage tarzda sırtı vardır. | Open Subtitles | ..لديكَ جانبين "ماهوجني" وعنق لوحة الفريتس من خشب "الورد" ظهرٌ متفاتح |