ويكيبيديا

    "tb" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تيموثي بيكر
        
    • مرض السل
        
    • سل
        
    • التدرن
        
    TB: Bu ortak bahçede, iki politünelimiz var, böylece yıl boyunca yetiştirebiliyoruz. TED تيموثي بيكر: في حديقة الحي لدينا دفيئتان بلاستيكيتان لنزرع أطعمةً طوال السنة.
    TB: Tarih dersinde çikolatanın tarihi hakkında konuşuyoruz ve böylece tüm bir konuyu işleyebiliyoruz. TED تيموثي بيكر: أما حصص التاريخ فنتحدث فيها عن تاريخ الشوكولاتة كي نستطيع ربطه بأحد موضوعات التاريخ.
    TB: Matematikte başarısız olduğunda, yaşam ömrün 10 yıl kısalmıyor. TED تيموثي بيكر: إذا لم تحصل على امتياز في الرياضيات لن يقل عمرك 10 سنوات.
    Günümüzde hastalık hala 30 ülkede yaygın durumda, birçoğu TB'yi kötüleştiren ve belirtileri gizleyen davaları tetikleyen diğer sağlık krizleriyle yüzleşmekte. TED ولا يزال هذا المرض منتشر في 30 دولة إلى يومنا هذا، معظم هذه الدول تعاني من أزمات صحية أخرى حيثُ يزداد تفاقم مرض السل وتنشيط الحالات الخاملة.
    TB testi bana bağışıklık sisteminin zarar gördüğünü düşündürdü. Open Subtitles ...فإختبار مرض السل جعلني أُوجه تفكيري إلى الجهاز المناعي بالإضافة إلى تقيؤه دماً
    - Önemli değil. TB olmuş çocuk. Open Subtitles لا يهم، إن لديها سل في الرئتين * مرض معدي جداً
    Günümüzde tüberküloz veya TB hala dünyadaki en bulaşıcı katillerden biri, sıtmadan veya hatta HIV ve AIDS'ten daha fazla ölüme neden oluyor. TED اليوم، التدرن الرئوي أو السل ما زال من أخطر العدوى القاتلة في العالم، ويسبب الوفاة أكثر من مرض المَلارِيا أو حتى الإيدز.
    TB: Jamie okul yemeklerimizi gerçekten de kökten değiştirdi ve tüm çocukları da önemli derecede etkiledi ama özellikle de derinden etkiledi, hayatlarının geri kalanında onları unutmayacaklar. TED تيموثي بيكر: أحدث جايمي تغييرًا جذريًا في وجباتنا المدرسية، وكان لذلك أثر كبير على كل الأطفال لكنه ترك في نفوس كثير منهم أثرًا عميقًا سيلازمهم ما بقي من حياتهم.
    Erkek öğretmen: Aztekler, çikolatayla yemek yapıyorlardı -- TB: Bu, ilgi çekici çünkü düşündükleri gibi olmuyor, sahip olmadıkları tüm sütle beraber -- ve tadı çok ama çok farklı. TED المُدرس: وكان شعب الآزتك يستخدم الشوكولاتة في الطهو... تيموثي بيكر: وهذا يجذب انتباههم لأنها لا تُصنع كما يظنون. لا تُصنع بالحليب الذي يشعرون بمذاقه معها، ومذاقها مختلف تمامًا.
    (Çocuklar heyecanlı bir şekilde bağırıyor) TB: Charlton Manor bir devlet okulu. TED (أطفال يصيحون بمرح) تيموثي بيكر: تشارلتون مانور هي مدرسة عامة.
    (Kuşlar cıvıldıyor) TB: 12 ya da 13 yıl önce bu tür bir müfredatı uygulama konusunda isteksizlik vardı. TED (تغريد طيور) تيموثي بيكر: منذ 12 أو 13 عامًا كان هناك تردد في إضافة ذلك المنهج الدراسي.
    TB hava yoluyla bulaşır. Open Subtitles لحظة.. مرض السل يعدي عبر الهواء
    TB protokolünün ne olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف ماهو بروتوكول مرض السل ؟
    - TB ölümcül olabilir. - Cross bizi öldürebilir mi? Open Subtitles مرض السل قد يقتلك - ‫(‬كروس) قد يقتلنا ؟
    TB filan kapmıştır. Open Subtitles انه سل أو شيء هكذا
    Danny TB mi? Open Subtitles داني جالو "سل
    TB olabilir. Open Subtitles قد يكون التدرن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد