ويكيبيديا

    "tehlikesi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خطر
        
    • الخطر
        
    • تهديد
        
    • مخاطر
        
    • التهديد
        
    • خطورة
        
    • لخطر
        
    • تهدد
        
    • الخطيرة
        
    • حرجة
        
    • خطرٍ
        
    • مخاطرها
        
    • مهدد
        
    • الهيكلية
        
    • مهددة
        
    Çünkü Hıristiyanlar azınlık olma tehlikesi ile karşı karşıya değiller. Open Subtitles لان المسيحيين ليسوا في خطر ليصبحوا فئة أقلية سوف نتحدث.
    Böyle eski bir binada ciddi bir yangın tehlikesi arz ediyor. Open Subtitles بل هو خطر الحريق فظيعة في مكان قديم من هذا القبيل.
    Ayrıca, buna hasar verdiğinde, yoğun kanama tehlikesi içinde. TED هي في خطر أيضا ، حينما يتدمر هذا، من النزيف الغزير.
    Aynen. Canlı virüsün tehlikesi vahşi formuna dönüşüp taşıyıcıyı öldürebilme olasılığı. Open Subtitles الخطر الوحيد بالفيروس الحي، هو إمكانية عودته للطبيعة الوحشية وقتل المُستضيف
    Dinle, biyosilah tehlikesi sona erdi ama yine de uçağa binene kadar onu izlemeye devam edersen çok memnun olacağım. Open Subtitles أنا أعرف أن تهديد السلاح البيولوجي قد انتهى لكنني سأشعر بشكل أفضل إذا راقبتها إلى غاية ركوبها على متن الطائرة
    Tasarım, en derinden içimizde yer etmiş yabancı tehlikesi önyargısının üstesinden gelebilir. TED التصميم يمكنه التغلب علي تحيزاتنا الأكثر تجذرًا ضد مخاطر الغرباء
    Acımasız bir evrende dünyaya geliyoruz, hayatı zorlaştıran zor adımlarla karşılaşıyoruz ve sürekli düşme tehlikesi altındayız. TED نحن ولدنا في عالم دون رحمة واجهنا صعوبات شديدة ضد نظام تمكين الحياة وفي خطر مستمر من الإنهيار.
    Çevre kirliliği, kötü kokular yaparlardı, kontrol etmesi zordu ve ışık loştu, ayrıca yangın tehlikesi de taşıyorlardı. TED لقد أنشؤوا التلوث, وأنشؤوا الروائح الكريهة, وكان من الصعب التحكم بهم, وكان الضوء خافتاً, وكانوا خطر حريق.
    Ve iki olayda da gerçek bir denklik tehlikesi var oradan kaybolmakla ilgili zihnin içlerinde bir yerde. TED حيث يوجد هناك خطر حقيقي في كلتا الحالتين للضياع هناك، في غيابات النفس.
    Bir nevi rutine karşı olan kişisel mücadelemi başlattım; çünkü eğer fark ettiğim bir şey varsa, o da hangi kariyer olursa olsun, çok çekici görünen sörf fotoğrafçılığının bile monotonlaşma tehlikesi var. TED وبدأت هذا النوع من التحدي الذاتي ضد الأمور الاعتيادية، وذلك لأنني أدركت أن أي مهنة أخرى مهما كانت، حتى إذا كانت تبدو مثيرة جدًا مثل تصوير ركوب الأمواج، يصيبها هي الأخرى خطر الرتابة.
    Her Nuh'un gemisi resmindeki kurtuluşa layık görülen her bir hayvan, şimdi ölüm tehlikesi altında ve onların tufanları ise biziz. TED وكل حيوان من تلك الحيوانات في كل لوحة من سفينة نوح، يعتقد أنه يستحق الإنقاذ هو في خطر مُحدق الآن، وطوفانهم هو نحن.
    Bu aşamada, ölüm tehlikesi arz etmese de hastalar, grip gibi belirtiler yaşarlar. TED اثناء هذه المرحلة ، يختبر المرضى غالبا اعراضا تشبه الرشح، لكن عادة خطر هذه الاعراض غير مميت بعد.
    Ve bu rüyayı gerçekteştirmenin tehlikesi aldatıcı bir dostluk duyusu ve sosyal izolasyonda bir artıştır. TED ولكن خطر تحقيق هذا الحلم هو إحساس خادع بالاتصال وزيادة في العزلة الاجتماعية.
    Bugün, Daumier'den 200 yıl sonra, siyasi karikatürler kaybolma tehlikesi altında mı? TED واليوم، وبعد مرور 200 عام بعد دومييه، هل الرسم الكارتوني السياسي الساخر في خطر الانقراض؟
    Yapay zekânın tehlikesi aslında bizlere karşı ayaklanacağı değil, tam olarak yapmalarını istediğimiz şeyleri yapacak olmalarıdır. TED خطر الذكاء الاصطناعي ليس في أنه سوف يتمرد ضدنا الخطر في أنه سوف يقوم بالضبط بفعل ما نطلب منه.
    Ve aranızda bir kişi var ki fedakarlığı fark edilmeme tehlikesi altında. Open Subtitles وأشعر بأن هناك شخص بينكم من الخطر أن يمر كرمه مرور الكرام
    Bunun tehlikesi ise şu; öğrencilerim üniversiteden kendilerine oldukça benzeyen sadece birkaç arkadaşla ayrılma riski altındalar. TED الان الخطر هذا لطلابي في أنهم معرضون للخطر مغادرة الجامعة مع عدد قليل من الأفراد الذين يشبهونهم تمامًا.
    Madagaskar'daki birçok doğal ortam ve tür sonsuza dek yok olma tehlikesi altında. Open Subtitles العديد من مشاهد مدغشقر البرية وأنواعه تقبع تحت وطأة تهديد الزوال إلى الأبد،
    Ama ikinci olarak, belki içki içmenin tehlikeleri hakkında bir şarkı yok çünkü içki içmeyen bir sürücü varsa, hiçbir tehlikesi yok. Open Subtitles لكن ثانياً ربما لايوجد حقاً ثمة أغنية عن مخاطر الشرب لأنه حقاً لايوجد مخاطر ما دام لديكِ سائق معيّن مثالي
    Ancak ardında ölüm tehlikesi yoksa hiçbiri etkili olmayacaktır. Open Subtitles ولكن, ولا واحدة منها ستُفيد ان لم تتضمن التهديد بالموت
    Hayal edin: Harflerin kelimeleri nasıl oluşturduğunu anlamanın tehlikesi, kelimenin kendisinin tehlikesi, ümmi insanların ve hikâyelerinin tehlikesi. TED تخيّلوا ذلك: خطورة فهم كيف تشكل الحروف الكلمات، خطورة الكلمات نفسها، خطورة شعب أُمي وقصصهم.
    Aslında 65 desibel, bu büyük çaplı araştırmanın gürültü ve sağlık alanında bulduğu tüm kanıtların gösterdiği üzere, miyokardiyal enfarktüs tehlikesi için eşik değeridir. TED وفي الواقع، فإن 65 ديسيبل هو ذاتها المستوى الذي وجدت هذه الدراسة لجميع الأدلة على الضوضاء والصحة أنه، أنه عتبة لخطر احتشاء عضلة القلب.
    İlişkilerde eğer bir şeyler evrilmezse yok olma tehlikesi doğar. Open Subtitles في سياق العلاقة إذا لم تتطور الأمور فهي تهدد بالإنقراض
    Öncelikle, durumu acil olan veya hayati tehlikesi olan hastalar tahliye edilecek. Open Subtitles الحالات الخطيرة أو الوشيكة للخطر يتم إخلائها أولاً
    Kızının durumu iyi fakat babasının hayati tehlikesi devam ediyor. Open Subtitles البنت حالتها مستقرة لكن لايزال الأب في حالة حرجة -أنت!
    Onları bütün kış sıcak tutan kalın kürkleri nedeniyle yavrular daha büyük bir sıcak çarpması tehlikesi içinde. Open Subtitles الفراخ، بمعاطفهم الزغبية ،التي حافظت على دفئهم طوال الشتاء مُعرضون حتّى إلى خطرٍ أعظم جراّء فرط الإحماء
    Her ameliyatın bir tehlikesi vardır. Open Subtitles أيّ عمليّة جراحيّة لها مخاطرها.
    Bu bitkilerin hepsi soyu tükenme tehlikesi altında efendim. Her biri. Open Subtitles تلك النباتات مهددة بالانقراض كل نوع منها مهدد بالانقراض
    Yapısal bütünlük tehlikesi. Open Subtitles لقد بدأت السلامة الهيكلية
    Bugün sayıları yüzlerle ifade edilmekte ve soyları tükenme tehlikesi altında. TED اليوم، أعدادها لا تتجاوز بعض مئات، وهي مهددة بالانقراض.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد