"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime, çünkü hiç kimse başkasının acısı veya sıkıntısından keyif almayı düşünmez. | TED | وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها لأنه لا أحد يريد التفكير في أي شخص وهو في ألم شديد |
LaTour'a karşı tutumunuza çok şaşırdım. Onun ismini tuhaf bir şekilde söylüyorsunuz. | Open Subtitles | انا مشوش, ولا افهم تصرفك حيال لاتور, انت تنطقين اسمه بطريقة غريبة |
Ama bu isimle ilgili tuhaf bir ilgim olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | لكنّ انا اشعر ان هناك علاقة غريبة إلى هذا الاسم. |
Şimdi burada tuhaf bir şeyler dönüyor ve ne olduğunu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | الأن هناك شيء غريب يحدث هنا وأنا أُريد أن أعلم ما هو |
sunu demek ıstıyorum biraz istermisin... tuhaf bir sabah hşçakalı istermisin? | Open Subtitles | أعنى هل كنت تريد أن تودعنى وداعا غريبا ولعينا فى الصباح؟ |
Tam olarak iki kez kullandığınız tuhaf bir deyim. | Open Subtitles | إنه من الغريب أن هذه الجملة القصيرة إستخدمتيها مرتين بالضبط |
tuhaf bir koku duydum. Sanki bir şey yanıyormuş gibi. | Open Subtitles | لاحظت رائحة غريبة في الجو كما لو أن شيئاً يحترق |
Yani bugün şirkette tuhaf bir gün oldu ya da öyle bir şey. | Open Subtitles | أشعر مثل أن الأمور كانت غريبة قليلاً اليوم , أو شيئاً من هذا |
Şimdi de sana mesaj bırakan tuhaf bir insana dönüştüm. | Open Subtitles | والحين انا بس شخصه غريبة جدا تترك مسج على جوالك |
S... tir. Florence'dan tuhaf bir mesaj aldım. İstifa etmeyi düşünüyormuş. | Open Subtitles | تبا، لقد تلقيت رسالة غريبة من فلورانس انها ترغب في الاستقالة |
- Gözümdeki bağı çözdükleri zaman, duvarında resim olan tuhaf bir odadaydım. | Open Subtitles | عندما أبعدنا العصابة عنّي . كنت في غرفةٍ غريبة وفيها صورة زيتيّة |
Ama araştırıIması gereken başka geniş bir evren var, bizim devler olduğumuz, tuhaf bir dünya, çok küçüklerin garip dünyası. | Open Subtitles | لكن هناك فسحة أخرى في الكون يمكن إستكشافها مملكة غريبة نكون فيها نحن العمالقة العالم الغريب لما هو صغير جداً |
Sonra nöbet geçirmesi sanki tuhaf bir rastlantı gibi geldi. | Open Subtitles | ثم الأزمة هل كانت مجرد صدفة غريبة أو شيء آخر؟ |
Açıkça görüldüğü gibi tuhaf bir komplo kurabilecek kadar tanıyorlarmış. | Open Subtitles | بالنهايه عرفا بعضهما بشكل كافي ليكونو جزءا من مؤامرة غريبة |
- Yanılmıyorsak bu Dr Zeko'nun yeri. - tuhaf bir doktor bürosu. | Open Subtitles | لو كنا على حق فان هذا هو الدكتور زيكو هذا مكتب غريب |
Durum tuhaf bir hal alırsa bir destekçiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | ًأنا أحتاجُ لمخفف صدمة , في حال أصبحَ الموضوع غريبا. |
Affedersin. Annenin yakınında olması tuhaf bir durum mu? | Open Subtitles | أوه أنا أسفة , هل من الغريب ان تحظى بأمك قريباً منك ؟ |
Ben de tuhaf bir çörek yedim şimdi, aynı sayılırız. | Open Subtitles | لقد حصلت على كعكه غريبه جداً لذا أظن أننا متعادلين |
Çok tuhaf bir şekilde olduğum kişiyi sana borçluyum. | Open Subtitles | بشكل استثنائي للغاية أدين بما أنا عليه لك |
Açık olan bir şey var ki, string teorisi, evrenin bizim bugüne kadar hayal ettiğimizden çok daha tuhaf bir yer olabileceğinin ipuçlarını veriyor. | Open Subtitles | تجعلنا نرى أن العالم ربما يكون اكثر غرابة مما تخيل أى منّا. |
Dinle, çok tuhaf bir telefon aldım ve sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | تلقيت مكالمة مريبة حقاً، وأنا أحتاج إليك |
Üç yıldan beri birlikte çalıştığımızı düşünürsek tuhaf bir şekilde doğru bir şey söyledim. | Open Subtitles | والغريب أننا نعمل مع بعضنا منذ ثلاثة سنوات، وفعلاً لا أعرف عنك شيء |
Fakat burada suyla alakalı oldukça tuhaf bir şey var, ve bizim gözümüzden saklanıyor | Open Subtitles | لكن هناك شيءٌ ما غريبٌ حقاً حيال الماء، وهو يتوارى عن مدى أبصارنا. |
Sizlere tuhaf bir oyun sunmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ أُؤدّي لَك كُلّ فعل غير طبيعي. |
Yaptıkları seramonide bana tuhaf bir et verdiler. | Open Subtitles | ولديهم هذا الحفل الطقسي حيث أعطوني نوعاً غريباً من اللحوم |
Eğer tuhaf bir şey görürsem, silaha benzer bir şeyler yeminle hepsi gölü boylar lan, anladın mı beni? | Open Subtitles | إن رأيتُ شيئا غريبًا أي شيئ يبدو كسِلاح سأرميه في البحيرة ،أقسم بذلك هل تفهمين ؟ |
Ama tuhaf bir şekilde, senin için umudum arttı. | Open Subtitles | ولكن الغريب أنه يعطيني بعض الأمل فيك |
Burada tuhaf bir şey olduğunu görmüyor musunuz? | Open Subtitles | ألا يُمكنكم الإبلاغ أن هنالك شيئاً غريباً هنا ؟ |