ويكيبيديا

    "tuhaf bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غريبة
        
    • غريب
        
    • غريبا
        
    • من الغريب
        
    • غريبه
        
    • استثنائي
        
    • غرابة
        
    • مريبة
        
    • والغريب
        
    • غريبٌ
        
    • غير طبيعي
        
    • غريباً من
        
    • غريبًا
        
    • الغريب أنه
        
    • شيئاً غريباً
        
    "Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime, çünkü hiç kimse başkasının acısı veya sıkıntısından keyif almayı düşünmez. TED وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها لأنه لا أحد يريد التفكير في أي شخص وهو في ألم شديد
    LaTour'a karşı tutumunuza çok şaşırdım. Onun ismini tuhaf bir şekilde söylüyorsunuz. Open Subtitles انا مشوش, ولا افهم تصرفك حيال لاتور, انت تنطقين اسمه بطريقة غريبة
    Ama bu isimle ilgili tuhaf bir ilgim olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لكنّ انا اشعر ان هناك علاقة غريبة إلى هذا الاسم.
    Şimdi burada tuhaf bir şeyler dönüyor ve ne olduğunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles الأن هناك شيء غريب يحدث هنا وأنا أُريد أن أعلم ما هو
    sunu demek ıstıyorum biraz istermisin... tuhaf bir sabah hşçakalı istermisin? Open Subtitles أعنى هل كنت تريد أن تودعنى وداعا غريبا ولعينا فى الصباح؟
    Tam olarak iki kez kullandığınız tuhaf bir deyim. Open Subtitles إنه من الغريب أن هذه الجملة القصيرة إستخدمتيها مرتين بالضبط
    tuhaf bir koku duydum. Sanki bir şey yanıyormuş gibi. Open Subtitles لاحظت رائحة غريبة في الجو كما لو أن شيئاً يحترق
    Yani bugün şirkette tuhaf bir gün oldu ya da öyle bir şey. Open Subtitles أشعر مثل أن الأمور كانت غريبة قليلاً اليوم , أو شيئاً من هذا
    Şimdi de sana mesaj bırakan tuhaf bir insana dönüştüm. Open Subtitles والحين انا بس شخصه غريبة جدا تترك مسج على جوالك
    S... tir. Florence'dan tuhaf bir mesaj aldım. İstifa etmeyi düşünüyormuş. Open Subtitles تبا، لقد تلقيت رسالة غريبة من فلورانس انها ترغب في الاستقالة
    - Gözümdeki bağı çözdükleri zaman, duvarında resim olan tuhaf bir odadaydım. Open Subtitles عندما أبعدنا العصابة عنّي . كنت في غرفةٍ غريبة وفيها صورة زيتيّة
    Ama araştırıIması gereken başka geniş bir evren var, bizim devler olduğumuz, tuhaf bir dünya, çok küçüklerin garip dünyası. Open Subtitles لكن هناك فسحة أخرى في الكون يمكن إستكشافها مملكة غريبة نكون فيها نحن العمالقة العالم الغريب لما هو صغير جداً
    Sonra nöbet geçirmesi sanki tuhaf bir rastlantı gibi geldi. Open Subtitles ثم الأزمة هل كانت مجرد صدفة غريبة أو شيء آخر؟
    Açıkça görüldüğü gibi tuhaf bir komplo kurabilecek kadar tanıyorlarmış. Open Subtitles بالنهايه عرفا بعضهما بشكل كافي ليكونو جزءا من مؤامرة غريبة
    - Yanılmıyorsak bu Dr Zeko'nun yeri. - tuhaf bir doktor bürosu. Open Subtitles لو كنا على حق فان هذا هو الدكتور زيكو هذا مكتب غريب
    Durum tuhaf bir hal alırsa bir destekçiye ihtiyacım var. Open Subtitles ًأنا أحتاجُ لمخفف صدمة , في حال أصبحَ الموضوع غريبا.
    Affedersin. Annenin yakınında olması tuhaf bir durum mu? Open Subtitles أوه أنا أسفة , هل من الغريب ان تحظى بأمك قريباً منك ؟
    Ben de tuhaf bir çörek yedim şimdi, aynı sayılırız. Open Subtitles لقد حصلت على كعكه غريبه جداً لذا أظن أننا متعادلين
    Çok tuhaf bir şekilde olduğum kişiyi sana borçluyum. Open Subtitles بشكل استثنائي للغاية أدين بما أنا عليه لك
    Açık olan bir şey var ki, string teorisi, evrenin bizim bugüne kadar hayal ettiğimizden çok daha tuhaf bir yer olabileceğinin ipuçlarını veriyor. Open Subtitles تجعلنا نرى أن العالم ربما يكون اكثر غرابة مما تخيل أى منّا.
    Dinle, çok tuhaf bir telefon aldım ve sana ihtiyacım var. Open Subtitles تلقيت مكالمة مريبة حقاً، وأنا أحتاج إليك
    Üç yıldan beri birlikte çalıştığımızı düşünürsek tuhaf bir şekilde doğru bir şey söyledim. Open Subtitles والغريب أننا نعمل مع بعضنا منذ ثلاثة سنوات، وفعلاً لا أعرف عنك شيء
    Fakat burada suyla alakalı oldukça tuhaf bir şey var, ve bizim gözümüzden saklanıyor Open Subtitles لكن هناك شيءٌ ما غريبٌ حقاً حيال الماء، وهو يتوارى عن مدى أبصارنا.
    Sizlere tuhaf bir oyun sunmak istiyorum. Open Subtitles أنا أوَدُّ أَنْ أُؤدّي لَك كُلّ فعل غير طبيعي.
    Yaptıkları seramonide bana tuhaf bir et verdiler. Open Subtitles ولديهم هذا الحفل الطقسي حيث أعطوني نوعاً غريباً من اللحوم
    Eğer tuhaf bir şey görürsem, silaha benzer bir şeyler yeminle hepsi gölü boylar lan, anladın mı beni? Open Subtitles إن رأيتُ شيئا غريبًا أي شيئ يبدو كسِلاح سأرميه في البحيرة ،أقسم بذلك هل تفهمين ؟
    Ama tuhaf bir şekilde, senin için umudum arttı. Open Subtitles ولكن الغريب أنه يعطيني بعض الأمل فيك
    Burada tuhaf bir şey olduğunu görmüyor musunuz? Open Subtitles ألا يُمكنكم الإبلاغ أن هنالك شيئاً غريباً هنا ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد