Uyarmalıyım ki bu benim uzmanlık alanımın çok dışında. | Open Subtitles | ويستخدمها للإتصال بهم. بعيداً جداً عن مجال خبرتي. |
Korkarım benim uzmanlık alanım yalnızca 6. sınıfı kapsıyor. | Open Subtitles | أوه, انا اسف لأن خبرتي تنتهي عند الصف السادس |
Bunun en sonunda senden kurtulma teşebbüsü olmasını istediğimden değil, fakat bu tip uluslararası pazarlıklar tam olarak senin uzmanlık alanın değil mi? | Open Subtitles | نعم , لا أريد هذا الخروج من الملعب وإبقاء عاتق المسؤولية عليكم لكن أليس هذا نوع من التفاوض الدولي بالضبط حيث مجال خبرتك |
Benim uzmanlık alanım dijital teknoloji ve sihirbazlığı bir araya getirmek. | TED | إن تخصصي الحقيقي هو دمج التكنولوجيا والسحر " ألعاب الخفة " |
insan genomunun büyük bir geliştiricisi olacağınızı söylüyorsanız, insan genomu nedir bilmeniz iyi olur. Yani, alanında uzmanlık sahibi olmanızı istiyorum. | TED | المطور العظيم لخريطة الجين البشري فمن الحري بك أن تعرف ما هو الجين البشري. أعني , أريدك أن تمتلك خبرة بالمجال المعني. |
Kemikler, dişler ve saç senin uzmanlık alanın ya, sen... | Open Subtitles | تعلمين ، الأسنان و الشعر العظام نوعا ما هي تخصصك |
Kısıtlı uzmanlık seviyelesi yüzünden ne olacağı endişesiyle karşı karşıya değil. | TED | لا عليه أن يحس بالقلق الناشىء عن عدم المعرفة بسبب الخبرة المحدودة |
Tabura ile iyi olabilir ama bu benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | إنه قد يكون جيدا بالمقعد,لكن هذه من إختصاصي |
Özel time kabul edilmiş. uzmanlık alanı: Hafif silahlar. | Open Subtitles | قبل في القوات الخاصة, تخصص الأسلحة الخفيفة |
Sopayı iyi kullanıyor olabilirsiniz ama boks da benim uzmanlık alanımdır. | Open Subtitles | الآن ، أنت تجيد استعمال العصا أما الملاكمة فهي من اختصاصي |
Biliyor musunuz, bu benim uzmanlık alanıma girmiyor. | Open Subtitles | لكن أتعلم ماذا؟ هذا الأمر ليس من ضمن خبرتي |
-Benim uzmanlık alanım değil. | Open Subtitles | هذا ليس مجال خبرتي و لكن ماذا يعتقد الإستديو؟ |
Benim uzmanlık alanıma bile girmiyordu. Fakat kimse Kyle ile ilgili konuşmak için gelmedi. | Open Subtitles | ليس منطقة خبرتي و لكن لا أحد أتى ليتحدث عن كايل |
- Çünkü sen bir virüs uzmanısın ve çiçek hastalığı senin uzmanlık alanın. | Open Subtitles | لأنك الفيروسات، والجدري هو واحد المناطق خبرتك. |
uzmanlık alanından çıkar diye düşünmüştüm ben de. | Open Subtitles | حسنا ان نوعا ما فكرت انه ربما هذا خارج خبرتك و تخصصك |
Ben bir bilgisayar bilimi profesörüyüm, ve uzmanlık alanım da bilgisayar ve bilgi güvenliği. | TED | أنا بروفسور في علوم الكومبيوتر، ومجال تخصصي هو أمن الكمبيوتر والمعلومات. |
uzmanlık alanım terörizmle mücadele, çocuk kaçırma ve cinayet davalarını araştırmaktı. | TED | كان تخصصي التحقيق في حالات مكافحة الإرهاب، اختطاف الأطفال والقتل. |
Ajan Travis'in uzmanlık alanı dinsel cinayetler ve gizemli suçlar. | Open Subtitles | خبرة الوكيل ترافس في القتل الطقوسي والجرائم الغامضة |
Çoklu kişilik karşıklığı sizin uzmanlık alanınız mı? | Open Subtitles | ينتابنى الفضول لأعرف , هل حالات إزدواج الشخصية هى مجال تخصصك الأصلي ؟ |
Bir uzmanlık alanından ya da genel-geçer bilgilerden faydalanmadım. | TED | لم أكن تحت ضغط الخبرة أو الاعتقادات السائدة. |
Biliyorsun, bu benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | الموهبة يا صاح و أنت تعرف أن هذا إختصاصي |
22 yıl onkolog pratisyenliği, karaciğer kanserinde uzmanlık. | Open Subtitles | بعد مزاولة تخصص الأورام لـ22 عاماً والتخصص في أورام الكبد |
Ve sorumluluğum Ortadoğu oldu ki bu benim uzmanlık alanımdı. | TED | كنت مسؤولا عن الشرق الأوسط. الذي كان من اختصاصي. |
uzmanlık alanı suç oranının yoğun olduğu yerlerdeki binaları ucuza almaktı. | Open Subtitles | تخصصه كان شراء المباني الزهيدة في الأحياء التي تعاني من الجريمة. |
Sizin gerçek uzmanlık alanınız her türlü gerçek yakınlıktan kaçınmak. | Open Subtitles | منطقتك الحقيقية من الخبرات هي تجنب أي ألفةٍ حقيقية |
Yani, böyle muazzam bir oyun bütün dinamikleri ile ele alındığında yani, sizin uzmanlık görüşleriniz olmadan vasat bir bahis oyuncusu ne yapmalı? | Open Subtitles | أقصد عندما تفكرون بهذا المباراة و بهذه الضخامة و كل تلك الديناميكية الإضافية و كوننا خبراء أعتقد أن المعدل الرهانات بماذا |
Bak, ceza hukuku uzmanlık alanım değil ama genelde şöyle olur: | Open Subtitles | انظر, انا لست خبيرة في قضايا الجرائم لكن مرات كثيرة أو لا, |
USC Hastanesi'nde bir hemşire o. Bu onun uzmanlık alanı Simon. | Open Subtitles | إنه ممرض في مركز المعالجة هذا اختصاصه يا سايمون |
Gece Kuşu sizin uzmanlık alanınız, Bay Exley. | Open Subtitles | أعتقد أن قضية المقهى من اختصاصك سيد إكسلاي. |