| İnanılmaz. Buluşurken sorun çıkmadı ama daha partiye varmadan kız mızmızlandı. | Open Subtitles | الموعد بدأ جيداً، لكن قبل ان نصل الى الحفل، هى توترت. |
| Sınıra varmadan önce O şeyi... O şeyi atmak zorundasın | Open Subtitles | يجب ان ترمي تلك المادةِ بعيداً قبل ان نصل الحدود |
| Ve farkına bile varmadan, tanklar gönderiliyor ve askeri birlikler geliyor, | TED | وقبل أن نعرف ، يرسلون الدبابات إلينا ومن بعدها الجنود ، |
| Biz oraya varmadan ölmüştü. Ama Alvarez orijinal türden öldü. | Open Subtitles | لا شيء مات قبل وصولنا لكن ألفاريز مات بالفيروس الأصلي |
| O buraya varmadan havalanabilir miyiz dersin? O buraya varmadan inişe geçeriz bence. - Uçuş öncesi kontrolü bu, değil mi? | Open Subtitles | تظن أن بإمكاننا الإقلاع قبل وصوله إلى هنا؟ أظن أن بإمكاننا الهبوط قبل وصوله إلى هنا. إذا هذا الفحص الأولي، صحيح؟ |
| Hesaplarıma göre, izci gemisinin en yüksek hızında bile, Albay O'Neill ve Teal'c onlar varmadan ölmüş olacak. | Open Subtitles | حتى مع السرعة القصوى لسفينة الاستطلاع الكولونيل أونيل وتيلك سيكونوا ميتين حتى وصولهم |
| Evet, ben varmadan liderlerinin ölmesi sahiden talihsiz bir hadise. | Open Subtitles | نعم فهذا حظ سيء للغاية فمن يقودوهم سقطا قبل وصولي |
| 80 yaşına varmadan vefat ettiğinizde bu demektir ki tahta olması gerekenden kısa. | TED | وعندما تموت قبل الأوان قبل أن تصل إلى 80، اللوح هو أقصر قليلا. |
| Dünyaya varmadan bu gemiyi havaya uçurabilir ve hepsini öldürebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك تدمير المركبة قبل وصولها الى الأرض و قتلهم جميعاً |
| "G.I. Joe" daha ben varmadan savaş alanında gırtlağını delmiş. | Open Subtitles | لقد قام هذا الجندي بفغر الرغامى هناك قبل أن نصل |
| Eve varmadan önce durup bir şeyler atıştırmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين أن نتوقف لشراء شيء قبل أن نصل للمنزل؟ |
| Kutba varmadan önce, iki hafta bizi yavaşlatan, neredeyse kalıcı, karşıdan esen rüzgârla karşılaştık. | TED | قبل ان نصل الى القطب، كان هناك أسبوعان من الرياح العكسية الشبه متواصلة التي أبطأت مسيرنا |
| Nehre varmadan bizi yakalarlar. Onu alırlarsa ne yapacaklarını biliyorsun. | Open Subtitles | إنهم سوف يقومون بتثبيتنا بإختراقنا قبل أن نصل إلى منتصف الطريق للنهر.لو أنهم أمسكوا بها فأنت تعلم ما سيفعلونه بها |
| - Şimdi, sınırı geçtikten sonra, Durango kasabasına varmadan önce hala gidilmesi gereken 500 mil yolumuz daha olacak. | Open Subtitles | الآن، بعد عبور الحدود علينا قطع 500 ميل آخر قبل أن نصل إلى مدينة تسمى دورانجو |
| Eğer gelişmeye ve büyümeye bırakılırsa, tüm sisteme sızar, ve siz farkına varmadan tüm vücut hasta olur. | TED | وإذا تُرك للنمو والإزدهار فإنه يتسرب إلى الجهاز بأكمله وقبل أن تدركوا ذلك، يصبح الجهاز بالكامل واهنًا. |
| Sağlık Bakanlığı nihayetinde nikotinin ve sigaranın bağımlılık yaratan şeyler olduğu sonucuna varmadan 25 yıl önce, 1963. | TED | في عام 1963 وقبل 25 عام من تمكن الجراح العام من استنتاج أن النيكوتين والسجائر سببًا للإدمان. |
| Köylü bir çocuk biz varmadan kısa bir süre önce öldürülmüş. | Open Subtitles | فتى مزارع قتل قريب من الأسطبل قبل وقت قصير من وصولنا. |
| Allenby acele etsin, yoksa o Kudüs'e varmadan biz Dera'da oluruz. | Open Subtitles | اخبر الينبى ان يسرع والا وصلنا "درّاه" قبل وصوله الى القدس |
| Onlar varmadan önce dönmek için yola koyulsak iyi olur. | Open Subtitles | علينا أن نتحرك إن كنا نرغب بالعودة قبل وصولهم |
| Zaman kodlarına göre, oraya varmadan 2 dakika önce beni aramışsın. | Open Subtitles | حسب ما هو مسجل، أنت إتصلت بي قبل دقيقتين من وصولي إليك |
| Daha top gittiği yere varmadan topun varacağı yeri tahmin edip oraya bakıyor. | TED | حتى قبل أن تصل إلى مكان, يكون الطفل ناظرا إليه بالفعل. |
| Hadi, açık sulara varmadan onu yakalamalıyız. | Open Subtitles | هيّا، علينا اللّحاق بها قبل وصولها للمياه المفتوحة! |
| Pekala. Biraz daha hızlı sür. Okula varmadan onlara yetişmek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً أسرعى قليلاً أريد أن نلحقهم قبل أن يصلوا للمدرسة. |
| Orada bize, bir yargıya varmadan önce temkinli davranıp, iyice düşünmek gerektiği öğretiliyor. | Open Subtitles | نحن نتعلم التأمل سؤال الأسئلة و ممارس ضبط النفس قبل الوصول إلى الإستنتاجات |
| Onlar şatoya varmadan, bizim varmamız lazım. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ نَصِلَ إليهم قَبْلَ أَنْ يَصِلونَ القلعةَ |
| İlk itfaiye arabası oraya varmadan patlama alevleri söndürmüş. | Open Subtitles | والإنفجار قضى على النيران قبل وصول المطافئ هنا |
| Şu dedektif kayıtları bir ay önce polisler olay yerine varmadan almış. | Open Subtitles | ذلك المحقق أخذها مسبقاً حتى قبل أن يصل رجال الشرطة لمكان الجريمة |
| Yeni ortak yaşam olmadıkça Delmak'a varmadan çok önce öleceğiz! | Open Subtitles | سوف نموت قبل ان نبلغ سلماك بمده طويله بدون سيمبيوت جديده |
| Otele varmadan önce öldürüleceğim. | Open Subtitles | حرصاً على سلامتى و قبل وصولى للفندق سيتم اغتيالى |