Az sonra göstereceğim şeyle ilgili tek kelime ederseniz vatana ihanetten idam edilirsiniz. | Open Subtitles | إذا نطقتم بكلمة عن ما سوف أريكم إياه سيتم إعدامكم بتهمة الخيانة العظمى |
Ama eğer bana doğru silah tutmayı sürdürürsen vatana ihanetten asılırsın. | Open Subtitles | إن أصررتما على تصويب بندقيتيكما صوبي ، ستشنقان لخيانتكما العظمى |
Ordu, toprağı olan adamları vatana ihanet suçundan asmaya başladı. | Open Subtitles | لذا بدأ الجيش بشنق الرجال الذين يملكون مزراع بتهمة الخيانة |
Seni daha da fazla sıkıştırmak istemiyorum... ama o zamana kadar itiraf ettiremezsen,... hepimiz vatana ihanet suçuyla tutuklanacağız. | Open Subtitles | لا أعني مزيدا من الضغط عليك ولكن لو تحصل منه على اعتراف بمرور هذا الوقت سنحاكم جميعاً بتهمة الخيانة |
- vatana ihanet! - Bu kadar ileri gitmeyi amaçlamıyordum | Open Subtitles | خيانة عظمى أنا لم أقصد أن تفلت الأمور من يدي |
Suçluluğunuz deklare edilmiştir, yüksek derecede vatana ihanet ve sabotajdan, ve diğer birçok ülkene ve tanrısına karşı işlediğin birçok suç... ve öyle ve o ki, bla, bla, bla. .." | Open Subtitles | أنت مدان بالتخريب والخيانة العظمي وجرائم متنوعة ضد بلدك وتتعارض مع تعاليم الرب وهكذا |
Majesteleri, devletimizin Kralının meşru nikahlı karısı olarak zinadan dolayı vatana ihanetle itham ediliyorsunuz. | Open Subtitles | صاحبة السمو أنتى متهمة بالخيانة العظمى كزوجة قانونية لجلالة الملك لقد ارتكبتى الزنا. |
Ömrümün geri kalanını hapiste, vatana ihanetten geçirsem de umrumda değil. | Open Subtitles | لا يهمنى اذا ما قضيت بقية حياتى فى السجن بتهمة الخيانة العظمى |
vatana ihanet suçuyla tutuklandım. Kaçmayı başardım. | Open Subtitles | لقد إعتقلونى بتهمة الخيانه العظمى أنا فررت منهم للتو |
vatana ihanet suçunun cezası ölmüş atalarınızın başları kesilerek verilir. | Open Subtitles | عقاب الخيانة العظمى تؤدي الى قطع الرأس جثث الأسلاف |
vatana ihanetten cezalısın, ve hapiste öleceksin ama o alçakları yakalarsan serbest kalabilirsin. | Open Subtitles | أنتم مجرمون للخيانة العظمى وستموتون في السجن كان بامكانك أن تكون حرا لو مسكت بذلك الحقير |
Akşam altıdan sonra vatana ihanetten tutuklandım. | Open Subtitles | بعد الساعة السادسة إعتقلوني بتهمة الخيانة العظمى |
Üstelik daha seni, Kendal'ı ve Kaptan'ı vatana ihanet duruşmasına çıkaracağım. | Open Subtitles | بجانب أني سأجركِ و كيندل و الكابتن شابلين لمحاكمتكم بتهمة الخيانة |
Bak, vatana ihanetten tutuklandığım zaman, biriyle ciddi ciddi görüşüyordum... Ve... O hamileydi. | Open Subtitles | إسمعي، عندما إعتُقلت بتهمة الخيانة، كنتُ أواعد إحداهن، كانت علاقة جدّية وكانت حاملا. |
İngiltere Kraliçesi Anne'in zinadan ve vatana ihanetten Kralın huzurunda yakılıp, kellesinin vurulmasına izin veriyorum. | Open Subtitles | أن ,ملكة أنجلترا. بتهمة الزنا والخيانة. فحرقها أو قطع رأسها سيكون من دواعى سرور الملك. |
vatana ihanet suçlamasının bayağı ciddi cezaları vardır. | Open Subtitles | الادانة بتهمة الخيانة ضد الولايات المتحدة تحمل فى عقوباتها جوانب صعبة لو انك تعرف ما اقصده |
- vatana ihanet! | Open Subtitles | خيانة عظمى أنا لم أقصد أن تفلت الأمور من يدي |
Olan bitenin vahametine göre vatana ihanetle suçlanmanız işten bile değil! | Open Subtitles | مهما كانت المناسبة التي جلبتك هنا يمكن أن تحاسب كخيانة عظمى للحاكم |
vatana ihanet ettiğine dair ellerinde bir kanıt yoksa, bir şey olmaz. | Open Subtitles | إلا إذا كانوا يملكون دليل بارتكابك لخيانة عظمى... غير ذلك أنت بخير |
Başka bir ülkenin çıkarı için bizi engelliyorsunuz ki buna da vatana ihanet denir. | Open Subtitles | , قم بعرقتله لأجل منفعة دولة أخرى وندعى ذلك بالخيانة العظمي |