ويكيبيديا

    "ve bunu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ذلك
        
    • و
        
    • بذلك
        
    • ويمكننا
        
    • وأنا
        
    • ونحن
        
    • بهذا
        
    • وكان
        
    • فعل
        
    • وأعني هذا
        
    • ولا أستطيع
        
    • والسبب
        
    • والطريقة
        
    • ولن أسمح
        
    • وهُو أمر لا
        
    Bunu küresel olarak yapmalıyız, ve bunu hemen şimdi yapmalıyız. TED يجب ان نفعل ذلك بشكل عالمي ويجب ان نفعلها الان
    Şu anda fosil yakıtlar kullanıyoruz çünkü onları bulmak kolay ve bunu yapabiliyoruz. TED حالياً نحن نحرق الوقود الأحفوري لأنه من السهل العثور عليه، ولأننا نستطيع ذلك.
    Amacımız bu ve bunu daha büyük çapta başarmayı umuyoruz. TED ذلك أن كل شيء، ونأمل أن تفعل ذلك بطريقة كبيرة.
    Kaslarınıza yıkım yaşatır, iyi beslenir, dinlenir ve bunu tekrarlarsanız, kaslarınızın mümkün olduğu kadar büyük ve güçlü olmasını sağlarsınız. TED عندما تمزّق عضلاتك، كُل طعاماً مناسباً، استرح و كرّر العملية، سوف تخلق ظروفاً لجعل عضلاتك كبيرة و قويّة قدر الإمكان.
    Servetini buna yatırıyorsun ve bunu birçok kez yapmış görünüyorsun. TED أنت تراهن على حظّك، ويبدو أنك نجحت بذلك مراتٍ عديدة.
    İnsanlar bana nasıl savaş haberleri yapmaya devam ettiğimi ve bunu yapmaya neden devam ettiğimi sorduklarında, işte nedeni bu. TED ولذا ؛ فإنه عندما يسألني الناس عن كيف أواصل تغطية الحرب ، ولماذا أستمر بعمل ذلك ، فإليكم السبب ..
    Bir evi seçmenizi ve pozisyonunu not etmenizi ve bunu aklınızda tutmanızı istiyorum. TED اريدكم أن تختاروا واحد منها ثم لاحظوا موقع البيت احفظوا ذلك في ذهنكم
    Karın buza dönüşmesinin oranına bakabiliriz, ve bunu kodlayabiliriz de. TED ومعدل السرعة التي يتحول بها الثلج إلى جليد، وبرمجة ذلك.
    En eski anılarımdan biri akrabalarımdan birini uyandırmaya çalışmak ve bunu başaramamaktı. TED إحدى ذكرياتي القديمة هي محاولتي إيقاظ أحد أقربائي ولكني لم أستطع ذلك.
    CA: İklim değişikliğine sahiden inanmayan biri olduğunu söyledi ve bunu yapmaman gerektiğini düşünen bir sürü insan var. TED قال أنّه لا يُؤمن بالتغير المناخي، وهناك الكثير من الناس الذين يعتقدون أنه كان ينبغي عليك ألا تفعل ذلك.
    ve bunu yapmamın doğru olmadığını belirten acımasız bir tepki aldım. TED وكان لدي رد فعل غريزي بأن هذه طريقة خاطئة لتحقيق ذلك.
    ve bunu takvim resmi olarak yapmakta herzaman basarisizdim, ya da onun gibi bir sey, ve bundan kurtulamadim. TED وبقيت متعلقاً بهذا النوع من صور التقويم، او شيء ما من تلك الطبيعة، ولم اتمكن من الابتعاد عن ذلك.
    ve bunu söylerken soyut anlamını değil, gerçek anlamını kastediyorum. TED وأنا لا يعني أنه مجرد شعور. وإنما يعني ذلك حرفيا.
    Bir teori geliştirdim ve bunu önümüzdeki kalan 30 saniye içinde paylaşacağım. TED كونت نظرية، وأنا سوف أشارككم الآن في الدقيقتين المتبقيتين و الثلاثين ثانية.
    ve bunu öğrenmek isteyen, pek çok insan var doğrusu. Open Subtitles و يبدو أن هناك إناس كثيرون يهمهم معرفة حقيقة الأمر
    Bu çocuk ölecek ve bunu durdurmak için hiçbir şey yapamıyorum. Open Subtitles هذا الصبي سيموت و لا يوجد ما يمكنني فعله لإيقاف ذلك
    ve bunu gizli bir Oprah'ın Melekleri ağı gibi "kanseri düşünerek yenebilirsiniz" gibi bir şey ima ederek söylemiyorum. TED ولا أعني بذلك تلك الأشياء مثل: شبكة أوبرا آنجل السرية أو، تستطيع أن تتصور لنفسك مهرباً من الشعور بالسرطان.
    Öldürme yetkisi var ve bunu bir çok kez kullanmış. Open Subtitles مُصرح له بالقتل وقد قام بذلك فى العديد من المرات
    Çok daha fazla öğrencinin ilgisini bu şekilde çekebiliriz, ve bunu yaparken daha iyi zaman geçirebilirler. TED يمكننا ان ندمج الطلاب اليوم بهذه المجالات اكثر .. ويمكننا ان نكسب الكثير من الوقت جراء هذا الامر ..
    Zor bir şey, kolay değil ve bunu çok kişiselleştiriyorum. TED إنه أمر صعب. ليس سهلًا، وأنا أجعل منه شخصيًا جدًا.
    Birkaç dakika sonra orada olacağım, ...ve bunu ikimiz halletmeye çalışacağız, tamam mı? Open Subtitles أنا سيصبح هناك في بضع دقائق، ونحن سنعمل هذا الشيء خارج سوية، موافقة؟
    bu cok basit bir biyoteknoloji. ve bunu isterseni milyarlarca kere yapabilirsiniz. TED وهذه تكنولوجية حيوية في غاية البساطة. ويمكن أساسا القيام بهذا مليار مرة.
    Ufaklık, sana birşey söylemek istiyorum, ve bunu samimiyetimle söylüyorum. Open Subtitles يا فتى أريد أن أخبرك شيئا وأعني هذا بصدق
    Her şeyi kontrol edemem ve bunu tek başıma yapamam. TED لا أستطيع التحكم بكل شيء، ولا أستطيع القيام بهذا لوحدي.
    ve bunu yapmasının tek nedeni beni bir şeylerden korumak istemesi. Open Subtitles والسبب الوحيد الذي جعله يفعل ذلك هو لحمايتي من شئ ما
    ve bunu yapmanın en iyi yolu da kadın ticaretini yapan kadını bulmak. Open Subtitles والطريقة الأفضل لفعل هذا هى بإكتشاف الشخص الذي يقوم بالإتجار في هؤلاء النساء
    Benim patronum değil ve bunu kesinlikle bir savaşa dönüştürmesin. Open Subtitles أنه ليس رئيسي، ولن أسمح له بتحويل هذا الموقف إلى حرب
    ve bunu hâlâ anlamis degilim. Open Subtitles وهُو أمر لا زلتُ لا أفهمه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد