Sevdiğin her şeyi berbat ettiği ve kendini öldürdüğü için kızgınsın. | Open Subtitles | أنت غاضب منه لقتله نفسه و تدمير كل ما تحب |
Sevdiğin her şeyi berbat ettiği ve kendini öldürdüğü için kızgınsın. | Open Subtitles | أنت غاضب منه لقتله نفسه و تدمير كل ما تحب |
Siyah bir adam tarafından ara yolda üzerine atlanıldığına inanan daha çok insan var ve kendini korumamıştı. | Open Subtitles | هنالك الكثير ممن يظنون بأنهم قفزوا في وجه رجل أسود في ممر و لم يدافع عن نفسه |
Eğer siz bir kurbansanız ya da tanıdığınız biri, şunu bilin: Güçlenmek için kendine bakmak ve kendini sevmek zorundasın. | TED | إذا كنت ضحية أو تعرف أحد الضحايا فاعلم هذا حتى تمتلك القوة لابد أن تعتني بنفسك لابد أن تحب نفسك |
Buraya eğlenmeye ve kendini iyi hissetmeye gelenler de var! | Open Subtitles | و تأتي هنا لتمرح قليلاً و تشعر بالرضا عن نفسها |
Onu ve kendini korumak için elinden aldığını iddia ediyor. | Open Subtitles | ويدعي إنه يعتبر بعيدا عنها لحمايتها ونفسه. |
"Ben daha iyi bir insan olacağım" hevesine kapılma alışkanlığın var ve sonunda hep vazgeçiyor ve kendini kötü hissediyorsun. | Open Subtitles | و ينتهى بكِ الامر دائماً بالاعتزال و تشعرين بالسوء حيال نفسك انا لا اعتزل دائماً |
Bir öğretmenin çok çalışarak ve kendini adayarak bir şeyleri değiştirebileceği gösterdi. | Open Subtitles | والذي أظهر أنه بالعمل الجاد والتفاني, يمكن لمعلم واحد أن يصنع الإختلاف. |
Hani şampanyayla sarhoş olup tüm iş arkadaşlarımın kollarından çekiştirdiğin beni, anneni ve kendini utandırdığın geceden bahsediyorsun. | Open Subtitles | -تتحدثين عن ليلة شرابكِ للشمبانيا ، التسكع بحضن كلّ شخص من زملائي، تحرجيني، أمّك، ونفسك. |
Tabii eğer, aileni ve kendini sıkıntıya sokmak istemiyorsan. | Open Subtitles | إلا لو أردت أن تتسببّ في مشاكل خطيرة لنفسك و لعائلتك |
Neredeyse kizini ve kendini öldürüyordu. Onlar onu ömrü boyunca mal varligindan uzak tutacak. Problem çözüldü mü? | Open Subtitles | و كاد يقتل نفسه و ابنته، و أخذوه إلى مصحة نفسية ليقضي بها باقي حياته. |
Neredeyse kızını ve kendini öldürüyordu. Onlar onu ömrü boyunca mal varlığından uzak tutacak. Problem çözüldü mü? | Open Subtitles | و كاد يقتل نفسه و ابنته، و أخذوه إلى مصحة نفسية ليقضي بها باقي حياته. |
Adam sevgilisini ve kendini vurdu. | Open Subtitles | -أطلق الرجل النار على نفسه و قفز من النافذة |
Bizim çocuklar Springfield'lara karşı sahte bir rövanş maçı yapacak daha sonra oğlun tutamadığı topu bu sefer tutacak ve kendini daha iyi hissedecek. | Open Subtitles | تريدين أن يلعب فريقنا مباراة مزيفة مع سبرينقفيلد حتى يلقف ابنك الرمية التي أخطأها ويشعر بالرضا عن نفسه |
Aşırı şımartılmış ve kendini ifade etmeye cesaretlendirilmiş. | Open Subtitles | لقد كان متخم بالأكل ومتشجع أن يعبر عن نفسه. |
Bazen de hayatına girer ve kendini iyi hissetmeni sağlayacak sözcükler öğretirler. | Open Subtitles | و يجعلوك تشعر بشعور جيد حول نفسك و يعلموك بعض الكلمات الجديدة |
Çünkü eğer evren basit kurallarla yönetiliyorsa onları öğrenebilir, ve kendini koruyabilirsin. | Open Subtitles | لأنه إن كان يسير الكون بقوانين نظرية يمكنك تعلمها و حماية نفسك |
Kişisel sorunları vardı ve kendini bulmak için Avrupa'ya taşındı. | Open Subtitles | لقد كان لديها بعض المشاكل الشخصية وانتقلت لأوروبا لتجد نفسها. |
Korkacak ve zayıf olacak. Nasıl savaşacağını ve kendini nasıl savunacağını bilmeyecek. | Open Subtitles | بل ستكون خائفة وضعيفة ولا تعرف كيف تقاتل أو تدافع عن نفسها. |
Orada kızlarla veya bir erkekle aynı sorunları yaşarsan ya da tehdit hissedersen olaylar kontrolden çıktığında bunu çıkar ve kendini savunmak için yapman gerekeni yap. | Open Subtitles | لو وجدت نفسك بمشكله مع إحدى تلك الفتيات أو فتى أو أي أحد و تشعرين أن الأمور تخرج عن السيطره |
Fakat azimli ve kendini bu yola adamis bir insan zirveye ulasabilir. | Open Subtitles | لكن بالمثابرة والتفاني الشديد، تغدو المرتفعات سهلة المنال |
Dostluk'tan olmak, diğerlerini ve kendini affedebilmek demektir. | Open Subtitles | رأيت، لتكوني من الـ(آمتي) يتعلق بأن تسامحي الآخرين ونفسك |
Kendine bir bak ve kendini değiştir | Open Subtitles | " إنظر لنفسك و قم بالتغيير " |