ويكيبيديا

    "ve o" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • و هو
        
    • وذلك
        
    • و هي
        
    • و هذا
        
    • و تلك
        
    • و ذلك
        
    • وهى
        
    • وهؤلاء
        
    • و كانت
        
    • وانه
        
    • وقد كان
        
    • و كان
        
    • هو و
        
    • وأولئك
        
    • ولقد كان
        
    Ağrıyla çocuk doğuracaksın arzun kocana olacak ve o senin efendin olacak. Open Subtitles بالوجع تلدين اولاداً و إلى رجلك يكون اشتياقك و هو يسود عليك
    Bölge savcısı ile görüştüm, ve o da aynı fikirde. Open Subtitles لقد تحدثت إلى المدعى العام و هو على إستعداد للتواصل
    Strozi'yi ve o işe yaramaz Giorgio'yu... öldürmeye ne dersin? Open Subtitles ما مدى رغبتك في قتل ستروزي وذلك الشرير الصغير جورجيو؟
    Sadece dışarıdan gelen rüzgârın uğultuları eşliğinde çadırımda sevişen ben ve o vardık. Open Subtitles كنا أنا و هي فقط. نتضاجع في خيمتي مع عويل الرياح في الخارج.
    Kızkardeşim arkadaki yatak odasında öldü ve o öyleydi, pis bir sır. Open Subtitles اختى ماتت فى غرفة النوم الخلفي و هذا ما كانت عليه سر
    ve o parça yayınlandı, ve sonra bir başkasını yazdım, o da yayınlandı. TED و تلك القطعة تم نشرها و عندها كتبت قطعة اخرى و تم نشرها
    Dünyada uğruna öleceğim tek bir kişi var, ve o da sensin. Open Subtitles هنالك شخصٌ واحد فقط أنا مستعدٌ للموت من أجله, و هو أنت
    Bayım, karım beş yıldır ölü ve o bunu bildi. Open Subtitles سيدي,لقد ماتت زوجتي منذ خمسة اعوام و هو كان يعلم
    Hadi ama, bunu yalnız yapmak istemiyorum ve o çok tatlı biri. Open Subtitles هيا, أنا لا أريد فعل هذا بمفردي و هو شخص لطيف جداً
    Aslında, o eski, ve o gerçekten uzak yaşıyor. Ama geç kaldım. Open Subtitles . في الواقع إنه أكبر و هو يعيش بعيداً ، لكنني متأخرة
    Evlatlık bir bebekle ilk günümüz ve o işe geri dönmek zorunda kaldı. Open Subtitles , هذا أول يوم لنا مع ابنة متبناة و هو عليه العودة للعمل
    ve o gece, ondan aldığım tek evet bu değildi. Open Subtitles وذلك ما كَانَ الوحيدينَ نعم أصبحتُ مِنْ ذلك ليلِها أمّا.
    O adam deli. Polisleri dinlemiyor, ve o gaz patlayacak. Open Subtitles هذا الرجل معتوه، إنه لا يستمع للشرطة، وذلك الغاز سينفجر
    orada halımı kesiyorlar, ve o halı ithal mal, dostum. Open Subtitles تَعْرفُ، هم يُقطّعونَ سجادتي في هناك، وذلك مستوردُ يَنْكحُ، رجل.
    Hayır, ben yardım etmeye çalışıyordum ve o beni öptü. Open Subtitles كلاّ ، كنتُ أحاول المُساعدة ، و هي من قبّلتني.
    Bugün yarın cesedi ortaya çıkabilir ve o da gömenin kim olduğunu biliyor. Open Subtitles يمكنهم أن يجدو جثته في أي وقت و هي تعرف بأننا دفناه هناك.
    Havuzda ölü bir adam var ve o kişi sensin. Open Subtitles هناك رجل ميت في الحوض, و هذا الرجل هو أنت
    ve o sayfalar sadece form,istatistik ve tazminat talebi değildir. Open Subtitles و تلك الأوراق ليست طلبات و احصاءات من أجل التعويضات
    ve o küçük çocuğun da bileklerinde aynı zincirler vardı. Open Subtitles و ذلك الصبي الصغير كان لديه نفس السلاسل على كاحليه
    Onunla konuşmaya çalışırken Londra Kulesi'nde doğduğumu söylemiştim ve o bana inanmıştı. Open Subtitles استطيع ان اقول لها اننى وُلدت فى برج لندن وهى سوف تصدقنى
    Kraliçenin Muhafızları benim ve o çocuklar başkasına itaat etmez. Open Subtitles أنا من محاربين الملكة وهؤلاء الفتية لن يتبعوا أحدًا آخر
    ve o diğer anlaşmaların da anahtarıydı. Onu hayattan alıkoymaya yetecek işler. Open Subtitles و كانت معه كل مفاتيح صفقاتهم أشياء تضعهم في السجن مدى الحياة
    ve o bir de yaşlılar evindeydi, bir huzurevinde diğer yaşlı insanlarla beraberdi, bu yüzden tam olarak diğerleri gibi görünmesi gerekiyordu. TED وانه أيضا في منزل قديم ، وانه في دار رعاية المسنين حول مسنين آخرين ، لذلك كان عليه أن يشبه بالضبط الآخرين.
    ve o bir... 16 milimetrelik küçük bir film makarasıydı, bilirsin. Open Subtitles وقد كان فيلم صغير من نوع 6 ملم كما كنت تستعمل
    Gecenin ortasında, su dökmek için kalktım, ve o orada, yere uzanmış yatıyordu. Open Subtitles و في وسط الليل استيقظت لأقضي حاجتي و كان هو مستلقي على الأرض
    Ben ve o. Sadece biz kaldık. Diğerleri eşleşip öldü. Open Subtitles ، أقصد هو و أنا ، فنحن كل من بقي منهم الآن . الآخرين جميعهم تزاوجوا و ماتوا
    Sadece Delaney ve o adamları korumak için kurtların önüne atılan birkaç polis var. Open Subtitles بعض الشرطيين الفاسدين فقط تجعلون منهم كبش فداء لتحموا ديلاني وأولئك الأشخاص
    İlişkim 20 yaşından beri sürüyordu, yani hemen hemen tüm yetişkinlik hayatım boyunca ve o benim ilk gerçek aşkımdı, onsuz nasıl yaşayacağımı veya bunu yapıp yapamayacağımı bilmiyordum. TED لقد كنت في هذه العلاقة منذ أن كان عمري 20 سنة، وبالتالي طوال فترة المراهقة، ولقد كان حبي الأوّل الحقيقي، ولم تكن لدي أدنى فكرة عن كيفية العيش بدونه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد