Frank, bana hayatımın fırsatını verdiğin için teşekkür etmek istiyorum. Neyse. | Open Subtitles | فرانك، أنا أود أن أشكرك لإعطائي فرصة العمر |
Bana ikinci bir şans verdiğin için teşekkür etmek istiyordum. | Open Subtitles | فقط أردت أن أقول شكراً لإعطائي فرصة ثانية |
Barı kullanmamıza izin verdiğin için sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | لسماحك لنا باستخدام الحانة نعم، بالتأكيد ولكن يجب ان تعذرني |
CA: Akıllarımıza durgunluk verdiğin için çok teşekkürler, Floyd. | TED | ك.أ: شكراً لك على عصف أذهاننا جميعاً، شكراً جزيلاً فلويد. |
Sevgili Tanrım. Emanet ettiğin görevi yerine getirecek gücü ve inancı bana verdiğin için şükrediyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، أشكرك على منحي القوة و الإيمان لإتمام المهمة التي إئتمنتني عليها. |
Veda etmem için düzgün bir şans verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لمنحي فرصة مناسبة كي القى تحية الوداع |
Ayaklarım şişince ayakkabılarını verdiğin için sağ ol. Borcum olsun. | Open Subtitles | شكراً لإعارتي حذائِك من أجل أقدامي المتورمة أدين لك بواحدةٍ |
Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için. | Open Subtitles | لأعطائك اجابة صريحه لسؤال كهذا |
Bu imkanı verdiğin için teşekkürler Tanrım. | Open Subtitles | حمداً لك أيّها الرب، لمنحك إيّاي هذهِ الفرصة. |
Üşüdüğüm zaman montunu verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | وشكراً لإعطائي معطفك عندما كنت أشعر بالبرد |
Aslında üzgün olduğum konu bu değildi ama moralimi bozacak başka bir sebep verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | في واقع ذلك ليس سبب إستيائي، لكن شكراً لك لإعطائي شيء آخر ليجعلني مكتئباً. |
Öncelikle bana bu işte büyük bir şans verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | أولاً، أريد شكرك لإعطائي فرصة في هذا العمل |
Hayır daha fazlasıydı. Yardım etmeme izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | لا, بل كان أكثر من هذا شكراً لسماحك لي بالمساعدة |
Evet, öyleydik ve kalmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | نعم نحن بالفعل وشكراً لك لسماحك لي بالبقاء |
Seni sevmiyor. Ama soruma cevap verdiğin için sağol. | Open Subtitles | إنه لا يحبك لكن شكراً لك على إجابة سؤالي |
Dünyanın mucizelerini görebileceğim gözler verdiğin için sana şükrediyorum. | Open Subtitles | ... أشكـرك على منحي العيون لرؤية أعـاجيب هذا العـالم |
Hayır. Hayır, bayağı bir içtim. Bugün bana o hava nefesini verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | كلا ، لقد نِلت الكثير شكرا لك لمنحي نَفساَ من الهواء |
Hamilelik dildonu bana ödünç verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك لإعارتي مشابكك لا وجود لامرأة جذابة و آمنة |
Soruya dürüstçe yanıt verdiğin için. | Open Subtitles | لأعطائك اجابة صريحه لسؤال كهذا |
Fırtınada bana barınacak bir yer verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لمنحك لي ملجئاً من العاصفة. |
Gelmeme izin verdiğin için sağol. Minnettarım. Çok iyisin. | Open Subtitles | شكراً للسماح لي بالقدوم إلى هنا أنا أقدر ذلك، إنه لطف كبير منك |
...ama buraya girmemize izin verdiğin için teşekkürler. ...materyallerde yardım ettiğin için. | Open Subtitles | ولكن شكرًا لكِ على السماح لنا بالدخول هنا ومساعدتنا في الاطلاع على هذه المواد |
Bana bu kadar yüzeysel genler verdiğin için sana kırgınım baba. | Open Subtitles | لذلك أنا مستاءة منك لأنك أورثتني تلك المواهب الخارقة |
Bu güzel gömleği giymeme izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لأنك سمحت لي أن ألبس قميصك الجميل أنت تمزحين |
Ve logoma bir penis koymaya karar verdiğin için, kariyerim sona erebilir. | Open Subtitles | ومسيرتي المهنية قد تنتهي لأنك قمت بوضع قضيب على شعاري |
Hayır ama bana göz atacak bir şeyler verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | لا ، لكن شكرا لك لأعطائي شيئا لأتطلع عليه |
Bana da haber verdiğin için sağ ol. En sonda olsa bile. | Open Subtitles | شكراً لجعلي أُشارك في هذا الأمر حتى لو كان ذلك في النهاية |