Hemen sonrasında, çok uzun bir tartışma oldu, ve sonunda yönetici bana gelip dedi ki, ''Çok özer dilerim.Bizde şeker yok.'' | TED | وبعد هنية من التحدث المُمًعمع فيما بينهم قدم الي المدير وقال لي انا اعتذر بشدة .. لقد نفد السكر من عندنا |
Hey, yönetici, sence yeni libero yıldızımıza bir çift temiz krampon bulamaz mıyız? | Open Subtitles | أيها المدير ألا تعتقد أنه يمكننا أن نحضر زوج من الأحذية لنجمنا الجديد؟ |
Sorumlu yönetici | Open Subtitles | مديرة مستشفى المحاربين قطاع المدينة المركزى |
Bir yönetici pozisyonu boşaldı ve son zamanlarda çok sıkı çalıştığını görüyorum. | Open Subtitles | وظيفة الإدارة أصبحت متاحة ولقد رأيت أنك تعمل بجد في الآونة الأخيرة |
Ofisine gittim Bayan yönetici ve asistanın burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ذهبت لمكتبك يا آنستي المديرة التنفيذيّة، فأخبرني مساعدك أنّك هنا. |
Bence senden iyi bir yönetici olabilir. | Open Subtitles | وعلى حد علمي تصلح أن تكون مديراً تنفيذياً |
yönetici bazı işçilerin gelip burada çalıştığını söyledi, ama sahibi böyle bir şey istememiş. | Open Subtitles | المشرف قال أن المقاول أتى للقيام أعمال هنا ولكنّ المالك لم يطلب ذلك |
yönetici, Karanlık bölgede işe yarar bir şeyler öğrenmek için beni sorgulamak istedi. | Open Subtitles | المُدير لم يكُن ليصطحبني إلى موقع أسود من أجل الإستجواب بشأن المعلومات السرية |
Sana doldurman için form veririm ama yönetici 17 yaşın altında kimseyi almıyor. | Open Subtitles | أستطيع إعطاءك إستمارة لتملأها لكن المدير لا يوظّف مَن هُم أقل من 17 |
Ama eski yönetici Selma cebe indirmekten kovuldu ki bu heyecan verici çünkü Victor, biz bar çalışanlarından birini onun yerine alacak. | Open Subtitles | لكن المدير الكبير في السن أصبح مطرودا للسرقة الذي هو مثير , لان فيكتور هنا ليذهب إلى تأجير احد منا لتحل محلها |
yönetici Bey'le size iyi gelecek bir şey bulmak hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنت أتحدث مع السيد المدير من أجل ايجاد عمل لك |
yönetici asistanı bazen büyük ekranda video oyunu oynamasına izin verirmiş | Open Subtitles | مُساعد المدير يسمح له أحياناً بلعب ألعاب الفيديو على الشاشة الكبيرة، |
yönetici bizi forumdan atmadan önce oldukça süphelenmiş gibi davrandı. | Open Subtitles | لقد بدى لي مشكاك قبل أن يطردنا المدير خارج المنتدى |
Jackie Kallen boks tarihindeki en başarılı kadın yönetici... ve altı farklı ağırlık sınıfında şampiyon idare eden ilk kadın oldu. | Open Subtitles | اصبحت جاكي كالان أشهر مديرة أعمال في تاريخ الملاكمة والمرأة الوحيدة التي أدارت أعمال أبطال الملاكمة في ستة أوزان مختلفة |
Artık yönetici oldun, senden uyuşturucuyu bırakacağının sözünü vermeni istiyorum. | Open Subtitles | الآن بما أنك أنت في الإدارة أريد منك أن تعدني |
Lorelai artık idari yönetici. Harika değil mi? | Open Subtitles | لورلاي المديرة التنفيذية الآن أليس هذا رائعا؟ |
yönetici olarak kalabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما إذا كان ينبغي أن يبقى مديراً |
Usama Bin yönetici, önce şu güvercinleri def etmemi istiyor. | Open Subtitles | لا عجب في أن المشرف يريد أن نتخلص من تلك الحمامات أولاً |
Orta kademe yönetici ile Amerikan bölge bankası, Silver Spring de atıcı olarak futbol oynamış. | Open Subtitles | قضي ثلاثة سنين سجناً بسبب الأعتداء. أعتدى على رئيس المُدير الأوسط. |
yönetici ortağının, bütün yeni küçük ortaklara ilk davasını vermesi, bir gelenektir. | Open Subtitles | انه من التقاليد ان الشريك الإداري يعطي كل الشركاء الصغار قضاياهم الأولى |
Gerçek hastaları gördüm ve 17 yıldır ilk defa, doğrusu yönetici danışmanı olduğumdan beri ilk defa. beyaz önlük giydim. | TED | رأيت مرضى حقيقيين ولبست الكوت الأبيض للمرة الأولى خلال 17 سنة، في الحقيقة منذ أن أصبحت مستشار إداري. |
Ayrıca sizde özel yönetici hesap açtırmak niyetinde de değilim. | Open Subtitles | وليس لي نية إفتتاح حساب خاص أو محاسب تنفيذي معك |
Yüce yönetici güç, kitlelerin emriyle elde edilir... ..osuruktan bir Su Ayini ile değil. | Open Subtitles | السلطة التنفيذية العليا تنشأ من اختيارات الجماهير ليس من بعض المراسم المائية الهزلية |
Lynn Dempsey yönetici asistanıymış. Kimyasal maddeler konusunda deneyimi yok. | Open Subtitles | لين ديمبسي كانت مساعدة تنفيذية ليس اديها اي خبرة بالكيماويات |
Ortağımın "yönetici pantolonum" olarak adlandırdığı bu pantolonların iki çiftini aldım aslında. | TED | في الواقع أنا اشترى زوجا من هذه السراويل ذلك ما يدعوه رفيقي مايك سراويلي الإدارية |
Biliyorum yönetici işi için başvurmuştun, ama geri adım atmakta utanılacak birşey yok. | Open Subtitles | أعلم أنك كنت تريد وظيفة مشرف لكن لا عيب في بعض التنازل |
Elliot Cole'un detaycı bir yönetici şöhreti var, değil mi? | Open Subtitles | أليوت كول لديه سمعة كبيرة كمدير دقيق ، أليس كذلك؟ |