"yönetmen" - ترجمة من تركي إلى عربي

• المخرج
• المدير
• المخرجة
• إخراج
• المُخرج
• مخرجاً
• مخرجة
• المخرجين
• اخراج
• مخرجا
• مخرجين
• كمخرج
• للمخرج
• المديرة
• الإخراج

Tek bildiğimiz az tanınan bir Yönetmen olan Viktor Tarinsky tarafından keşfedildi.
كل ما نعلمة انه تم اكتشافها بواسطة المخرج المعروف قليلا فيكتور ترانسكي

Ve Yönetmen sadece oradaki bir takım farklı düğmelere basacak.
وما على المخرج سوى الضغط على بعض المفاتيح هنا وهناك

Menajerinin dediğine göre Yönetmen arayıp çocuğun role uygun olduğunu söylemiş.
وفقاً لما قاله وكيله قال المخرج أن لديه الشكل المناسب للدور

Yönetmen Orson Welles hakkında okumuştum işin başında kovmak için birini kiralıyordu böylece herkes patronun kim olduğunu öğreniyordu.
أقرأ عن هذا المدير أورسن ويليس الذي في البداية عين شخص ما فقط لطرده ثم الكل يعرفون من الرئيس

Yönetmen: Nasıl gidiyor? GG: Sanırım bize yeni bir iş gerekecek.
المخرجة: إذا ما الذي يجري هنا؟ غ غ: أعنقد أننا نحتاج وظيفة جديدة.

Aslında Yönetmen son dakikada yeni bir sahne koydu ve resmen mahvolduk.
لقد أضاف المخرج المشهد الأخير في آخر لحظة لقد كنا مرتبكين تماماً

Yönetmen Ban'ın aradığı kız o kadar inanılmaz biri mi?
الفتاة التي يبحث عنها المخرج هل هي حقاً بتلك الروعة؟

Başrol için seçmelere girmek istedim ama, Yönetmen benimle buluşmayacak bile.
أردت أن الاختبار للرصاص، ولكن المخرج سوف لا تفي حتى معي.

Yönetmen çekimlere başlamadan bile önce yada her ne ise, ekip çokta dışarda.
حتى قبل ان يبدأ المخرج بوضع اللقطات او ايا كان الطاقم خرج سلفا

Sağ olun Yönetmen bey, çok şaşırtıcı bir başlangıçtı, değil mi?
شكراً لك أيها المخرج لقد كان يوماً مفاجئاً تماماً أليس كذلك؟

Ancak Yönetmen Tetsuji Takechi gibi sanatçılar tarafından yapılan yenilikler kısa bir süre sonra Kabuki'nin yeniden güçlenmesine sebep oldu.
لكن الابتكار من قبل الفنانين متل المخرج تيتسوجي تاكيشي أدى إلى تجددها بعد فترة وجيزة.

Yönetmen ya da lider algısı, kadın algısı ile uyuşmuyor.
تصور المخرج أو المدير لا يتسق مع تصور المرأة.

Yönetmen, tek yapmam gerekenin...
هل تعرفون ؟ لقد قال المخرج أن كل ما على فعله هو

Bütün bu küçük yoksul kasabalar aynıdır sayın Yönetmen.
هكذا الحال دائما في مثل هذه القري سيدي المخرج

Oyuncuları oynayacağız. Yönetmen olacak birini bulmalıyız.
نحن نلعب دور الممثلين نحتاج لشخص ما لكي يكون المخرج

Yönetmen bunu görünce çok beğenmiş.
عندما رأى المدير ذلك الرسم، رأى أنه رائع.

Yönetmen Sophie Lanfear kutup hayvanlarını filme almanın zorluklarını daha önceden deneyimlemişti.
واجهَت المخرجة "صوفي لانفير" صعوبات في تصوير حيوانات القطب الشمالي من قبل

Kötü fikirdi. Berbat bir Yönetmen hatasıydı. Üzerine fazla düşündüm.
كانت فكرة سيئة، إخراج سيء، هذا خطأي أفكر كثيراً فيها

eğer Yönetmen olsaydım, ilk işim seni kovmak olurdu.
إن كنت أنا المُخرج كنت لأرميك للخارج أولاً آداء رائع راحة الغداء

Ben çocukluğumu Yönetmen olan bir komşunun film stüdyosunda geçirdim.
أمضيت طفولتي في أستديوهات الأفلام مع جارٍ كان يعمل مخرجاً

Benim Yönetmen olmak istemem ona ahmakça gelmişti.
ظن أنه من السخيف أني أريد أن أصبح مخرجة.

Ben genç bir sekreterken, bütün büyük Yönetmen ve yapımcılar çok yaşlı görünürlerdi.
حين كنت سكرتيرة شابة كل المخرجين والمنتجين كانوا كباراً جداً

Filmi efsanevi Yönetmen George Cukor yönetecekti.
و مخرج الأفلام الشهير جورج كيوكر تم تكليفه اخراج الفيلم

Andrée'nin kariyeri orada sona erdi..., ...Renoir dünya çapında tanınan bir Yönetmen oldu.
انقطعت آندريه بعد ذلك عن التمثيل في حين أصبح رينوار مخرجا عالميا مشهورا

Her adam Yönetmen olur, popo istediğinde. Bak, bak, dinle.
كلّ الرجال مخرجين عندما يريدون بعض الغنيمة أنظري, أنظري, إسمعي

Beni yaratıcı ve özgün bulurdun. Hala buluyorum. Yönetmen olarak.
لقد كنتي تعتقدين بأني كنت مبدع و اصلي ومازلت اعتقد ذلك كمخرج

Bir Yönetmen açısından doğruyu aksettirmiş olması yeterli bir öğe midir?
هل هو كاف ٍ للمخرج أن يؤمن ... ... بأنه يقول الحقيقة ?

Bana bak Yönetmen Gil!
(إنظري إلى هنا ، أيتها المديرة (جيل

Tüm hayatımı film setlerinde geçirdim, ama hiç Yönetmen koltuğuna oturmamıştım.
لطالما كنت بجوار موقع تصوير الأفلام لكنتت لم أكن على كرسي الإخراج