Müfettiş, yöntemlerin farklı. Ama sonuç alıyorsun. | Open Subtitles | أيها المحقق ,إن أساليبك مختلفة و هذا أقل ما يمكن قوله |
Arkeoloji yöntemlerin benim için fazla ilkel. | Open Subtitles | أساليبك في عِلمِ الآثار بدائية جداً لي |
Huzurlu bir düzen yaratma isteğini takdir ediyorum ama yöntemlerin yanlış. | Open Subtitles | أنا معجب بسعيك من أجل عالم جديد سلمي لكن طرقك خاطئة |
Birazcık ter atıyordum, eminim senin de kendine özgü yöntemlerin vardır. | Open Subtitles | لقد كنت فقط أنفس عن غضبى انا اعرف ان لديك طرقك الاخرى |
Her ne kadar günümüzün askerleri, yanan otların yerine altı klorlu etan kullansalar da bu ilkel yöntemlerin işe yaramayacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | وعلي الرغم أن قنابل الدخان في وقتنا هذا قد تغيرت كثيراً فمازالت الأساليب القديمة فعالة أيضاً |
Şimdi bilgiyi gerçekten yalayıp yutmak ve onunlar birşey yapmamız için, bu yöntemlerin en azından ikisini kullanmak zorundayız, ya da duygusal bir deneyim ile birleştirerek bir yöntem kullanmak zorundayız. | TED | الآن .. لكي يتسنى لنا هضم المعلومات .. وتحليلها من اجل فهمها واستخدامها علينا أن نفعل طريقتي تحليل من الطرق الاربعة السابقة أو ان ندمج إحدى الطرق السابقة مع تجربة عاطفية |
Ve onu doğrudan acil servise gönderdin. Babası yöntemlerin konusunda endişelendi. | Open Subtitles | علية الان ان يظل فى المشفى وذلك بسببك والدة الان يُشكك فى اساليبك |
Ama yöntemlerin biraz hayal kırıklığına uğratıyor. | Open Subtitles | أساليبك مخيبة للآمال بعض الشيء |
Ama yöntemlerin beni öfkelendiriyor! | Open Subtitles | لكن أساليبك تستفزّني |
Evet. yöntemlerin hakkında bilgi sahibi oldum. | Open Subtitles | نعم،لقد قَرأتُ عن أساليبك. |
Senin yöntemlerin nelerdir? | Open Subtitles | ما هي أساليبك ؟ |
Senin yöntemlerin nelerdir? | Open Subtitles | ما هي أساليبك ؟ |
Senin yöntemlerin eski ve çok riskli. | Open Subtitles | طرقك كلها قديمة وتمتلئ بالمخاطرة. |
Basitçe söylemek gerekirse, yöntemlerin çok sert. | Open Subtitles | ببساطة , طرقك خطيرة |
Belki senin yöntemlerin daha ikna edici olur. | Open Subtitles | ... رُبما تكون طرقك أكثر إقناعاً بقليل |
"yöntemlerin şüphe uyandırıyor Victor." | Open Subtitles | "لقد وجدت طرقك مشكوك فيها ، (فيكتور)" |
Onların başarıları, bu yöntemlerin sonucudur. | Open Subtitles | نجاحهم هو نتيجة تلك الأساليب |
Tüm Jaffa'lar eski yöntemlerin gelecekleri olmadığını görene kadar, onları aydınlatmak için gerekenleri yapmalıyım. | Open Subtitles | إلى أن يرى جميع الـ((جافا)) أن الأساليب القديمة ليست المستقبل.. فسأفعل ما يتطلبه الأمر لتنويرهم |
Hoover'ın Komünist Partiye yönelttiği suçlamalardan biri olan, insanları dostlarına karşı casusluk yaptırtmak için kullandığı yöntemlerin aynılarını biz de kullanıyorduk. | Open Subtitles | كنّا نستخدم نفس الأساليب (التي اتّهم فيها (هوفر إم ويسلي سويارينغن عميل لمكتب التحقيقات الفدرالي الحزب الشيوعي بإستخدامها مثل حمل الناس للتجسس على أصدقائهم |
Bu binlerce karakterize olmamış mutasyona neden oluyor ve bu modern yöntemlerin çoğuna nazaran istenmeyen sonuçlar açısından daha büyük bir risk. | TED | هذا يُنتج الآلاف من الطفرات غير المعروفة وهذا يرفع إحتمالية ظهور العواقب غير المقصودة أكثر من العديد من الطرق الحديثة. |
Çoğu organizasyonun kullandığı yöntemlerin etkili olmadığını biliyoruz. | TED | نعلم أن الطرق المستخدمة في أغلب المنظمات اليوم لا تعمل بفعالية. |
Senin yöntemlerin ile hiçbir sıkıntım yoktu, ve serbest çalışmana izin verdim. | Open Subtitles | لم يكن لدي اي مشكلة مع اساليبك وتركتك علي حريتك |
yöntemlerin ölçüsüz Rodrigue. April yaralanabilirdi. | Open Subtitles | اساليبك اكثر من الازم, "رودريغ". "ابريل" ربما اصيبت. |