ويكيبيديا

    "yükseliyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يرتفع
        
    • ترتفع
        
    • ارتفاع
        
    • ينهض
        
    • يزداد
        
    • تتصاعد
        
    • الارتفاع
        
    • تزداد
        
    • يصعد
        
    • إرتفعت
        
    • يتصاعد
        
    • تصعد
        
    • تنبعث
        
    • أرتفعت
        
    • ارتفع
        
    Her şey ne olursa olsun yüzeye yükseliyor değil mi? Open Subtitles كل شيء يرتفع إلى السطح في نهاية المطاف، أليس كذلك؟
    Su, platform boyunca tünelde basınç yapıyor bu yüzden seviye yükseliyor. Open Subtitles المياه على طول الرصيف تسبب ضغطاً على النفق، لهذا يرتفع المنسوب.
    Ancak 340. gün civarında kandaki kanser DNA'sının yükselişini görebiliriz. En sonunda, 400 ve 450. günler arasında daha da yükseliyor. TED ولكن، في حدود اليوم 340، لاحظنا ارتفاع الحمض النووي للسرطان في الدم وفي النهاية ترتفع بشدة عند اليوم 400 واليوم 450.
    Tam tersine, sanki yer son hızda ona yükseliyor gibi geldi". Open Subtitles . . بالعكس، أبداً الأرض كانت ترتفع نحوها في سرعة شنيعة
    Ortalama mutluluk çizgisi yükseliyor ama iniş-çıkışlar azalıyor. TED إذا متوسط سعادتك سوف يرتفع .. ولكن لن تحصل على تلك اللحظات التي تصل بها متعتك الى الحدود القصوى
    Şu anda Amerika'da, IQ seviyesi her yıl 0.36 puan yükseliyor. TED الآن في الولايات المتحدة، يرتفع متوسط نسب الذكاء بمعدل 0.36 نقطة في العام.
    Yapay zekâ geliştikçe deniz seviyesi yükseliyor yani bu görev alanında bir tür küresel ısınma gerçekleşiyor. TED مستوى البحر يرتفع والذكاء الاصطناعي يتطور، لهذا يوجد نوع من الاحتباس الحراري يحدث هنا على مخطط تضاريس المهام.
    Ama olan önemli bir husus daha var: kendi gelirinizi kıyaslarken baz aldığınız gelir de yükseliyor. TED وتؤدي إلى شيء آخر، شيء مهمٌ جدّاً وهو أن دخلكم المرجعي، أي ذلك الذي تستخدمونه لقياس مدى رضاكم عن دخلكم يرتفع أيضاً.
    Bu yüzden bunun gibi sorulara baktığınızda, hayattan tatmin, görüyorsunuz ki her bir gelir basamağı ile birlikte hayattan tatmin de yükseliyor. TED واذا نظرتم الى أسئلة كهذه، الرضا عن الحياة ، ترى الرضى عن الحياة يرتفع مع كل درجة من الدخل.
    Ordu Kusu yükseliyor. Open Subtitles ـ طائر الحرب يرتفع بقوة عالية ـ أنسة تاسمكر
    Hastamızın boynunda bir kitle var ve son üç saattir ateşi yükseliyor. Open Subtitles مريضنا لديه ورم بعنقه و حرارة جسده ترتفع خلال الثلاث ساعات الماضية
    Böylece, pasif dönmeden, aktif dönmeye yükseliyor, yüzde 30'dan yüzde 80'e. TED ولذلك ، انها ترتفع من التواء سلبي إلى التواء نشط ، من 30 في المئة الى ما يصل الى 80 في المئة.
    "Sosyal yorum" ve "saygısızlık" 70'li yıllar boyunca yükseliyor. TED المواكبة الاجتماعية والاستخفاف ترتفع طيلة السبعينيات.
    Bu da saat başına daha çok yolculuk, saatte üretken oldukları daha fazla dakika demek ve gerçekten kazanç yükseliyor. TED و ذلك يعني المزيد من الرحلات في الساعة، دقائق أكثر من الساعة حيث انهم منتجون وفعلا ، الأرباح ترتفع .
    Isı hala yükseliyor. Bir şeyler soğutma programına erişimimizi engelliyor. Open Subtitles درجة الحرارة ما زالت ترتفع شئ ما يمنعنا من الوصول لبرنامج التبريد
    Bir şey yükseliyor. Eskilerden de eski bir şey. Herkesin kuyruğu seğiriyor. Open Subtitles شيئاً ما ينهض , شيئاً أكبر من الكبار والجميع أذيالهم ترتعش
    Bir dakika! Hareketlerin neşesi yükseliyor. Dans aşkı, karşı koymak imkânsız. Open Subtitles لحظة ، استمتاعي بهذا يزداد حُبي للرقص ، يصعب عليّ المقاومة
    Özgür kıvraklık, hızlı ve süslü, yaratıcılık kıvılcımları yükseliyor: ateş. TED رشاقة غير محصورة، سريعة وبارعة، وشرارات الإبداع تتصاعد: وهي النار.
    Arkadaki sıcaklık acayip artıyor. 10 saniye içinde 3,000 derece ve hâlâ da yükseliyor. Open Subtitles الحرارة ترتفع بشدة بالداخل، ارتفعت بمقدار 3000 درجة في 10 ثوان، وتواصل الارتفاع
    Elektrik faturamız şeker kamışına tırmanan bir yılandan daha hızlı yükseliyor. Open Subtitles فاتورتنا للكهرباء تزداد أسرع من أفعى تتسلق قصبة سكر.
    "Toprağın çatlaklarından duman gibi hararetli bir buhar yükseliyor... Open Subtitles من التشققات في التربة يصعد بخار محموم كأنه دخان
    Bunların değeri oldukça hızlı yükseliyor galeriye yatırım yapmamın asıl nedenini de bunlar oluşturuyor. Open Subtitles إرتفعت قميتها سريعاً و لهذا السبب وافقت على تمويل جزء من المعرض،
    Gökyüzüne doğru yükseliyor ve bugün yaşadığımız felaketlere yol açıyor. TED يتصاعد بعدها إلى السماء ويساهم في الكوارث التي نشهدها الآن.
    Her gün akşam saat 6'da, kime e-posta gönderdiğiniz veya ne yaptığınızın önemi yok, masalar tavana doğru yükseliyor. TED وفي السادسة مساء كل يوم، لا يهم من تقوم بإرساله بريدا إلكترونيا أو ما تفعله، تصعد المكاتب إلى السقف.
    yükseliyor,... yükseliyor! yükseliyor! Open Subtitles تنبعث، تنبعث لك الشفاء يقول إصبع الله الصغير
    Başçarkçıya söyleyin, su torpido bölümüne ulaştı ve hala yükseliyor. Open Subtitles أخبر الرئيس أن المياه أرتفعت فى فتحة الطوربيد وتفيض
    çünkü bir kısmı yüzüyor, ve tahmin edebileceğiniz gibi deniz seviyesi birazcık yükseliyor, buz tabandan yükseliyor, sonra gövdeden ayrılıyor ve kuzeye doğru yüzüyor. TED لأنه عائم جزئياً، يمكنك التخيل، مستوى البحر ارتفع قليلا، الجليد سيرتفع من القاع، وبعد ذلك يمكن أن تقطع وتطفو شمالاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد