Belki bunu sormam size tuhaf gelecek ama insanlar benim yüzümü hiç hatırlayamaz. | Open Subtitles | ربما يكون غريباً أن أسألك ذلك و لكن الناس لا يتذكرون وجهى |
yüzümü örtmeye hakkım var. Ben bu toprakların sahibinin eşiyim. Kimse yüzümü örtmemi engelleyemez. | Open Subtitles | إننى أول سيدة على الأرض لن يمنعنى أحد من تغطية وجهى |
Peşlerine düştüm, ikisini de buldum. Haklarında ne düşündüğümü söyledim. Ama adam yüzümü bu hale getirdi. | Open Subtitles | لقد وجدتهما معا ، ثم قلت له عما تكون فقطع وجهى |
Atın üzerinde dik duramadım, at büyük bir adım attı ve öne savrularak atın kafasının arkasına yüzümü çarptım. | TED | لم أستطع أن أثبت نفسي مستقيمة على السرج. وعندما نزلنا خطوة كبيرة، اندفعت للأمام وضربت بوجهي خلف رأس الحصان. |
Telefonu kapattım, yüzümü ellerimle kapattım, ve o sessiz çığlığı attım. | TED | اغلقت الهاتف .. وضعت وجهي بين كفي واخذت اصرخ صرخاً صامتاً |
Belki ben de, yüzümü gizlemekte ustalaştım. | Open Subtitles | رُبَّمَا من الجيد أن اخفي وجهِي ، أيضاً. |
Oraya seninle giderdim ama yüzümü tanıyorlar ve onu ezmek istiyorlar. - Ben buralardayken olmaz. | Open Subtitles | كنت لأذهب معك هناك، لكنهم يعرفون وجهى ولربما يودون أن يلكموننى فيه |
Yine öyle koştuğum başka gün tüm parasını tişört işinde kaybeden bir adam yüzümü bir tişörte basmak istedi ancak pek iyi çizemiyordu ve fotoğraf kamerası da yoktu. | Open Subtitles | ومرة أخرى كنت أجري شخص ما , خسر كل ماله في صنع القميص أراد أن يضع وجهى على القميص |
Yine öyle koştuğum başka gün tüm parasını tişört işinde kaybeden bir adam yüzümü bir tişörte basmak istedi ancak pek iyi çizemiyordu ve fotoğraf kamerası da yoktu. | Open Subtitles | ومرة أخرى كنت أجرى شخص ما خسر كل ماله فى صنع القميص أراد أن يضع وجهى على القميص |
Magazin dergilerinin kapağında yüzümü görmek için mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد لأجل أن أرى وجهى على أغلفة المجلات؟ |
Tek bir dilek hakkım olsa zaman makinesi yaparak 7 yaşıma dönüp Jimmy Hauser suçiçeği olmuşken yüzümü çocuğa sürüp sürüştürmeyi dilerdim. | Open Subtitles | لو لى امنيه الان هيا ان ارجع لعمر 7 سنوات حينما كان جيمى هاسر مصاب بها وافركه على وجهى |
Ama sakın unutma, her ... aynaya baktığında benim yüzümü göreceksin. | Open Subtitles | و لكن تذكر كل مرة تنظر إلى المرآة سترى وجهى |
Ona gerçek yüzümü gösterdim. Beğenmedi. | Open Subtitles | لقد جعلتها ترئ وجهى, لكن رد فعلها لم يعجبنى |
dokunma açısından, suyun kadifemsi yumuşaklığından yüzümü yalayan rüzgara. | TED | على مستوى اللمس، أنتقل من احساس مُخملي، لطيف، بالماء، إلى الهواء الذي سيحتكّ بوجهي. |
yüzümü ne hâle getirmişsin. Sakalların zımpara gibi. | Open Subtitles | انظر مافعلته بوجهي اصبح خشناً مثل ليفة غسل الصحون |
Bilmiyorum yüzümü duvara yasladığı için ona müteşekkir olmakla meşguldüm. | Open Subtitles | غالباً حول اعتراضي على دفعه بوجهي في الحائط |
Belki de seninle evlenmek zavallı yüzümü bu hale getirmiştir. | Open Subtitles | ان اكون زوجة لك لا عجب ان يتدمر وجهي المسكين |
Eğer yeni yüzümü görmek istiyorsan, 5 ay sonra buraya gel. | Open Subtitles | إذا أردتي رؤية وجهي الجديد إرجعي إلى هنا بعد خمسة أشهر |
Belki ben de yüzümü saklamayı çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | رُبَّمَا من الجيد أن اخفي وجهِي ، أيضاً. |
Ve yüzümü dolabıma yapıştırıp arabamın hortumunu kurcaladığını. | Open Subtitles | ووحّدَ وجهَي إلى خزانتِي وطَعنَ خرطومَي. |
- Tamam yüzümü farklı bir şekle sokayım. | Open Subtitles | حسنا، سأفعل شيئا مختلفا بوجهى حسنا، حسنا، جيد |
Gömleğimi çekmekle yüzümü çevirmen arasında bir fark yok. | Open Subtitles | كفِ عن سحب قميصى نفس الشيى بالنسبه لوجهى |
Son 60 yıldır, insan ırkı yüzümü yemek kutularında t-shirtlerde ve bir sürü boktan şeyde görerek büyüdü. | Open Subtitles | خلال الـ60 سنة الماضية، قام الجنس البشري برسم صوراً لوجهي على صناديق الغذاء و القمصان وكل ذلك الهراء |
Şuna göz kulak ol. yüzümü görmesini istemiyorum. | Open Subtitles | راقبه فأنا لا اُريده أن يرى وجههي |
Burada kahraman olmaya çalışıyorum. yüzümü kara çıkarma. | Open Subtitles | أحاول أن أكون البطل هنا لا تجعلني أبدو سيئاً |
Bana fazlası ile sorun çıkaran eski yüzümü özlerken hayat devam ediyordu. | Open Subtitles | وبينما افتقدت الوجه الذي سبب قدر كبير من المشاكل .نسي العالم الموضوع |
Herkese yemekte bir duyuru yapacağını söyledim sakın yüzümü kara çıkarayım deme! | Open Subtitles | ...لقد أخبرت الجميع عن تصريحكِ ! لذا لا تخذليني |