ويكيبيديا

    "yüzüme" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إليّ
        
    • وجهى
        
    • بوجهي
        
    • الوجه
        
    • إلي
        
    • لوجهي
        
    • على وجهي
        
    • وجهِي
        
    • إليَّ
        
    • وجهيّ
        
    • في وجهي
        
    • بوجهى
        
    • عينيّ
        
    • أمام وجهي
        
    • إلىّ
        
    Seni korumak için atılmasaydım dönüp Yüzüme bakar mıydın bir kez daha? Open Subtitles لو لم أخاطر بنفسي من أجلك الليلة هل كنتي ستنظرين إليّ مرتين؟
    - Hayır edemezsin. Banyomu yapana kadar, Yüzüme bakıp konuşmanı bile istemem. Open Subtitles لا، لا يمكنك ذلك، ولا يمكنك النظر إليّ أو التحدث معي إلا بعد أن أستحم
    Sana bir şey göstermek istiyorum. Bir dakika Yüzüme bak. Open Subtitles اريدك أن ترى شيئا ما أنظر الى وجهى لمدة دقيقة
    Bunca zamandır babamı tanıdığı hakkında Yüzüme karşı yalan söylediğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنه يكذب بوجهي حيال معرفته بأمر والدي طيلة الوقت
    Düşünüyordum da Yüzüme gelen bu yumruk bir tokat gibi oldu. Open Subtitles كنت أفكر تلك اللكمة في الوجه، كانت صفعة حقيقية في الوجه
    Yüzüme bakıp bir şeyler söylemeye çalıştı... ama mızrakların biri göğsünü delip geçmişti. Open Subtitles نظرت إلي و حاولت قول شيءٍ ما لكن الرمح كان قد إخترق صدرها
    Kahrolası otoyolda yürüyüp, kahrolası bir geçidi geçtikten sonra burada kahrolası Yüzüme gülümsemeni görmeyi de umursamıyorum. Open Subtitles ولا يعجبني أن أمشي بطريق عام لعين وعبر طريق منحدر لعين لأرجع هنا وأجدك تبتسمين لوجهي اللعين
    Diyosun. Bence o Yüzüme kocaman bir gülücük yerleştirebilecek kadar erkek. Open Subtitles حسناً، أظنّ أنّه رجلٌ بما فيه الكفاية ليرسم الإبتسامة على وجهي
    Sanırım Yüzüme bakmayı düşünmüyorsun. Open Subtitles ،أنتِ في النهاية ستنظرين إليّ أليس كذلك ؟
    Eninde sonunda Yüzüme bakacaksın, değil mi? Open Subtitles ،أنتِ في النهاية ستنظرين إليّ أليس كذلك ؟
    Sokakta beni görenler Yüzüme bir daha bakmazlar bile. Open Subtitles , أقصد لا أحد قد ينظر إليّ مرتين في الشارع
    Kan görmeye dayanamam. Ne zaman dışarı aksa Yüzüme yapışıyor. Open Subtitles انا لا احب تلك العلكة انها تفسد وجهى عندما تفرقع
    Kan görmeye dayanamam. Ne zaman dışarı aksa Yüzüme yapışıyor. Open Subtitles انا لا احب تلك العلكة انها تفسد وجهى عندما تفرقع
    En azından onun bana gelip bunu Yüzüme söyleyecek cesareti vardı. Open Subtitles على الاقل كانت لديه الجرأة ان يأتى الى ويخبرنى فى وجهى
    Seni görmeye geldim ama sen kapıyı Yüzüme kapattın.. Open Subtitles تدحرجت إلى المصرف حضرت لأراك وأغلقت الباب بوجهي
    Doğru kelimeyi bulayım diye çırpınırken insanların Yüzüme gülmesinin peki? Open Subtitles الناس يضحكون بوجهي لأنني أعاني في أيجاد الكلمات ؟
    Yüzüme kapama. Neden hep aynı şeyleri giyiyorsun? Alo? Open Subtitles لا تغلقين الخط بوجهي لماذا انتي دائما ترتدين نفس الفستان
    Orospu,Yüzüme ha seni çöplük fahişesi ! Open Subtitles أيتها العاهرة.. ليس الوجه اللعين ياقطعة القمامة العاهرة
    Beni hindiye ve Yüzüme yumruk atmaya davet edebilirsin. Open Subtitles بوسعكِ دعوتي لتناول الديك الرومي ولكمة في الوجه
    dedim. Yüzüme yan yan bakıp cevapladı: "Bu resimleri kadınlar yapmadı" dedi. TED و نظر إلي مستنكرًا بالطبع و قال، "النساء لا يرسمن هذه الصور."
    Ne görünüşünden, ne tadından Yüzüme baktımı anlardı. Open Subtitles لا بالشكل ولا بالطعم كان ينبغي أن تعرف بمجرد النظر لوجهي
    Jerk Chicken'da bana nereden geldiğimi hatırlatıyor ama ben onu Yüzüme bulaştırmıyorum. Open Subtitles و جبة دجاج الحار تذكرني بموطني لكن ليس أضع التوابل على وجهي.
    - Yüzüme hangi kremi sürdüğüm gibi mi? Open Subtitles تَعْني مثل ما نوعِ القشطة التي أضعها على وجهِي في الليل
    Uyuşturucu kullandığımı bilse Yüzüme bakmaz. Open Subtitles إن خرجت و عرفت أنني تحت تأثير مخدر لن تتحدث إليَّ حتى، فأنا أعرفها
    Tüm bunları, Yüzüme bakarak söylemene imkân yok. Sadece suçluluk kısmı. Open Subtitles لا يُمكن أن تقرّ بكل ذلك ، بُمجرد النظر إلى وجهيّ حسناً ، هذا الجزء الخاص بالذنب.
    Benden daha klas davrandığın için ve Yüzüme vurmadığın için teşekkürler. Open Subtitles على كل حال، شكراً لكونكِ أرقى مني ولم تصرخي في وجهي.
    Yüzüme enjekte etti ve puf, on yaş uçuverdi. Open Subtitles لقد حقنى بوجهى وفجأة ، انقص منى عشرة سنين
    Ofisimde Yüzüme baka baka yalan söyledi ve ben o yalanı yedim. Open Subtitles لقد وقف في مكتبي ونظر في عينيّ وكذب عليّ وأنا لقد أشتريته
    Olaya bak, geçen gün buraya geldi direkt içeri yürüdü, ben motorla uğraşıyordum sonra Yüzüme karşı beni tehdit etti. Open Subtitles اسمع أتى هنا في ذلك اليوم ومشى إلى عندي وأنا أعمل على المحرك ووضع وجهه أمام وجهي بعدوانية هو يهددني
    Yüzüme öyle bir baktı ki "Hepsini iç" diyecek sandım. Open Subtitles ولقد نظرت إلىّ وشعرت أنها تريدنى أن أختبر ذلك، بدت وكأنها تريدنى أن أتذوق المزيد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد