ويكيبيديا

    "yığını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكومة
        
    • كومة من
        
    • كتلة
        
    • حفنة
        
    • لكومة
        
    • الكتلة
        
    • اللين
        
    • كومةٌ
        
    • كتله
        
    • رزمة من
        
    • المتراصة
        
    • أكوام
        
    • نفايات
        
    • وكومة
        
    • من كومة
        
    Ölü adamın ayaklarının altında ortadaki -- küçük istiridye kabuğu yığını "Büyük Ayı" olmalı. TED وهذه الكومة الصغيرة من أصداف المحار تحت قدمي الجثة التي في الوسط من المفترض أنها كوكبة الدب الاكبر.
    Şimdi bu yığını alevler içinde bırakacağız, ama bunlar çocuk oyuncağı olduğu için, ateş çabuk dağılacaktır. Open Subtitles الآن سنحرق هذه الكومة من الشر، لكن لأن هذه لعب أطفال، ستنتشر النيران بسرعة
    ...çamur yığını içinde ölmeye gelmedim ve artık başka kurban vermek istemiyorsun. Open Subtitles لأكون في كومة من الطين في مكانٍ مجهول لأنكِ لستِ مستعدة للتضحيه
    Ama elbette, bu veri yığını insan vücudundaki her nokta tarafından soğrulan X-ışını miktarı kadar veri içeriyor. TED ولكن طبعاً كتلة المعلومات تلك تحوي كماً من اشعة اكس .. متناسبة مع الكم الذي تم امتصاصه من جسم الانسان
    Şimdi bu büyük, çok büyük bir saçmalık yığını. Open Subtitles هذا كلام عميق إنه حفنة كبيرة جداً من الهراء
    Hamaklı bir bahçe ya da kuru bir yaprak yığını görürsen haber ver. Open Subtitles انتبه للأرجوحة الشبكية في الفناء الأمامي أو لكومة من الأوراق الجافة
    - Bu hurda yığını senin botun mu? - Daha iyisi var mı? Open Subtitles تلك الكومة من الزبالة هى قاربك هل لديكى واحد افضل؟
    Çarmıha gerilme bittiğinde, Vücutları kaslarının kontrolünü kaybeder... bağırsakları ve mesaneleri boşalır, bunun sonucu yürüyen bir bok yığını olur. Open Subtitles حينما انتهى الصلب فقدت اجسامهم عضلاتهم سكب الامعاء والمثانة فى العملية النتيجة التى منها تلك الكومة المتنفلة من الفضلات
    Peki, şimdi, biri, katil dışında biri, yığını tekrar düzenlemiş. Open Subtitles حسناً، أحد ما، ليس الضحية أعاد ترتيب تلك الكومة
    Hiçbir yere gitmeyen çok pahalı bir çöp yığını. TED مكلفة جداً كومة من القمامة التي لا يذهب في أي مكان.
    Çöpçülerin döküntü yığını oluştururken ne yaptıklarını görebilirsiniz. TED لذلك ما تراه هو أن عمال القمامة يقومون بعمل كومة من النفايات.
    Orada, vadesi geçmiş bir kredi kartı ekstre yığını ve öldüğü gün gönderilen bir ipotek haciz ihbarnemesi buldum. TED هناك، وجدت كومة من فواتير بطاقة الائتمان متأخرة الدفع وإنذار بحبس الرهن كان قد توصل به في اليوم الذي توفي فيه.
    Şimdi, eğer bu hücrelerin .0001'i mutasyon geçirirse ve .00001'i kanserli hale gelirse, bir kanser yığını olurdunuz. TED إذا تحور ٠.٠٠١ من هذه الخلايا وإذا أصيبت ٠.٠٠٠٠١ بالسرطان، ستصبح أنت كتلة سرطانية.
    Şimdi, değerli bir ulaşım ağında duran, kullanışsız bir metal yığını. TED والآن، هي مجرد كتلة معدنية بلا فائدة تشغل حيزا مهماً في شبكة النقل.
    Bayanlar ve baylar... ..mesdames et messieurs,... ..Damen und Herren, önceden aciz bir cansız doku yığını olan şey şimdi karşınızda kültürlü, bilinçli bir salon adamı. Open Subtitles أيها السيدات والسادة من الذي كان بوضوج كتلة من الأنسجة بلا حياة هل لي أن أقدّم الآن أكثر رجل مثقّف ومتطوّر
    Adli tıp göğsünden .40 kalibrelik metal yığını çıkarmış. Open Subtitles حفنة من رسوم الحيازة.
    Erkek arkadaşının bir kıyafet yığını yangına nasıl maruz kaldı? Open Subtitles كيف لكومة من ملابس حبيبك ينتهي بها الأمر مشتعلة بالنار ؟
    ve tüm bilgi yığını orada, ortada duruyordu, tüm bilgi ve daha da içine daldıkça çok daha fazlasını buldum. Open Subtitles و هنالك كانت، تماماً في المنتصف هذه الكتلة من المعرفة. هذه الكتلة الكاملة من المعرفة كلّما تفحّصتُ أكثر وجدتُ المزيد.
    Sana da... Et yığını. Ve sizi karı koca ilan ediyorum. Open Subtitles وأنت أيضا أيها "اللين". والأن أعلنكما زوجا وزوجة
    Senin bir çöp yığını olduğunu ve seni bir daha görmek istediğini sana söylememi istedi. Open Subtitles و أوصتني بأن أقول لك بأنّك كومةٌ من القمامة الكاذبة و بأنّها لا تريد أن تراك مجدّداً
    Los Angeles'a ilk geldiğimde... gözüme sadece ışıklı noktalar yığını gibi görünmüştü. Open Subtitles عندما أتيت الى لوس انجلوس, بدت وكأنها كتله من البقع
    Madem yolu teptin, şuradaki yığını alabilirsin. Open Subtitles بما أنكِ قمتِ بهذه الرحلة.. يمكنكِ أن تأخذي رزمة من هناك!
    Bulunduğu durumu özetliyor. Biliyorsun, tam bir cips yığını. Open Subtitles إنه يقول ما الذي تفعله تعلمين , الرقائق المتراصة
    Benim gibi 30 yılı aşkın süre, gübre yığını içinde yaşarsan her şeyin riskli olduğunu öğrenirsin. Open Subtitles عندما تعيش في أكوام السماد هذه لأكثر من ثلاثون عام كما كنت فستعرف أن كل شيء محفوف بالخطر
    Bir çöp yığını üzerinde bile teklif etsem sen zaten evet diyecekmişsin. Open Subtitles بسبب اننى كنت اطلب الزواج من مكب نفايات لا وانتى كان عليكى ان تقولى نعم
    Sonunda, kalan tüm savaşçılar kaybeder, ta ki sadece tek bir kraliçe ve yavru yığını kalana dek. TED في النهاية، تنهار بقية المتنافسات، إلى أن تبقى ملكة واحدة وكومة واحدة،
    Ne büyük bir bulaşık yığını. Open Subtitles يالها من كومة أطباق قذرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد