Sadece yığının içine fırlatırım, ve yukarı eklenir. | TED | فقط أرميها الى الكومة، وسيتم إضافتها الى قمة الكومة. |
Öldüğünde, zalanga denilen yığının kırılıp ruhunun sonsuzluğa gittiği merasimleri var. | TED | و عندما تفارق الحياة, يقومون بطقوس حيث يقومون بكسر هذه الكومة المسماة زلنغا فتذهب روحها الى الخلود. |
yığının tepesine ulaştıklarında, çocuklardan biri şortunu indiriyor, çömeliyor ve kakasını yapıyordu. | TED | وعند قمة الكومة ، خفض أحد الولدين سرواله ، جلس القرفصاء ، ثم تغوط. |
Bir de yığının en altına saklanmıştı. Çok zekice bir saklama yeri. | Open Subtitles | و قد كان مخبأ في أسفل كومة الحطب , مكان اخفاء عبقري |
Onları sanayi sitelerindeki çöp yığının üstünde bulunan terkedilmiş tıbbi atık tesisinde tutuyoruz. | Open Subtitles | سوف نقيمه في مكان مهجور للنفايات .الطبية على قمة كومة من القمامة الصناعية |
yığının tepesinde yatıp sabah erken kalkacak olan sizsiniz. | Open Subtitles | من يجب عليهم الاستيقاظ باكرا فليناموا على قمة الركام |
Sen, Meksikalı, şu süprüntüleri al ve bu yığının üstüne koy. | Open Subtitles | ..أيها المكسيكي هناك إجمع أوراق الشجر تلك وضعها على الكومة |
Yeni gelenleri henüz incelemedim. Şu yığının üstüne koy. | Open Subtitles | لم أرى الذي وصل جديدا ً ضعيه هناك في تلك الكومة |
Goriller bu yığının içine fırlatmadan önce çantanı almamışsın. | Open Subtitles | لأنك لا تستطيعي أن تنتزعي أغراضك قبل أن يضعها العمال في الكومة |
Her yeni halı geldiğinde o yığının içinde uçan bir halı olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | كلما تأتي شحنة سجاد جديدة لمتجري أعتقد أن في مكانً ما في هذة الكومة هناك سجاد يطير |
Asla bakmayacağım yığının tepesine koyayım. | Open Subtitles | سأضعها على قمة الكومة التي لن أنظر إليها |
Sıfır noktasındaki yığının yakınında 2 ay çalıştı. | Open Subtitles | قضى شهرين في العمل على الكومة في نقطة الصفر |
Sonra partinin bayan misafirlerinden biri montların yığıldığı yere kendininkini almak için uzandı ama benim de o anda mont yığının altında Vanessa ile kendime özel bir parti düzenlediğimi bilmiyordu. | Open Subtitles | و عندما اتت ضيفة من الحفلة لكى تُحضر معطفها من الكومة لا تعرف اننى تحت الكومة |
Bak, işimiz sistemi alaşağı etmek değil. İşimiz tek tek bu yığının erimesini sağlamak. | Open Subtitles | اصغي، وظيفتني ليست إسقاط النظام بل تقليل تلك الكومة بملف واحد كل مرة |
Bu yığının üzerinden iki kez geçtim. | Open Subtitles | أجل. لقد قرأت هذه الكومة مرتين لحد الآن. |
Elektrikler gider ve hastaların elektronik dosyalarına erişemezsek ve bu yığının içinde dosyasını arayıp bulamazsak ne olur? | Open Subtitles | إذا انقطعت الكهرباء وفقدنا قدرة الوصول لملف المريضة الإلكتروني وبحثنا عن بياناتها في هذه الكومة |
"Ah keşke beni o yaprak yığının içine atsa." | Open Subtitles | يا رباه .. اتمنى أن يقوم برميي في كومة الأوراق تلك |
Kürenin yanındaki boru yığının altında. Malzemeye ve insan gücüne ihtiyacımız var. | Open Subtitles | بجانب كومة قرب الأرض أَحتاجُ أجهزة وقوة بشرية |
yığının en dibine koyabilirim ama geliştirme departmanına da bir kopyasını bırakmıştır. | Open Subtitles | يمكنني أن أضعه في أسفل كومة الأوراق ولكنني متأكّدة أنه قدم نسخة لوزارة التنمية |
Bok yığının da açmaya çalışan bir çiçek sadece. | Open Subtitles | مجرد زهرة تحاول الإزهار في كومة من القذارة. |
Kimya laboratuarı ya da diğer derslerde iyi not almak eğer bir kahve dükkanında kariyer yapmak istiyorsan özgeçmişini yığının en üstüne çıkartabilir, ama gözün daha yükseklerdeyse, Jordan, o zaman sürünün içinde sivrilmelisin. | Open Subtitles | الحصول على علامات لائقة في فصل الكيمياء وعالم الدراسات الاخرى ربما ينقلك الى اعلى قمة الركام اذا كنت تتطلع للعمل كجرسون للقهوة |
Şu yığının altında biraz yiyecek vardı. Sana biraz getirebilirim. | Open Subtitles | هناك بَعْض من اللحمِ البقرى المتقفّزِ تحت تلك الكومةِ أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحْصلَ على البعضَ. |