ويكيبيديا

    "yıkım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التدمير
        
    • الهدم
        
    • دمار
        
    • والدمار
        
    • تدمير
        
    • للدمار
        
    • هدم
        
    • خراب
        
    • للتدمير
        
    • انهيار
        
    • دماراً
        
    • الإنهيار
        
    • تدميرية
        
    • ودمار
        
    • كرة هد
        
    Onun alanı yıkım ve gizlilik, benimkiyse yaratma ve açıklık. TED تتمحور مؤامراته حول التدمير والتكتم، بينما تتمحور مؤامراتي حول الإبداع والوضوح.
    Aslında basitçe, tüm yıkım süreci şu an palmiye yağıyla olandan biraz daha yavaş ilerler oldu. TED لذا فكل عملية التدمير أساساً قد ذهبت أبطأ بقليل مما يحدث الآن بنخيل الزيت.
    yıkım ekibi asansörü zemine yollamadan evvel kontrolden geçiriyor mu? Open Subtitles هل طاقم الهدم تفقد المصعد قبل أن يرسلوه إلى القبو؟
    Çevresel yıkım, kaynakların boşa harcanması, gereksiz rekâbet ve savaş. Open Subtitles دمار بيئي ، مصادر مهدرة ، منافسات بلا جدوى والحروب
    Yörüngeler bu sonu gelmeyen yaratma ve yıkım döngüsünde itici güçtürler. Open Subtitles المدارات هي القوّة الدافعة وراء تلك الدائرة الأبدية من الخلق والدمار
    yıkım ekipleri alana doluşurken ortaya şaşırtıcı bir manzara çıkıyor. Open Subtitles هناك مشهد مذهل هنا، هناك فريق تدمير يتدفقون فى المنطقة
    Her ne kadar yıkım bir süredir planlanıyorduysa da ekibin şefine göre müzik ve havaî fişekler "kesinlikle planda olmayan" bir durummuş. Open Subtitles لقد تم التخطيط للدمار في نفس الوقت مع الموسيقى و الألعاب النارية و وفقاً لرئيس الطاقم لم تكن أبداً على جدول الأعمال
    Ne yıkım olur, ne de inşa. Polisten başkası buraya adımını atamaz. Open Subtitles لن يكون هناك هدم او بناء ولن يسمح لاحد بدخولها سوي الشرطة
    yıkım ekibi burada! O teneke herif nerede? Open Subtitles طاقم التدمير هنا أين ذلك المعدني اللعين ؟
    Hepinizin unutmayıp, yıkım aletlerinizi getirdiğine inancım tam. Open Subtitles آمل أن جميعكم تذكر أن يحضر أدوات التدمير
    Proje Mayhem'in yıkım komitesi bir düzine binanyı jelatine çevirecek. Open Subtitles حجزنا مقاعد الدرجه الأولي في مسرح الدمار الشامل لجنة التدمير لمشروع الفوضي أحيطت أساسات إثني عشر مبني بالمتفجرات
    Eski yıkım atıklarından yapılmış cam, moloz, beton içeren tuğlalar var. TED هذا في الحقيقة طوب مصنوع من نفايات الهدم القديمة، التي تشمل الزجاج والركام والإسمنت.
    Otodo Gbame'den ilk yıkım başladıktan sonra haberdar oldum. TED لقد سمعت أول مرة عن أوتودوغبامي بعد ما بدء الهدم.
    Evet, yıkım ekibim cumartesi sabahı moloz yığını haline getirmek için gün sayıyor. Open Subtitles فريق الهدم يتطلع لتحويلها إلى كومة من الانقاض صباح السبت.
    Fiziksel yıkım ve can kayıpları büyük bir zayifet algısı oluşturdu. Open Subtitles دمار ملموس, وخسارة في الأرواح ويخلق إحساساً عميقاً جديداً بضعف الإمكانيات
    Yine de nelerden kaçtıklarına bakın: Büyük bir yıkım, binalar, endüstri, okullar, yollar, evler. TED انظروا ما الذي فروا منه: دمار شامل، مبان ومصانع ومدارس وطرقات ومنازل،
    Otoriter rejimlerin istikrar ve güvenlik anlayışı terorizm, şiddet ve yıkım dışında hiç bir şey yaratamaz. TED إن أمن واستقرار الأنظمة المستبدة لا يوجد سوى الإرھاب والعنف والدمار.
    Ölüm ve yıkım ile yüzleştiğimizde dünyevi farklılıklarımız buharlaşır, ve bir kaç saat için bile olsa hepimiz Bir oluruz. TED في وجه الموت والدمار تتلاشى فروقاتنا الدنيوية ونصبح كلنا شخص واحد حتى ولو لبضع ساعات.
    İstediği buymuş, ...büyük ölçekli bir yıkım ile onun silahını yapmadıkları için, Open Subtitles هذا ما يريده تدمير على نطاق واسع لإثبات أن وزارة الدفاع الامريكية
    İnan bana, bu yeni maceranın sonu ancak yıkım ve acıyla biter. Open Subtitles صدقني لو قلت لك أن هذا الطريق لا يقود إلا للدمار والألم
    Görünüşe göre, yıkım eki Chengyi şehrine ulaştığında 30.000 kişilik Qi ordusu ilerleme fırsatını ele geçirecek ve dünyayı kaosa sürükleyecek. Open Subtitles على ما يبدو حملة هدم مرة واحدة تصل إلى مدينة شانجي جيش كي سيغتنم الفرصة للزحف في بجيش من ثلاثون الف
    O canavarın arkasında bıraktığı yıkım, yetkilileri kapımın önüne kadar getirecek. Open Subtitles أثر خراب هذا الوحش سيقود السلطات مباشرة إلي
    Onları çok sert yargılamadan önce, şunu bilin, kara delikler sadece yıkım aracı değiller. TED ولكن قبل أن نحكم عليهم بقسوة شديدة، فإن الثقوب السوداء ليست مجرد أداة للتدمير.
    Hükümet binasının yıkım görüntüleriyle birlikte bağımsızlığımızı bütün dünyaya ilan ettikten sonra o herif istemese de ortaya çıkmak zorunda kalacak. Open Subtitles كـل ماعلي فعلـه هو الاستفادة من انهيار الحكومة الحالية كحافز بإعلان استقلال اليابان للعالم لأنه من المؤكد أنه سيظهر
    Ona baktığımda, yıkım görmüyorum. Open Subtitles عندما أنظر إليها لا أرى دماراً
    Dexter'ın bir yıkım yaşadığını biliyorum. Kızlarını değiştirdiğini bile biliyorum. Open Subtitles أعرف أنه قارب علي الإنهيار أعرف حتي أنه بدل ابنتيه
    Lütfen. Bu amaçsız yıkım benim her zamanki tarzım değil. Open Subtitles ،رجاءً ، هذه أفعال تدميرية بلا معنى ليست مثل أفعالي ذات المعنى الدفين
    Bu senaryoyu 20. yüzyılın faşizminde yaşamıştık: Kanlı savaşlar, milyonlarca kişinin ölümü, ölçülemeyen bir yıkım. TED لقد شهدنا هذا مع فاشية القرن العشرين: حروب دامية وملايين الأموات ودمار هائل.
    Binamız başka bir katı kaldıramaz ve ne yazık ki Chicago'ya gizlice yıkım aracı sokamayız. Open Subtitles الأن مبنانا لا يستطيع أن يحتمل طابقاً آخر و للأسف لا نستطيع أن نهرب كرة هد إلى (شيكاغو)

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد