ويكيبيديا

    "yağmurlu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ممطر
        
    • المطر
        
    • ممطرة
        
    • تمطر
        
    • الممطر
        
    • الممطرة
        
    • ماطر
        
    • الأمطار
        
    • ممطراً
        
    • مُمطر
        
    • ستمطر
        
    • أمطار
        
    • تُمطر
        
    • ماطراً
        
    • ماطرة
        
    Kötü puan almak, işini kaybetmek, tartışmak, hatta yağmurlu bir gün bile hüzünlü hissetirebilir. TED الحصول علي تقدير سئ، فقدان وظيفة، الدخول في جدال، أو حتى يوم ممطر يمكن أن يجلب الشعور بالحزن
    95.50, Noel'den 3 hafta önceki yağmurlu bir pazartesi için hiç de kötü değil. Open Subtitles بالنسبة ليوم اثنين ممطر ، ثلاثة أسابيع قبل الكريسماس ، فإن 95.50 ليس سيئاً
    Bir yıllıkların stratejisi sadece yağmurlu mevsimde büyümek. TED إن استراتيجية الحوليات السنوية، هي النموفقط في مواسم المطر.
    Her şey, üç yıl kadar önce, yağmurlu bir öğleden sonrasında başlar. Open Subtitles بدا الامر كله في امسية ممطرة منذ ثلاثة اعوام
    - Eğer sıcak değilse, soğuk. - Eğer soğuk değilse, yağmurlu. Open Subtitles أن لم تكن حرآ,فانها بردآ، أن لم تكن بردآ, فأنها تمطر.
    O yağmurlu bahar akşamında olduğu kadar güçlü ve caydırıcı değildi. Open Subtitles لَيسَت مقنعَة وقويَة جداً كما كانَت في الليل الممطر و الربيع.
    yağmurlu olan ifadeler, bir yağmur fırtınasına kapılmışçasına yere düşüyorlar, ve karlı olanlar da bir telaş içerisinde toprakla buluşuyorlar. TED تلك الممطرة تقع في الأسفل كما لو أنهم في عاصفة ممطرة، و النوع الثلجي يرفرف على أرض الواقع.
    Küçük bir ülkede yağmurlu bir seçim günüdür, bu ülke benim ülkem olabilir, ama sizin ülkeniz de olabilirdi. TED كان ذلك يوم انتخابات ماطر في بلد صغير -- يمكن أن يكون بلدي ولكنه يمكن كذلك أن يكون بلدك.
    - Bereket versin ki. - yağmurlu bir mevsim de yok. Open Subtitles الحمد لله - وكذلك لا يوجد موسم ممطر حقيقي هنا -
    Ama yağmurlu ve soğuk havalarda, kapalı mekanlarda kalmayı seçer. Open Subtitles ولكن في طقس ممطر وبارد قد يهيمُ على وجهه في الداخل
    Bir çocuğun olduğunda ve evlilik hayatından sıkıldığında, ...yağmurlu bir günde arkadaşlarınla içki içtiğinde, ...beni hiç düşünmeyeceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles عندما كان عندك طفلاً ومللت من حياة الزواج وانت ورفقائك تحتسون شراباً في يوم ممطر تعتقد انك لن تفكر في علي الأطلاق ؟
    Bu hafta sonu yağmurlu olacak diyorlar. Open Subtitles يقولون أن الجو سيكون ممطر في نهاية الأسبوع
    Aklımdan Hindistan geçmişti ama sonra babamın aklına orada havanın yağmurlu olduğu geldi. Open Subtitles لقد فكرت فى الهند لكن أبى تذكر أنه فصل المطر
    Biliyor musunuz, yağmurlu havada içeri girdiklerinde şemsiyelerle ne yaptıklarını görmek için insanları izliyordum. Open Subtitles كنت أراقب الناس لأرى ما يفعلون بالمظلات حينما يهل المطر
    Bu yağmurlu günde sizleri burada gördüğüm için çok mutluyum. Open Subtitles تسرني رؤيتكم جميعاً هنا تحت المطر برفقتي اليوم.
    Niye bir adam, yağmurlu bir gecede elinde valiziyle üç kere evinden çıkıp her seferinde geri döner? Open Subtitles لماذا يترك رجل شقتة ثلاث مرات فى ليلة ممطرة ومعة حقيبة ويعود ثلاث مرات ؟
    Niye bir adam, yağmurlu bir gecede elinde valiziyle üç kere evinden çıkıp her seferinde geri döner? Open Subtitles لماذا يترك رجل شقتة ثلاث مرات فى ليلة ممطرة ومعة حقيبة ويعود ثلاث مرات ؟
    Hava yağmurlu, soğuk, ve ağır ateş altındayız! Open Subtitles انها تمطر , الجو بارد ونحن تحت إطلاق النار الشديد
    Bir dahaki sefere yağmurlu mevsim geldiğinde, filizlenirler ve büyürler, bütün döngü yeniden başlar. TED و عندما يبدأ الموسم الممطر ثانية ، فهي تنبت و تنمو، وتبدأ دورة حياتها من جديد كاملة.
    Adam artık yağmurlu çarşamba geleneğini sürdürmüyor galiba. Open Subtitles أعتقد انّه لم يعد يبقي الأمر بأيام الأربعاء الممطرة
    İmkanı yok.O Lois'in yağmurlu günler için biriktirdiği para. Open Subtitles هذه أموال لويس من أجل اليوم الماطر يوم ماطر يعني عند الحاجة
    yağmurlu mevsimde büyürler ve yılın geri kalanında hayatta kalmalarına yardımcı olmak için tohumu vardır. TED فهي تنمو في موسم الأمطار و لديها بذرة تساعدها على البقاء حية لبقية العام.
    Yani, ıslak yollu, yağmurlu bir pazar olacak. Open Subtitles إذن فسيكون الجو ممطراً ليوم الأحد، مع طرق مبتلة في جميع الأنحاء.
    yağmurlu bir günde bir telefon kulübesinde başıboş durursanız ve eflatun şemsiyeli bir adam size yaklaşırsa televizyona yaklaşmanızı öneririm. Open Subtitles اذا وقفت بشكل عشوائي في كابينة هاتف في يوم مُمطر وتقابل رجلا وكان وجهه مغطى بشمسية بنفسجيه,
    Hava durumunu sunan bayan bugünün yağmurlu geçeceğini söyledi. Open Subtitles سيدة الاحوال الجوية قالت انها ستمطر اليوم
    Fransa'nın her yeri yağmurlu olacak. Open Subtitles هناك أمطار في جميع أرجاء فرنسا.
    Bana yağmurlu bir günde evlenme teklif etmiştin. Open Subtitles لقد كانت تُمطر في اليوم الذي تقدّمتَ فيه بخطبتي.
    yağmurlu muydu, fırtınalı mıydı? Open Subtitles أكانت الطقس ماطراً أو عاصفاً؟
    Geceydi. yağmurlu bir geceydi. Büyük bir fırtına vardı. Open Subtitles كان ليلاً، كانت ليلة ماطرة وكانت هناك عاصفة قوية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد