ويكيبيديا

    "yaşayabilir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • العيش
        
    • يعيش
        
    • أن تعيش
        
    • سيعيش
        
    • التعايش مع
        
    • ستعيش
        
    • تعيش مع
        
    • عيش
        
    • والعيش
        
    • يتعايش
        
    • يمكنه النجاة
        
    • يمكنكما تقبل
        
    • تستطيع ان تعيش
        
    Ve sadece az bir değişimle burada kalıcı olarak yaşayabilir duruma gelebilirler. Open Subtitles وهي تحتاج لتعديلات طفيفة لكي تمكنها من العيش على اليابسة بشكل دائم
    Şeker hastalığı birlikte yaşayabileceği bir hastalık... ve eksiksiz yaşayabilir. Open Subtitles السكري هو مرض يمكنها العيش معه و تعيش بكامل حريتها
    Olgun kimlik, döngünün tamamında yaşayabilir. TED الهوية الناضجة هي القدرة على العيش في دورة كاملة.
    Her adam yüzünün bu kadar bozulduğunu görebilecek kadar yaşayabilir mi sizce? Open Subtitles هل يمكن أن يعيش كل رجل ليرى وجهه على هذه الهيئة المشوهة
    Çok-şekilliler binlerce yıl yaşayabilir. 12 yıl onun için mola sayılır. Open Subtitles متعدد الأشكال يعيش بملايين السنين إثنى عشرة سنة تبدوا كوقفة بسيطة
    Burada herhangi birşey uzun süre yaşayabilir mi? Open Subtitles هل هنالك أُناس يمكنهم العيش هنا طويلاً ؟
    Vereceğim parayla kente dönüp, yaşayabilir. Open Subtitles ولكن بالمال الذي سأدفعه له يستطيع العيش سعيداً في المدينة
    Birisinin kalbini söktükten sonra sence ne kadar yaşayabilir? Open Subtitles كم يستطيع الإنسان العيش بعد أن يتحطم قلبه
    Bu plastik torbalarda bir balık ne kadar yaşayabilir? Open Subtitles كم تستطيع سمكة العيش في هذه الأكياس البلاستيكية؟
    Tek bir mikro çip olmadan... yaşayabilir miyim sizce? Open Subtitles أتظنون أنني أستطيع العيش بدون أجهزة إلكترونية
    Dönüşmeyi becerebilenler, insanlar gibi yaşayabilir; ya ötekiler ne olacak? Open Subtitles هؤلاء من يستطيعون التحول يمكنك العيش كبشر, لكن ماذا عن بقية الراكون؟
    Vay vay vay! Pirzola gibi kokan bir adamla nasıl yaşayabilir ki? Open Subtitles كيف يمكنها العيش مع رجل رائحة أنفاسه نتنة؟
    Olimpos Dağı'nda sadece tanrılar yaşayabilir. Open Subtitles و الآلهة الوحيدة التي تستطيع العيش في جبل أولمبس
    Ve ayrıca dairede benimle birlikte yaşayabilir, ...sonra işe de onunla giderim. Open Subtitles ويمكنه أن يعيش هنا في الشقة، معي وسأمتطيه كل يوم إلى العمل
    Sonra duygusal fedakalıklar oldu: Biri, bu kadar çok sırrı varken nasıl bir kadınla beraber yaşayabilir? TED وكان هناك التضحيات العاطفية فكيف يمكن لرجل أن يعيش مع إمرأة مع كل هذه الاسرار
    İster tropik iklim olsun, ister Amerika, Afrika,Asya Avustralya, ve Pasifik'in içleri, her yerde yaşayabilir. TED إنه يعيش في في المناطق الاستوائية، والأمريكتين، وأفريقيا، وآسيا، وأستراليا، والمحيط الهادي.
    Hunlar ve Romalılar omuz omuza, kardeşçe yaşayabilir. Open Subtitles يمكن أن يعيش الهون والرومان جنبا إلى جنب مثل الأخوة.
    daha sonra hayatınızın bir kısmını yaşayabilir ve bilgeliklerini biriktirebilirdiniz Bu şu anda olduğu gibi insanlar için mümkün değildir. TED فإنّه سيكون بمقدورك أن تعيش أنماطاً من الحياة وستتراكم خبراتك وهذا ليس ممكناً للبشر في وقتنا الحالي.
    Polis bile olsan makul bir şüphe olmadan kafana göre kişisel bilgilere ulaşırsan vatandaşlar diken üstünde oturarak bu ülkede nasıl yaşayabilir? Open Subtitles إذا حاولت معرفة معلومات الناس لشكك بهم بعذر أنّك ضابط شرطة فكيف سيعيش الناس بهذه الدولة براحة؟
    Sadece bununla yaşayabilir miyim buna karar vermeliyim. Open Subtitles يجب علىّ أن أقررفقط اذا كان بإمكانى التعايش مع هذا الأمر
    Eğer bir üçkağıtçı olarak kalsaydın, sence benim yaşıma kadar yaşayabilir miydin? Open Subtitles ..إذا بقيت محتالاً هل تعتقد بأنّك ستعيش حتى تصل لعمري ؟
    Hareketlerine dikkat ederek ve acımasızca eleştirilerek yaşayabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تعيش مع السخرية و مع ما يفكر به الاخرون ؟
    Artık bunu sık sık söylemen gerekmiyor. Şöyle bir uğrayıp, onu üretim çiftliğine bırakacağız. Margaret Slitheen hayatını tekrar yaşayabilir. Open Subtitles سنتوقف ونضعها في المفرخة، وهكذا تتمكن . مارجيت السليزين من عيش حياتها ثانية، بفرصة جديدة
    Benimle yaşayabilir. Buna ne dersin? Open Subtitles .إذاً عليها العود والعيش معي ما رأيك بهذا؟
    Bununla yaşayabilir mi bilemedim. Open Subtitles لم اعرف ان كان بامكانه ان يتعايش مع الامر
    Göğsüne üç kurşun yiyen biri yaşayabilir mi? ! Neden hâlâ üstüme geliyor? Open Subtitles أهناك شخص حي يمكنه النجاة من هذا، لمَ لا تزال قادمة؟
    Şimdi ikiniz de bununla yaşayabilir misiniz? Open Subtitles والآن ، هل يمكنكما تقبل هذا ؟
    Çocuklarınızın hayatlarını kurtarmak için hiçbir şey yapmadığınız gerçeğiyle yaşayabilir misiniz? Open Subtitles هل تستطيع ان تعيش مع نفسك وانقاذ اطفال دون المساعدة هل ستخاطرين؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد