Yanımda Richard Glover var. 105'ten doğuya doğru geliyor. 110'a yaklaşıyor. | Open Subtitles | ريتشارد جلوفر معي انه على طريق 105 شرقا يقترب من 110 |
Bailey Downs sakinleri vakit yaklaşıyor ve Noel için geri sayıyoruz! | Open Subtitles | بيلي داونز، أنه يقترب هناك ونحن نعول وصولا الى عيد الميلاد |
Seçim yaklaşıyor ve Başkan Hayes'e karşı aday olmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | ربما هناك انتخابات قادمة ؟ وانوي الترشح ضد العمدة هاينز |
Akıntı çok güçlü geliyor. Doğu'dan bir sis yığını yaklaşıyor. | Open Subtitles | حالة البحر مضطربة بشدّة، مع ضباب كثيف قادم من الشّرق |
Bir grup silahlı adam, gece görüş gözlükleriyle hızlıca size yaklaşıyor. | Open Subtitles | مجموعة من المسلحين يرتدون نظارات للرؤية الليلية يقتربون بسرعة من موقعك |
Hayır değilsin. Sukran gunu yaklaşıyor Yanında birinin olmasina ihtiyacin var. | Open Subtitles | لا لن تكون على مايرام اقترب عيد الشكر وتحتاج لشخص بجوارك |
Sadece 3000 kilometre uzakta ve günde 3 kilometre daha yaklaşıyor. | Open Subtitles | إنه يبعد بألفي ميل عن هنا وهو يقترب بميلين كلّ يوم |
Yolunun sonuna yaklaşıyor, dizilmiş varillerin arasından geçiyor. | TED | انه يقترب من نهاية السباق، يشق طريقه بين البراميل التي تقام هناك. |
Kapı sağınızdadır. EV: Nick yaklaşıyor. Çok mutlu gözüküyor. | TED | الباب يقع على يمينك. صوت الكتروني: نيك يقترب منك. |
Davulun sesi sabit bir yerden gelmiyor. Sanki yaklaşıyor. | Open Subtitles | فهذا الطبل ليس ثابتا فيما يبدو انه يقترب |
Adamımız Rastenburg'da üçüncü kontrol noktasına yaklaşıyor olmalı. | Open Subtitles | في هذا الوقت ، لا بد أن رجلنا يقترب من نقطة التفتيش الثالثة |
Biliyorum, korkunç bir şey yaklaşıyor. | Open Subtitles | أعرف الآن أن تلك المخلوقات المروّعة قادمة |
Tuz koymak yok. En önemli maçın yaklaşıyor. | Open Subtitles | عزيزي، لا مزيد من الملح لك، أهم مباراة في الموسم قادمة |
O'Neill,başka devriye yaklaşıyor. Hemen gitmeliyiz. | Open Subtitles | . أونيل دورية أخرى قادمة يجب علينا أن نغادر حالاً |
Doğum günün yaklaşıyor ve hâlâ ne yapacağımıza karar vermedik. | Open Subtitles | اسمعي ان عيدك ميلادك قادم ولم نقرر بعد ماذا سنفعل |
Senin de ne olduğuna karar vermenin gerekeceği gün yaklaşıyor. | Open Subtitles | يوم قادم عندما كنت ستعمل يكون أن تقرر ما كنت. |
Biliyorum bir şey yaklaşıyor ve ben bunu kaçırmaktan çok korkuyorum. | Open Subtitles | انا اعلم انا شيء ما قادم .وانا مصاب بالذعر لانها ستفوتني |
Goa'uld ana gemisi iniş yaptı. 2000 kişilik kadar bir kuvvet yaklaşıyor. | Open Subtitles | لقد هبطت سفينة جواؤلد رئيسية و هناك حوالى 2000 جواؤلد يقتربون |
Mezuniyet yaklaşıyor ve mezuniyet konuşmam için bazı şeyler öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | موعد تخرجي اقترب وأريد تحديد بعض الأمور بخصوص خطابي كطالب متفوق |
Alakası bile yok. Av yaklaşıyor. Küçük tilki antreman yapsa iyi olur. | Open Subtitles | لن أفعل ،سيكون لدينا صيد عما قريب المساكين يريدون صيدا يبدأون به |
Arkada kapalı kaldıkları için mi kızgınlar, yoksa yaklaşıyor muyuz? | Open Subtitles | أأنت تنوى أن تأسر هناك .. أم أننا نقترب ؟ |
Bayanlar ve Baylar, 12 no'lu uçak Sydney Havalimanı'na yaklaşıyor. | Open Subtitles | سيداتي و سادتي الرحله رقم 12 تقترب من مطار سدني |
Üç araba füzenin geldiği binaya doğru yaklaşıyor. | Open Subtitles | ثلاث سيارات قريبة من المبنى الذى اتى منه الصاروخ |
-Gelmek isterdi... ama mahkemesi yaklaşıyor, ülke dışına çıkması çok zor. | Open Subtitles | ، ولكنك تعلم بأن مُحاكمته قد إقتربت لذلك من الصعب أن يخرج من البلاد |
Üçüncü fırtına yaklaşıyor, askerlerim dudaklarında onun adıyla savaşa girecekler. | Open Subtitles | العاصفة الثالثة اقتربت ، جنودي دخلوا المعركة وهم يرددون اسمها |
Galiba birinin bahar tatili yaklaşıyor. | Open Subtitles | اعتقد ان هنـاك شخص لديه حفلـة فصل الربيع قادمه |
Ekibe doğru büyük bir alçak basınç sistemi yaklaşıyor. | Open Subtitles | نظام ضغطِ منخفضِ هائلِ يَقتربُ من الطّاقم |
Kıyılarımızdan çekilip işgalin önünü açacaklar ki işgal yaklaşıyor. | Open Subtitles | . تاركين أراضينا بلا دفاع ضد الغزو . والذي هو آتٍ بكل تأكيد |
Kaybediyoruz Ryan, üç-sıfır yeniliyoruz ve bitiş düdüğü yaklaşıyor. | Open Subtitles | اننا نخسر يا ريان.. لقد سقط منا ثلاث رجال وقد اقتربنا كثيرا من صفارة النهاية |