Hemşire iğneyle yaklaştı, aynı şey tekrar oldu, bir dizi küfürlü kelimeler. | TED | اقترب الممرض بالحقنة، وحدث ذلك مجددًا، سيل الكلمات المكونة من أربع حروف. |
Yani Mantel onlara çok yaklaştı ancak ilk hamle onlardan geldi. | Open Subtitles | اذا مانتل قد اقترب من ضباطك المرتزقه لقد تمكنوا منه أولا |
İngilizler yaklaştı, başlarında Malcolm, Seyward ve Macduff. | Open Subtitles | الجيش الانجليزى قريب يقوده مالكوم وسيوارد وماكداف |
Kaplan neredeyse saldırıyı başlatabilecek kadar yaklaştı. | Open Subtitles | أصبحت أنثى النمر قريبة كفاية لتشن هجومها |
Her bir kişi, bir bir mahkemenin önüne yaklaştı, şunu düşünmekten kendimi alamadım: Bu insanlar nasıl buraya geldi? | TED | بينما يقترب كل شخص واحدا تلو الآخر، أمام غرفة الجلسات، لم أستطع التوقف عن التفكير: كيف جاؤوا إلى هنا؟ |
Bir gün bana yaklaştı ve müziğimin onun hayatını kurtardığını söyledi. | Open Subtitles | و يوماً ما ، إقترب مني وقال بأن عزفي أنقذ حياتهُ |
Ancak moda bedene yaklaştı ve düğmenin kullanım alanlarını keşfettik. | TED | لكن الموضة اقتربت أقرب للجسد عندما اكتشفنا استخدامات الزر. |
Majesteleri. Dul İmparatoriçe yaklaştı! | Open Subtitles | فخامتها الإمبراطورية أرملة الإمبراطورةَ تقترب |
Beyefendinin biri yaklaştı ve sanki kaçıran oymuş gibi laflar etti. | Open Subtitles | اقترب ذلك الرجل مني قال أشياء جعلته يبدو المُختطف بالنسبة لي |
Tam yola koyulmuştum ki arabama gidene kadar iki polis arabası çıkışı kapatmak için önüme doğru çekildi ve bir polis memuru arkamdan yaklaştı. | TED | كنت في طريقي للخروج، وقبل الوصول إلى سيارتي، توقفت سيارتين تابعتين للشرطة لمنعي من الخروج. و اقترب مني ضابط من الخلف. |
Gururlu Tecciztecatl dört kez alevlere yaklaştı ve dört kez korku içinde geri çekildi. | TED | اقترب تيكسيستاكات المغرور أربع مرات من اللهب، وتراجع خائفاً أربع مرات. |
- Tamam. Yeterince yaklaştı. | Open Subtitles | حسناً ، حسناً ، انه قريب بما فيه الكفاية. |
Ama duruşma günün çok yaklaştı.... ...ve ben sana destek olmak istiyorum. | Open Subtitles | لكن أنت لديك ميعاد محكمة قريب حدا, وأنا أريد أن أكون قادرة على تقوية موقفك. |
Hem doğum günün de yaklaştı. Ben de sana sürpriz yapayım dedim. | Open Subtitles | وأنتِ تعلمين ، عيد مولدك قريب ، لذا فكرت أن أفاجئك. |
Geçen gece 40 dolar kazanmaya şu kadar yaklaştı. | Open Subtitles | والليلة الماضية انه جاءت هذه قريبة من الفوز 40 دولارات. |
Ve seninde evlat edinilmen yaklaştı, ve sende arı kovanına çomak sokmamalısın. | Open Subtitles | وأنت قريبة للغاية من أن يتم تبنيك لا يمكنك اللعب بالأرجاء ووكز عش الدبابير |
Kenara yaklaştı, fazla hızlı değil, ayağı debriyajda değil, motor sustu. | Open Subtitles | وصلت إلى الرصيف ولم تكن مسرعة شاهدت أحد ما يقترب فتوقفت |
Ama diyelim ki kafese kapatıp dövüştürürsen yamyam bir yaklaştı mı adamın suratını götürür. | Open Subtitles | لكن ، تعلم ، ضعهما في حلبة صراع عندما يقترب منه آكل اللحوم سيلتهم وجهه |
Orada yalnızdım, kuruyordum, ve evsiz bir adam yaklaştı. | TED | كنت هناك بمفردي، أتجهز، وشخص مشرد إقترب مني. |
Dördüncü gün bir kadın geldi ve yaklaştı ve başka bir çocuğu daha almasını istedi. küçük bir erkek çocuğu,daha 4 yaşında. | TED | في اليوم الرابع اقتربت منها امراة وطلبت منها أن تأخذ طفلاً آخر ولد صغير، عمره أربع سنوات فقط |
- Her neyse, Christo tahmini olarak bir milyona yaklaştı. | Open Subtitles | التقديرات تقول أن تجارة "كريستو" تقترب من مليار حقاً؟ |
Deden hayalet olmaya çok yaklaştı ya ondan. Yatağa dön. | Open Subtitles | كلا، ذلك بسبب جدكِ وشيك للغاية أن يكون كذلك، عودي إلى السرير. |
33. seferdir geçemiyorum. Doğum günüm yaklaştı. Biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | هذا كان فشلي ال33 لقد أقترب موعد عيد ميلادي |
Görkemli, unutulmaz, nefes kesici an çok yaklaştı. | Open Subtitles | اللحظة المدهشة، والعظيمة والتي لاتـُنسـى قد إقتربت |
CTU, Kyle Singer'ı bulmaya çok yaklaştı. | Open Subtitles | وحدة مكافحة الارهاب يقتربون من العثور على (سينجر). |
Doktorelinde kırık bir ayna parçasıyla bana yaklaştı. | Open Subtitles | واقترب الطبيب منى بقطعة من المرآة المكسورة |
Bak Cary, savcı yardımcısı Lodge bana yaklaştı. | Open Subtitles | كاري) اسمع محامية الدفاع (لودج) تقربت إلي) |
Hic denenmemis. Denendi. Birkaç kişi sonuca yaklaştı da. | Open Subtitles | لقد تمت هذه المحاوله من بعض الاشخاص الذين اقتربوا |
Oğlun portalı iki taraflı çalıştırmaya çok yaklaştı. | Open Subtitles | انظر، ابنكَ قريبٌ مِن كفيفيّة عَكْسِ البوَّابةِ |