Sanırım itfaiyeci de 50 yıl önce yaktığı yerlerin aynılarını yakıyor. | Open Subtitles | اسمع، أظنّ أنّ رجل الاطفاء ربما يحرق الأمكنة ذاتها التي أحرقها منذ 50 عاماً |
Venüs'te Kimsenin kömür yaktığı ya da benzin canavarı araçlar kullandığı yok. | Open Subtitles | لا أحد يحرق الفحم أو يقود مركبات مُستهلكة للوقود على الزهرة. |
İnsanların geceleri kiliseler yaktığı bir dünya? | Open Subtitles | حيث يحرق الناس الكنائس أثناء الليل؟ |
Binayı yaktığı zaman orayı kolay ateş alabilir yaptıkları için ondan özür dileyecekleri bir iş yeri. | Open Subtitles | عمل إذا حرقت المكان بأكمله سيعتذرون لها لجعل المكان قابلا للإشتعال |
Ve istediğini de aldı. Kalesini yaktığı zaman. | Open Subtitles | وحصلت على ما تريده عندما حرقت القلعة |
- yaktığı üçüncü köy bu. - Hepimizi yok etmek mi istiyor? | Open Subtitles | ـ إنها ثالث قريه يحرقها ـ أيريد أن يدمرنا جميعا ؟ |
Belki babanın yaktığı giysilerdeki kan Riley'nin değildi. | Open Subtitles | ربما لم تكن دماء رايلي على تلك الملابس التي كان والدك يحرقها |
Tanrı saçlarınızı yaktığı zaman yeni bir kapı açıyor. | Open Subtitles | ربما عندما يحرق القدر شعرك يفتح نافذة.. |
Kimsenin bir şey yaktığı yok. | Open Subtitles | -لا أحد يحرق أي شيء |
1975 senesi, o hippiyi yaktığı seneydi. | Open Subtitles | كنا بعام 1975 عندما حرقت هذا الهيبي |
Ama ben bu sorunun kalbine odaklanacağım. O da hâlâ gezegenimizin her yıl yaktığı enerjinin %85'ine denk gelen kirli ve karbon oluşumlu yakıtlara bel bağlıyor olmamız. | TED | سأركز على جوهر المشكلة، والتي هي في الحقيقة أننا ما زلنا نعتمدُ على الوقود الملوث المعتمد على الكربون %85 من كل الطاقة التي يحرقها عالمنا كل عام. |
- yaktığı üçüncü köy bu. | Open Subtitles | هذه ثالث قرية حدودية يحرقها فى أسبوع |