ويكيبيديا

    "yalnızca bir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • انها مجرد
        
    • مُجرد
        
    • مجرّد
        
    • واحد فقط
        
    • واحدة فقط
        
    • انه مجرد
        
    • هو مجرد
        
    • وحيده
        
    • واحدة فحسب
        
    • واحده فقط
        
    • واحدٍ فقط
        
    • واحد قد
        
    • مُجرّد
        
    • الوحيدة تم إخفائها
        
    • واحد فحسب
        
    O Dans Eden Şövalye' de sana Yalnızca bir iyilik yapıyor. Open Subtitles انها مجرد تصنع لك معروف الفارس الراقص.في
    Doğruluk Kılıcıysa Yalnızca bir çelik parçası olurdu. Open Subtitles و سيف الحقيقة سيكون مُجرد قطعة من الحديد.
    Bu müthiş avlanma tekniği ipeğin kullanıldığı sayısız örneklerden Yalnızca bir tanesidir. Open Subtitles هي مجرّد واحدة من طرق متنوّعة كثيرة التي تستخدم فيها الحيوانات الحرير.
    Yalnızca bir tane. Bu da demektir ki, iki tarafı birden koruyamazlar. Open Subtitles واحد فقط ، بما يعني أنهم غير قادرين على تغطية كلا الجانبين
    Ve bu referandum esnasında yaşanan suçlardan Yalnızca bir tanesi. TED وكانت مجرد واحدة فقط من الجرائم التي حدثت خلال الاستفتاء.
    Bu Yalnızca bir televizyon şovu. Hepsi bu, tamam mı? Open Subtitles انه مجرد عرض تليفزيونى وهذا كل شىء, حسناً؟
    O canavar değil, Yalnızca bir köpek. Open Subtitles استمع لي. انها ليست وحش. انها مجرد هزلي.
    Yalnızca bir kravat. Open Subtitles اظن انك على حق يا ابي,انها مجرد ربطة عنق
    Ben Yalnızca bir tamirciyim fakat, ya bizler yalnızca makine değil de çalışması için evrenden biraz yardıma ihtiyaç duyan makinelersek? Open Subtitles الآن، أنا مُجرد ميكانيكي، لكن ماذا نكون إن لم تكن مكائن؟ المكائن التي بحاجة لمساعدة صغيرة من الكون لكي تعمل.
    Dediğim gibi ben Yalnızca bir sigorta satıcısıyım. Open Subtitles ..لأن كما قلت أنا مُجرد بائع تأمينات وحسب
    Hayat Yalnızca bir rüyadır ve eminim ki sandalınızın küreklerini neşeyle çekmiyorsunuz, değil mi? TED الحياة مجرّد حلم، وأراهن أنّك لا تعيشها بسعادة، أليس كذلك؟
    Yalnızca bir akşam yemeği değil ve sen de bunu biliyorsun. Open Subtitles ،إنّه ليس مجرّد عشاء فقط وأنت تعلمين ذلك
    Son aylarda Yalnızca bir kişiye, tanımadığım bir hizmetçiye barut ağacı sattım. Open Subtitles لقد بعت مسهل لشخص واحد فقط في الأشهر الأخيرة خادم لم أعرفه
    İhtiyacımız olanı bulana kadar onu burada tut. Yalnızca bir tek ailesi olabilir. Open Subtitles أبقيه هنا حتى نحصل على ما نريد يمكنه الحصول على عائلة واحدة فقط
    - Usame bin Ladin bir hiç, efendim. - O Yalnızca bir! Bir kişi! Open Subtitles اسامة بن لادن لا شيئ سيدي انه مجرد شخص ..
    Yalnızca bir şekerleme çubuğuydu, ama gördüğüm en erotik şeydi. Open Subtitles أنا أعلم أنه هو مجرد شفاه، ولكن هذا هو الشيء الأكثر المثيرة رأيته في حياتي.
    Bir gece, Yalnızca bir gece Open Subtitles ليس عندي سوي ليله وحيده ليله وحيده
    Bir kafa koparabilirim. Yalnızca bir saniye alır. Open Subtitles بإمكاني فصل رأس أحدهم، وذلك بظرف ثانية واحدة فحسب
    Bunu Yalnızca bir kez söyleyeceğim, o nedenle dinlemenizi öneririm. Open Subtitles سأقول هذا لمره واحده فقط لذا أقترح أن تستمعوا
    Demek istediğim, buraya gelen ve alışveriş yapmadan sadece bakanlar var ama şimdiye kadar daireyi, Yalnızca bir günlüğüne kimse kiralamak istememişti. Open Subtitles أعني، يأتون أناس للبقاء في الشقة، لكن لم أرى شخصاً يريد أن يستأجر شقةً ليومٍ واحدٍ فقط.
    İkiyüzlü davranmasının zor olduğu Yalnızca bir kişi vardı. Open Subtitles بالرغم من ذلك ، كان هناك شخص واحد قد وجد عدم الإخلاص له صعب للغاية
    Biliyor musun, Yalnızca bir özet avukatlar her zaman bana bırakırlar. Open Subtitles كما تعلمين، إنّهُ مُجرّد ملخّص المُحامون يتركُونَهُ معى دائماً
    Yalnızca bir kız cehennemden annesi tarafından kurtarıldı. Open Subtitles وإبنته الوحيدة تم إخفائها في البئر بواسطة والدتها
    Pekâlâ, ADHD Yalnızca bir örnekti. TED حسناً، اضطراب قصور الانتباه هو مثال واحد فحسب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد