Bu kuruşu, Carlsbad mağaralarına gittiğimizde babam benim için yapmıştı. | Open Subtitles | ابي صنع هذا القرش لي عندما ذهبنا الى كهف كارلسباد |
Doğadaki en basit versiyonu, bir dalı kullanan Berkeley'deki mühendis arkadaşım Ron Fearing ilk sentetik versiyonu yapmıştı. | TED | من أبسط نسخة في الطبيعة، فرع واحد معاوني الهندسي، رون فيرنج، في بيركلي صنع أول نسخة اصطناعية |
50'den sonra boşananlar grubunda, bir tane de annem yapmıştı. | Open Subtitles | امي صنعت الكثير من هذه وتطلقت اكثر من خمسين مره |
Babamız gizli bir oda yapmıştı. | Open Subtitles | اربعه اقدام ناقصه عن الارتفاع . ووجدنا ان ابانا بنى سقف وهمى |
Çok garip. Ben dün onu dolaştırırken de aynısını yapmıştı. | Open Subtitles | هو عَمِلَ نفس الشيءِ أمس عندما أنا كُنْتُ أَمشّيه. |
Ondan önce de kardeşimi kurtarmak için her şeyi yapmıştı. | Open Subtitles | وقبل هذا لقد فعل كل شييء ممكن كى يُنقذ أخى. |
4 yıldır öğrenci. Sağlam bir "C"lik öğrenci. Geçen sene bir fener yapmıştı. | Open Subtitles | أنا معه منذ 4 سنوات، طالب ثابت المستوى، صنع مصباحاً السنة الماضية |
Bir ay önce, multi-milyarder mucit Darrius Sayle şaşırtıcı bir açıklama yapmıştı. | Open Subtitles | ومنذ شهر واحد مخترعه المليونير ديروس سايلى صنع اعلانه المدهش |
Camden şehrinin en yetenekli grafiti sanatçısı olarak isim yapmıştı. | Open Subtitles | لقد صنع اسم لنفسه كأحد الموهبين والفنانين في الكتابه على الجدران في مقاطعه كامدين |
Alfonso omlet yapmıştı, bende onu, bir ya da iki Bellini ile götürmüş olabilirim. | Open Subtitles | الفونسو صنع لي بيض مقلي ربما شربت معه شراب البليني |
Geçen yıl bana yemek odası takımı yapmıştı. | Open Subtitles | نعم, حسنا, أتعلمين شيئا لقد صنع غرفة طعام العام الماضي |
Bir defasından iki tane sol yaka yapmıştı ve neden ilikleyemediğini merak ediyordu. | Open Subtitles | حينما صنعت الجانب الأيسر وتسائلت لماذا لا ترتبط الأزرار |
Annem kek yapmıştı eğer tatlı isterseniz. | Open Subtitles | أمي صنعت بعضـاً من الكيك اذا أردتمـ شيئا حلوآ |
Arka tarafında kanadı bağlayan... Luddie bir keresinde kuş evi yapmıştı. Hatırlıyor musun tatlım? | Open Subtitles | ليني بنى منزل للطيور ذات مرة تذكرين هذا عزيزتى |
Başkalarının evlerinden kestiği kerestelerle kendine ev yapmıştı. | Open Subtitles | بنى بيته بنفسة بالاخشاب التي قطعها بنفسه التي كان يأخذها من بيوت الغير |
Ed de çenesini sıkıştırana kadar aynı şeyi yapmıştı. | Open Subtitles | إد عَمِلَ ذلك حتى حَصلَ على مشبكِ الفكِّ. |
Bir kez daha böyle yapmıştı, dokuz gün içeride kalmıştı. | Open Subtitles | لقد فعل ذلك مرةً قبل ذلك بقي هناك لمدة تسعة أيام |
Ömrü uzatma teknikleri üzerine çığır atlayan buluşlar yapmıştı. | Open Subtitles | أجرى أحدث الأبحاث العلميّة لتطوير تقنيات إطالة الحياة. |
Kırmızıydı. Oğlum benim için yapmıştı. | Open Subtitles | لقد كانت حمراء , ابني صنعها من أجلي |
Bir keresinde babam, bizim garajın yolunu tek başına... öğütülmüş cam kırıklarını akçaağaç şurubuyla yapıştırarak yapmıştı. | Open Subtitles | في أحد المرات قام أب بصنع نهاية الممرات بمادة قيقب الزجاج |
Büyük reis, Fransız komutan barış yapmıştı. Magua bunu bozdu. | Open Subtitles | إن الآباء الفرنسيين عقدوا السلام يا ساشيم وماجوا انتهكه |
Bunu sana daha önce de yapmıştı. | Open Subtitles | لقد فعلتْ هذا بكَ مسبقاً |
Seward oğluna bir ağaç ev yapmıştı. | Open Subtitles | سيوارد قام ببناء بيت شجره لأبنه |
Bir senatör organize suçları araştırma sırasında bir sürü duruşma yapmıştı. | Open Subtitles | لجنة التحقيق في مجلس الشيوخ عقدت سلسلة من جلسات الاستماع للاطاحة بالجريمة المنظمة |
Buna inanmam, Peder. Aynısı Ruslar da bize yapmıştı. | Open Subtitles | لا أصدق هذا , يا أبانا هذا مافعله الروس بنا |
Tammy'nin annesi ananas ve kiraz jöleli jambon yapmıştı ve noel kurabiyeleri vardı, herkes kokteyl içiyordu ve şarkı söylüyordu her şey harikaydı. | Open Subtitles | خبزت أم تامي لحم الخنزير مع الأناناس والكرز وكان هنالك كعك العيد والناس يشربون الأقداح |
Çıktığımız dönemde, eşim bir kursta kendi maskesini yapmıştı. | Open Subtitles | حَسناً، تَذكّرتُ، عندما نحن كُنّا نُؤرّخُ، جَعلَ هيلين هذا قناعِ الحياةِ نفسه لصنفِ الفَنِّ، |