Rahatlıkla erişebilecekler ve onlar için yaptığın her şey boşa gidecek. | Open Subtitles | وسينتشر في شوارعهم، وسيغدو كل ما فعلته من أجلهم بلا فائدة. |
Hayır, başarısız olmadın. Benim için yaptığın her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | لا, انك لم تخفق, أنا أقدر كل ما فعلته لى |
Bizim için yaptığın her şey için minnettarım. | Open Subtitles | أنا فعلاً مقدرة كل شيء فعلته لأجلي , حقاً |
Çünkü yaptığın her şey seni suçlu gibi gösteriyor. | Open Subtitles | لإنه يبدو أن كل شيء تفعله يجعلك تبدو مُذنباً بالنسبة لي |
Yıllardan beri benim için yaptığın her şey için gerçekten minnettarım. | Open Subtitles | أنت تعلم أني أقدر كل ما تفعله لأجلي على مرّ السنين |
Raymond için yaptığın her şey adına teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أريد أن اشكرك على كل شئ فعلته لريموند |
Bugün yaptığın her şey için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | اني اردت ان اشكرك على كل ما فعلته لي اليوم. |
Özür dilerim Joey, ama yaptığın her şey için minnetarım. | Open Subtitles | انا أسفه جوي .. ولكننى أقدر كل ما فعلته من أجلى |
Hayatımda hiçbir kadına vurmadım ama yemin ederim şimdi kafamın içinde bana, kariyerime ve aileme yaptığın her şey için kendini beğenmiş suratına pelte olana kadar vuruyorum. | Open Subtitles | لم أضرب امرأة في حياتي، لكن في هذه اللحظة، في رأسي، أسحق وجهك المتغطرس إلى فتات، على كل ما فعلته لي، لمسيرتي ولعائلتي |
Bak, yaptığın her şey için minnettarım. Beni yanınıza aldınız falan. | Open Subtitles | أقدر لك كل ما فعلته لى و انا بالخارج وايضا وانا هنا |
Bak, yaptığın her şey için çok minnettarım fakat benim için yapacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | أنظر، أقدر لك كل ما فعلته حتى الآن ولكن لا يوجد شيء لي هناك .. |
Mutlu olmak için yaptığın her şey sona erecek. Bu saçmalığı dinle sen... | Open Subtitles | -لا يا داني أنت لست حيواناً، إذا قتلته كل شيء فعلته سينقلب عليك |
Bu yüzden tekrar teşekkür ederim. yaptığın her şey için sağ ol. | Open Subtitles | لذلك شكراً لك مجدداً أقدّر حقاً كل شيء فعلته لنا |
yaptığın her şey kutsanıyormuş. | Open Subtitles | لقد أنعم الله على كل شيء تفعله. |
Bence canlı yayın eğlence sektörünün geleceğindeki keşfedilmemiş büyük bir sınır ve orada yaptığın her şey için teşekkür ederim. | TED | أنا اعتقد أن البث الحي هو العائق الكبير وغير المكتشف في تسلية المستقبل، و شكرا لك على كل ما تفعله هناك. |
yaptığın her şey beni daha güçlü kıldı. | Open Subtitles | كل شئ فعلته معي.. جعلني أقوى |
Ve bizim için yaptığın her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | وشكراً على كل شيء فعلتيه من أجلنا |
Nasıl ki ben, bana yaptığın her şey için seni tüm kalbimle bağışlıyorsam. | Open Subtitles | ... مثلما أغفر لك من داخل روحي ... ... على كل شيء قمت به بحقي. |
Olduğun, sahip olduğun, yaptığın her şey seni son viski şişesisin dibine ya da tek yönlü bilet almaya ittiyse bana herhangi bir şeyi kurtarmak için en ufak neden veremezsin çünkü kalmamıştır. | Open Subtitles | ما أعنيه إذا كان كل ما تملكه و كل ما قمت به أوصلك أخيراً لقاع زجاجة الويسكي |
Louis Benim için yaptığın her şey için, minnettarım ama bir daha, karım hakkında böyle konuşursan yapacaklarımdan, sorumlu olmam. | Open Subtitles | (لويس) أنا ممتن لكل شئ فعلته من أجلي ولكن إذا أهنت زوجتي بهذا الشكل مجدداً |
Ve o büyük an geldiğinde yaptığın her şey için, Danforth karşıIığını alacaksın. | Open Subtitles | وعندما تأتي اللحظة العظيمة... لكل شيء فعلته, دانفورث... هذه واحدة لك انت. |
Benim için yaptığın her şey için sana minnettarım. Sen olmasan bu kadarını yapamazdım. | Open Subtitles | "أنا في أريد أن أشكرك حقاً يا "بنجامين لكل ما فعلته من أجلي |
Ama yaptığın her şey için müteşekkir olduğumu bilmeni isterim. | Open Subtitles | لكنّي أريدك أن تعرف بأنّني أقدّر كلّ شيء فعلته |
Geçmişte yaptığın her şey, bundan sonra yapacağın her şey dikkatle incelenecek. | Open Subtitles | كل ما فعلت في الماضي كل ما ستفعله اليوم سيأتي تحت تدقيق قربب |
Benim için yaptığın her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | تعلمين،أنني أقدر كل ما فعلتِه من أجلي |
Konuştuğun herkesi, gördüğün her şeyi yaptığın her şey. | Open Subtitles | أي شخصٍ تحدثت معه, وكل شيءٍ رأيته, وقمت به |