Ormanda yaşadığına inanılan yaratıkla ilgili bir Kızılderili halk hikayesi. | Open Subtitles | أسطورة شعبية هندية حول المخلوق الذي يعيش خارج في الغابة. |
Bu noktada, sudan ayrıldık ve şimdi bu küçük yaratıkla -- sesi biraz açabiliriz -- şimdi yemek yemeyi deneyebiliriz, | TED | في هذه المرحلة، نترك الماء، ومع هذا المخلوق الصغير من الممكن أن أرفع الصوت قليلاً، والآن نحاول أن نأكل |
O dağda yaşayan bir yaratıkla ilgili bir efsaneye inanıyorlar. | Open Subtitles | هناك أسطورة يؤمنون بها حول وجود مخلوق ما يعيش هناك |
Üç kişi Kral'ın ormanında değişik, kanatlı bir yaratıkla karşılaşmışlar. | Open Subtitles | ثلاثة رجال حاربوا مخلوق غريب مجنح موجود في غابة الملك |
Öte yandan, böyle bir şeytana boyun eğmişsen bu o çirkin yaratıkla olmamalıydı. | Open Subtitles | وحتى لو إستسلمت لخطيئة كهذه فلن يكون مع تلك المخلوقة القبيحة |
Ölüme götürdüğün bir yaratıkla oturup yemek yiyebilecek misin? | Open Subtitles | أن تجلس مع المخلوقة التي توشك . على قتلها، وتتناول معها العشاء |
Vücudunun kontrolünü ele geçirmek için yaratıkla savaşıyor. | Open Subtitles | تقاوم الكائن الفضائي علي السيطرة علي جسمها |
Muhtemelen, ama bu senin o yaratıkla karşılaşman için bir sebep olamaz. | Open Subtitles | من المحتمل،لكن ذلك ليس بسبب لمواجهة ذلك المخلوق. |
Gerekirse Vetch, o yaratıkla ölmeye hazırım. | Open Subtitles | بدائي لكنه فعال لو احتاج الأمر يا فيتش اقتلني مع ذلك المخلوق |
"Kahraman, kadınla dövüşmeli yani dişli yaratıkla... ve onun iktidarına son vermelidir." | Open Subtitles | والبطل يجب أن يحارب الإمرأة المخلوق المسنّن ويكسر قوّتها |
Bir güvercin boyundadır ve kollarının boyundan dişlerinin şekline kadar bu yaratıkla ilgili her şey gariptir. | Open Subtitles | بحجم اليمامة، و كلُّ شيء في هذا المخلوق غريبٌ بالفعل، من طول ذراعيه حتى شكل أسنانه |
Bu yaratıkla ortak bir yönünüz var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو بينكِ و بين هذا المخلوق قاسمٌ مشترك |
Kapsamlı bir muayeneden sonra, Birleşik Devletler sıhhıye uzmanları... özellikle yaratıkla temas eden kısımlarda... bilinmeyen yeni bir virüs teşhis ettiler. | Open Subtitles | و بعد الفحص من قبل المستشفى, إكتشفوا نوعاً من الفيروس ... على أجزاء من جسد الرقيب الذى إحتك بذلك المخلوق |
Ben ne aptal bir yaratıkla evliyim. | Open Subtitles | ارحمني ، أي مخلوق سخيف هذا الذي تزوجته ؟ |
Böyle bir yaratıkla dövüşmek için, beyninin yarısında hasar olmalı. | Open Subtitles | لتقاتل مخلوق مثل هذا يجب ان تكون متخلف عقلياً |
Nefret ettiğin bir yaratıkla karanlık bir köşede buluşmuş, eski çirkin günleri dinliyorsun çünkü gayet iyisin. | Open Subtitles | علقت مع مخلوق بغيض جعلك تفتشين في الماضي وتقولين بأنك بخير |
Beyler, kesinlikle nadir bulunan bir yaratıkla tanışmak üzeresiniz. | Open Subtitles | أيها السادة، أنتم على وشك لقاء مخلوق نادر حقا |
Bunlar dik yürüyebilen ve kendilerini beceren, her türlü yaratıkla eş değer varlıklardır. | Open Subtitles | يعني أن كل مخلوق آخر يبتعد الآن ويضاجعوا أنفسهم |
Kimse beni bu çekici... yaratıkla tanıştırmayacak mı? | Open Subtitles | ألن يقوم أحد بتقديمي لهذه المخلوقة العجيبة؟ |
Ölüme götürdüğün bir yaratıkla oturup yemek yiyebilecek misin? | Open Subtitles | أن تجلس مع المخلوقة التي توشك . على قتلها، وتتناول معها العشاء |
- Egzotik yaratıkla tanıştım sadece büyüleyici, zarif ve tek değil... | Open Subtitles | -لقد قابلت تلك المخلوقة الغريبة ، وليست فقط جذابة وأنيقة فحسب |
Evet, yaratıkla buluşmaya gitmeden önce gördüm. | Open Subtitles | بلى ، لقد التقيته قبل ذهابه لمقابلة الكائن الفضائي |