yaratıklar ondan uzaklaşmak zorunda kaldı, çünkü bedenindeki elektrik akımı değişti. | Open Subtitles | المخلوقات من المؤكد أنها تركت جسمه لأن حقله الإلكتروني قد تحوّل |
O yaratıklar, şu ana kadar karşılaştığım her şeyden daha güçlüler. | Open Subtitles | هذه المخلوقات هي أقوى من أي شيء واجهت أي وقت مضى. |
Kertenkeleyi geri alıyorum. Buraya ait olmayan yaratıklar kendi doğal habitatlarına geri dönmeli. | Open Subtitles | . المخلوقات التي لاتنتمي الي هنا يجب ان تعود الي موطنها الاصلي الطبيعي |
Umarım böyle sorunsuz devam ederiz. Tüm bu yaratıklar tek uçakta. | Open Subtitles | أتمنى ان يمضى هذا بيسر كُل تلك الوحوش على طائرة واحدة |
Bu yeni ırk yaratıklar hazır oldu diyelim, sonra ne olacak? | Open Subtitles | بعد أن تكتمل هذه السلالة الجديدة من المخلوقات ماذا بعد ؟ |
Kim birini yakalamayı başarmış? Filmlerdeki tamamen vahşi yaratıklar gibiler. | Open Subtitles | من يمسك مثل هذه المخلوقات التي تشبه المخلوقات في الأفلام |
Karşılaşacağın yaratıklar, son derece fantastik, ve bazıları gözetlenmekten hoşlanmıyorlar. | Open Subtitles | المخلوقات التي ستقابلها ستبهر نظرك ومعظمها لا يحب أن يُرى |
Zombiler sevilesi yaratıklar değildi, ama onlardan ölesiye nefret ediyordu. | Open Subtitles | الزومبي لم تكن أكثر المخلوقات محبة ولكنه كان يكرههم حقاً |
yaratıklar yüzünden burada kimse geceleri yolculuk yapmıyormuş. Yarını beklemek zorundayız. | Open Subtitles | لا أحد هنا يسافر بالليل بسبب المخلوقات ،لذا سنتابع فى الغد. |
Bu küçük yaratıklar, su böcekleri, uzun süredir küçük bir gizemdi. | Open Subtitles | هذه المخلوقات الصغيرة، دائِسو الماء، كانت نوعاً من الغموض لفترة طويلة. |
Ailemin başına gelenlerin sebebinin yaratıklar olduğuna inanmamızı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أتخالينني سأصدّق أنّ ما حدث لعائلتي، كان بسبب المخلوقات الفضائيّة؟ |
Görmeyi umduğun en inanılmaz yaratıklar bu iki kapağın arasında. | Open Subtitles | بين دفتي هذا الكتاب المخلوقات الأكثر تشويقاً التي تريد رؤيتها |
Bu yaratıklar başka bir gezegenden ama kimse farkına varmıyor. | Open Subtitles | هذه المخلوقات من كوكب اخر لكن لا أحد يدرك ذلك |
Bu yaratıklar başka bir gezegenden ama kimse farkına varmıyor. | Open Subtitles | هذه المخلوقات من كوكب اخر لكن لا أحد يدرك ذلك |
Aptal insanlar tarafında zulüm edilen zayıf yanlış anlaşılmış yaratıklar hakkında. | Open Subtitles | التى تحكى عن المخلوقات المسكينة التى يساء فهمها ويضطهدها ضيقى الأفق |
İşin özü, bu dünyada diğer yaratıklarla etkileşime girmek ilgimi çektiği için, bu yaratıklar oynadıkları sırada diğer oyunculardan geliyor. | TED | فالواقع، أنا أتفاعل في هذا العالم مع المخلوقات الأخرى، هذه المخلوقات تأتي من لاعبين آخرين عندما يلعبون. |
Son zamanlarda yaratıklar bana mı öyle geliyor yoksa garipler mi? | Open Subtitles | الكثير من الوحوش مؤخراً هل لأنني مرتاب أم أنه أمر غريب؟ |
Size göre, bu canavarlar yok edilecek kötü yaratıklar. | Open Subtitles | بالنسبة لكم هذه الوحوش مجرد كائنات شريرة سيُقضى عليها |
Sığlıklara gitti ve üç gün, üç gece bekledi ta ki denizdeki yaratıklar onun varlığına alışana kadar. | Open Subtitles | لقد خاض المياه الضحلة وانتظر ثلاثة أيام وثلاثة ليال حتي اعتادت وحوش البحر علي وجوده مكانه ثابتاً |
Uzaydan gelen, boyutlar arası çok-şekilli bu yaratıklar tahtadan çok korkarlar. | Open Subtitles | إنه مخلوق قوي يتخذ عدة أشكال ومن الفضاء الخارجي.بالتأكيد يرعبه الخشب |
Ne zaman politikacılar hakkında düşünmeye başlasanız, onların garip yaratıklar olduklarının farkında olmalısınız. | TED | اذا، عندما تبدأ بالتفكير عن السياسيين، عليك أن تستنتج أن هؤلاء مخلوقات غريبة. |
Bu, Toksoplazma gondii ya da kısaca Toxo. Çünkü korkutucu yaratıklar her zaman sevimli bir isim alırlar. | TED | هذه هي المقوسة الغوندية، أو توكسو، باختصار، لأن المخلوق المخيف يستحق دائمًا كنية لطيفة. |
Bizi öldürmeye çalışan insanlar ve yer altında gezinen yaratıklar varken mi? | Open Subtitles | مع أناس يحاولون قتلنا ومخلوقات تزحف حولنا تحت الأرض؟ |
İnsanların genel olarak becerikli yaratıklar olduklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنّ البشر بشكلٍ عام مخلوقاتٍ واسعة الحيلة. |
Buradaki yaratıklar muhtemelen bizim okyanus yaşamındaki gibi yüzebiliyordur. | Open Subtitles | الفضائيون هنا قادرون على السباحة غالباً بشكل مشابه لمخلوقات المحيط في أرضنا |
Ve insanlar ya da gerçek yaratıklar gibi duyabiliyorlar. | TED | وتسمع مثلما يفعل البشر، أو تفعل الكائنات الحقيقية. |
Dünya dışı yaratıklar herhangi bir yerden gelmiş olabilirler. | Open Subtitles | الفضائيين من الممكن ان يكونوا أتو من أى مكان. |
Evet, duydum. Oh, canım. Bence sanırım benim aşkım dört bacaklı yaratıklar için toynaklılar ve diğerleri için... | Open Subtitles | سمعت بالأمر. أعتقد من خلال حبى للمخلوقات ذات الأربعة أرجل |
Gerçekten buna hiç şüphe yok ki, evrenimizde bir yerde diğer akıllı yaratıklar kendilerine soruyorlardır. | Open Subtitles | لا مجال للشك، أنه بمكانٍ ما في كوننا هناك مخلوقاتٌ أخرى ذكيّة تسأل أنفسها |
Çok uzaklarda ve oldukça güçlü yaratıklar var. | Open Subtitles | إنها بعيدة للغاية وهنالك وحوشٌ قويّة جدًّا |
Ama mağaranın daha iç kesimlerinde çok daha uygun donanımlı yaratıklar yaşamaktadır. | Open Subtitles | ولكن، و في أعماق الكهف هناك كائنات أخرى مصممة أفضل للمعيشة بالأعماق |