ويكيبيديا

    "yediği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يأكل
        
    • أكله
        
    • تناوله
        
    • أكلت
        
    • أكلته
        
    • تأكله
        
    • يتناول
        
    • يتناوله
        
    • بأكله
        
    • أكلتها
        
    • تناولها
        
    • ياكل
        
    • يأكله
        
    • يأكلها
        
    • التي أخذها
        
    Biliyor musun, gerçekten de çok acılı kanat yediği için ölen birini duymuştum. Open Subtitles اتعلمين حقا لقد سمعت عن شخص مات بينما كان يأكل اجنحه حاره حقا؟
    Yeterince ironik, yediği halde zayıf kalan adam yoğun kolesterol enjeksiyonu ile öldürülüyor. Open Subtitles من المثير للسخرية بالنسبة لشخص لا يأكل الدهون قُتل بحقنة كولوستيرول مُركز
    Cesetlerle slov dans yapmayı seviyordu. Ve tek yediği bu erzaklardı. Open Subtitles كانيحبمراقصةالجثث, و كل ما أكله هو المقويات
    O zaman sorun yediği bir şeyde. Ne kadar manasız. Open Subtitles اذن فلقد كان أمرا تناوله كم أن ذلك غير ضار
    Odamı paylaştığım ve dizini bir solucanın yediği kişiyi kim çekti? Open Subtitles من صوّر الشخص الذي شاركني غرفتي والذي أكلت الديدان ركبته ؟
    Acıkmış olmalı. Onu yakaladığım andan beri, tek yediği şey... Open Subtitles لابد أنها جائعة, الشيء الوحيد الذي أكلته ..مِن أسرتها هو
    Bu onun yediği tek mama çeşidi, biliyor musunuz? Mama kalmamıştı, o zaman başka bir şey hazırladım. Open Subtitles هو النوع الوحيد الذي تأكله ذهبت للبحث عنه ولم أجده، لذا عملت لها بعض الطعام
    Hayatı boyunca dondurma yediği her an benim lanet suratımı görecek. Open Subtitles و عندما يتناول المُثلجات لبقية حياته أريده أن يُشاهد وجهي اللعين
    Şimdi... VC farelerinin ne yediği konusunda bir fikrin var mı? Open Subtitles هل لديك أي فكرة ماذا يأكل جرذ قوات الكونغ؟
    Ha, evet insanların bitkileri yediği, yenilebilir-yaprak turu. Open Subtitles حيث يأكل الناس النباتات حية، جولة الخضروات الصالحة للأكل
    Bu üç haftadır köpek maması haricinde yediği tek şey. Open Subtitles هذه أول مره يأكل بها شي غير أكل الكلاب من ثلاثه اسابيع.
    Yanı bu adamın 10 gün içinde yediği her şey tam burada olmalı. Open Subtitles لذا أيا كان ما أكله خلال الأيام العشر الأخيرة سيكون هنا
    İmparatorun,Nil kıyılarında yediği meyve muhtemelen bu. Open Subtitles على الأرجح هذا ما أكله الامبراطور على ضفاف النيل
    Köpürmüş bir ağız, şişmiş bir karın. - yediği bir şeyden dolayı ölmüş. Open Subtitles رغوة في الفم، إنتفاخ في البطن لقد مات من شيء قد أكله
    Eric'in midesinde, Kung Pao, sabah yediği Del Taco ile yeni buluşmuştu. Open Subtitles داخل معدته الكونغ باو التقى للتو بديل تاكو الذي تناوله على الافطار
    Burada yediği bir şeyin onu zehirlediğni düşünmüyorsun değil mi? Open Subtitles لا تعتقد أن شيئاً ما تناوله هنا جعله مريضاً ؟
    Elimizdeki kabul formunda dokuz saat önce yediği yazıyor. Open Subtitles ولكن استمارة الدخول تقول أنها أكلت قبلها بتسع ساعات
    Formülün kalanında yediği her şeydeki sodyumu, toplam karbonhidratı ve ağırlığını yazmış. Open Subtitles بقية صيغتها تحتوي على الصوديوم و الكربوهيدرات الكلية و الوزن الفعلي لكل شيء أكلته
    Ne yazık ki kurtçukların ilk yediği şey, yumuşak dokudur. Open Subtitles هذا محزن لأن الديدان أول شـيء تأكله الأعضاء الطرية
    Suçla savaşmaya zamanı kalmaz, çünkü sürekli yemek yiyecek ve yediği bütün yiyecekleri alabilmek için 9-5 arası bir işte çalışacaktır. TED ليس لديه وقت لمكافحة الجريمة لآنه يجب أن يتناول الطعام طوال الوقت و أن يعمل من 9 إلى 5 لتوفير كل الطعام الذي يأكله.
    Tek yediği proteinli çubuk krakerdi. Open Subtitles إنه شرطي جيد كل ما كان يتناوله وجبات بروتين خفيفة
    Düşmanının yaşam gücünü çalması için onun kalbini yediği söyleniyor. Open Subtitles هناك شيء بشأن سرقة قوّة حياة خصمه بأكله لقلبه.
    Artık Persephone yediği her taneye karşılık 1 ay olacak şekilde, yani her yılın 3 ayını yeraltında geçirmek zorundadır. Open Subtitles لابد لها الأن أن تقضي ثلاثة أشهر من كل عام في العالم السفلي شهر واحد لكل بذرة أكلتها
    Doğrusu, Willy yediği ilk şekeri hatırlıyordu. Open Subtitles في الحقيقة ويلي وانكا تذكر ماذا كانت أول حلوي تناولها
    Kadının dilini yediği zaman bile nabzı 85'in üstüne çıkmadı. Open Subtitles لم يزد نبضه علي 85 , حتى وهو ياكل لسانها
    Ondan bana sandviç, erişteli çorba ya da arkadaşlarımın yediği diğer herhangi bir yemekten yapmasını istedim. TED طلبت منها أن تصنع لي شطيرة أو حساء الدجاج أو أي نوع من الأطعمة التي يأكلها أصدقائي.
    Çünkü bu yediği 5. bayıltıcı. Open Subtitles الخامسة التي أخذها كم يمكن للشخص الطبيعي أن يتحمل؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد