Sıkıntı çok itici olmaya başlar ve duyarsızlık çok olumsuz olur -- bir şey yapıyormuş gibi hissetmezsiniz, yetenekleriniz kullanmazsınız, meydan okuma yoktur. | TED | ويبدأ الضجر في أن يصبح منفرًا جدًا وتصبح اللامبالاة سلبية جدًا لا تشعر بأنك تفعل أي شيء لا تستخدم مهاراتك وليس هناك تحدٍ |
Askeri yetenekleriniz nedeniyle, siz ölümcül bir silahsınız... ve bu ölümcül gücünüzden dolayı sizi tahrik eden kişilerle... aynı kanunlarla yargılanmanız mümkün değildir. | Open Subtitles | مع مهاراتك العسكرية أنت سلاح قاتل ولست خاضع لنفس القوانين مثل الأشخاص الآخرين الغاضبين لأنك تستطيع أن ترد بقوة قاتلة |
yetenekleriniz üzerinde çalışmalıyız. Bildiğiniz bir şeyle başlayarak. | Open Subtitles | يجب التركيز على مهارات قوتك لنبدا بما تعلمه بالفعل |
Az önce şahit olduğuma göre atış yetenekleriniz fevkalade. | Open Subtitles | مما رأيته منذ قليل أن مهارات استخدام السلاح لديك رائعة |
Şimdi, sizi yetenek testine göre sınıflandıracak ve size yetenekleriniz yönünde özellikler katacağız. | Open Subtitles | لقد قمنا بترتيب اختبارات ذكائكم وحددنا لكم تخصصات تتوافق مع مهاراتكم |
Artık yetenekleriniz geliştiği için aranızdaki ortak bağı sınamamız gerek. | Open Subtitles | والآن بعد أن قدراتك نضجت، نحن بحاجة لاختبار السندات التكافلية |
Sizin doğal yetenekleriniz ve bizim azmimizle ikimiz de daha büyük bir şeyin birer parçası olabiliriz. | Open Subtitles | من خلال هباتك الطبيعية و إصرارك يمكننا أن نكون سويا جزءا من شيء أعظم |
Bilmem gereken başka gizli yetenekleriniz var mı? | Open Subtitles | هل تعرف أي مواهب اخرى يجب ان اعلم بها |
yetenekleriniz, avcılara has yetenekler görebiliyorum. | Open Subtitles | أنتم صيادين مهرة,أستطيع أن أرى ذلك |
Sürekli olarak fazla tahmin ediyorsun Bir tamircilik gibi yetenekleriniz. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تري أنّكِ بوضوح تبالغي في تقدير مهاراتكِ كميكانيكية. |
Belki de yetenekleriniz basketbolun bir miktar uzağındadır. | Open Subtitles | ربما مهاراتك تتعدى على حدود لعب كرة السلة |
Kaçışınız sırasında yetenekleriniz kullanmayı da ihmal etmediniz. | Open Subtitles | وكان بإستطاعتك الهرب مستعملاً مهاراتك الرائعه |
Kaçışınız sırasında yetenekleriniz kullanmayı da ihmal etmediniz. | Open Subtitles | وكان بإستطاعتك الهرب مستعملاً مهاراتك الرائعه |
Bu iş rehin alma vakasına doğru gidiyor, yetenekleriniz lazım olabilir. | Open Subtitles | هذا ينتهي في وضع الرهائن، أنا قد تحتاج مهاراتك. |
Yani Bayan Ahluwalia, mutfakta çılgın yetenekleriniz var. | Open Subtitles | أعنى ، أنتٍ يا سيدتى تمتلكين مهارات رائعة فى المطبخ |
Yeni müzik yetenekleriniz olacak, sesinizi keşfedeceksiniz, kendi tarzınız olacak. | Open Subtitles | ستحصلون على مهارات جديدة للموسيقى. ستجدون أصواتكمN.تخلق أسلوبكم الخاص، |
Yeni kardeşlerim, bu gece işimize yarayacak özel yetenekleriniz var mı? | Open Subtitles | لذا، فأنتم إخوة جُدد ... تملكون مهارات خاصة يمكنها أن تساعدنا للخروج من هنا الليلة؟ |
Sanırım yetenekleriniz olay mahallinde daha çok işe yarar. | Open Subtitles | أظن من الأفضل أن تقدم مهاراتكم المحددة في مسرح الجريمة |
Eğer ikiniz de babanınızın en iyi tekniklerini mükemmelleştirirseniz yetenekleriniz tamamlanacak. | Open Subtitles | كل مكنكما يكمّل تقنيات والده مهاراتكم ستكتمل |
Eğer uzun vadeli bir değişim arıyorsanız, yetenekleriniz ve becerileriniz hakkındaki düşünme tarzınızı gözden geçirin. | TED | إذا كنت تتطلع إلى تغييرٍ طويل الأمد، فأعِد النظر في طريقة تفكيرك في قدراتك ومواهبك. |
Artık yetenekleriniz geliştiği için aranızdaki ortak bağı sınamamız gerek. | Open Subtitles | الآن أن قدراتك قد نضجت، نحن بحاجة لاختبار السندات التكافلية كنت تشارك. |
Sizin doğal yetenekleriniz ve bizim azmimizle ikimiz de daha büyük bir şeyin birer parçası olabiliriz. | Open Subtitles | مع هباتك الطبيعية وعزمنا، يمكننا أن نكون جزءًا من شيء أكبر. |
Devrimci rütbeliler arasında büyük yetenekleriniz var. | Open Subtitles | لديك مواهب كبيرة في صفوف الثورة |
yetenekleriniz olduğu ortada. Akıllısınız. | Open Subtitles | جميعكم مهرة ولا ريب، وأنتم أذكياء |
Ancak Matmazel Sainsbury Seale rolünü oynarken yetenekleriniz yeniden teste tabii tutuldu. | Open Subtitles | لكن مهاراتكِ كممثلة وضعت قيد التجربة كالآنسة "سانزبري سيل" الثانية |