ويكيبيديا

    "zehirli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السام
        
    • مسمم
        
    • مسموم
        
    • سامة
        
    • سامّة
        
    • سم
        
    • مسمومة
        
    • السم
        
    • السامة
        
    • مسممة
        
    • المسموم
        
    • ساماً
        
    • سامّ
        
    • المسمومة
        
    • سامه
        
    Bu kadın kendini zehirli fosfora mağruz bırakacak, bakırdan kaynaklanan iki kiloya yakın zehirli kurşunu çocuklarının ortamına salacak. TED هذه امرأة تعرض نفسها للفسفور السام، يفرز أربعة أرطال من الرصاص السام في البيئة المحيطة بأبنائها، وهي من النحاس.
    CO: Dün beni Washington Sokağı'ndaki o yere gönderdin, şimdi zehirli sarmaşık döküntüsüyle kaplandım. Yani, günlerimiz böyle şeylerle dolu geçti. TED كايتريا أونيل: لقد ارسلتني إلى ذلك المكان في شارع واشنطن أمس، والآن فأنا مغطاة باللبلاب السام. هذا هو ما ملأ أيامنا.
    Hayır, zehirli olduklarına dair bir fikrim yoktu, hiç olmadı. Open Subtitles لا, لم يكن لدي فكرة ان أي شيء مسمم, اطلاقا
    Şimdilik arada sırada evi yakan sinirli bir oğlan olduğumu kabul etmeliyim veya arada bir annesine zehirli dart atan biri. Open Subtitles و لكن الآن، يجب أن أتقبل حقيقة أنني طفل غاضب سيحاول من وقت لآخر حرق المنزل أو يرمي أمه بسهم مسموم
    Çok dikkatliler ve ya zehirli ok kullanıyorlar ya da boğaz kesiyorlar. Open Subtitles فإما أن تطلق النار على حشرة سامة أو أن تقطع عنقك بإبرتها
    Neden birisi zehirli yılanları cinayet silahı olarak kullansın ki? Open Subtitles الذي أي شخص يستعمل أفاعي سامّة كسلاح قتل؟
    Generalim, doktor da ilaçlar da zehirli Ejderha olayı esnasında yok olmuş! Open Subtitles ايها القائد العام إن الإسعافات و المسعفوا اختفوا خلال فترة سم التنين
    En azından biri teşekkür edebiliyor. İçinde örümcek veya zehirli iğneler yok. Open Subtitles يبدو أنه أفضل ما لدي، لا يوجد داخله عناكب أو إبر مسمومة.
    Arkadaşın Frankenstein var ya, hani Tyler denilen, onun yaptığı zehirli şekerlerden yedin. Open Subtitles فقد أكلت بضعا من كريات السم التي صنعها صديقك فرانكنشتاين تايلور جاء بها
    Ve her sene insanlar, zehirli ökseotunun altında mikroplu insanları öpecekleri partiye gitmek için karlı havada araba sürer. Open Subtitles وفي كل سنة , يقود أناس في العواصف للوصول إلى أماكن بعيدة حيث يقبّلون غرباء مصابين بجرثومة الهدال السام
    zehirli bir sis yüzünden 100 senelik bir arabada sıkıştık. Open Subtitles بإحتجازنا في سيارة بعمر 100 عام من قبل الضباب السام
    Onu boşaltırsan tüm makine dairesini zehirli halon gazı ile doldurursun. Open Subtitles هذا سيسبب فيضان غاز الهالون السام . بـ ـكامل غُرفة الهندسة
    18 Kasım 1979'de, 909 erkek, kadın ve çocuk, zehirli bir içeceği içmeye zorlandıktan sonra öldüler. TED في 18 نوفمبر 1978، مات 909 رجل وامرأة وطفل بعد أن أجبرهم على شرب شراب مسمم.
    Baron'u gördüğünüzde... ağzınızda zehirli gaz taşıyan bir diş olacak. Open Subtitles عندما ترى البارون سيكون لديك سن مسموم جديد
    İnsanlar için zehirli olan gazları içeren tuzlu alkalik çözeltilerde yaşıyorlar. Open Subtitles وتعيش في بيئة ملحيّة قلويّة تحتوي غازات تُعتبر سامة بالنسبة لنا.
    Odasına zehirli yılan koyarak mı, yoksa uçurumdan iterek mi? Open Subtitles أفاعي سامّة في غرفتِه , أَو ترمية من على الحافةَ ِ؟
    Tabii her yerde zehirli sarmaşıklar vardı. Open Subtitles . من المؤكد أن سم البلوط موجود فى كل مكان
    Bir İngiliz uçağında zehirli ok ile öldürülmek. Open Subtitles وفاة بسبب نبلة مسمومة على متن طائرة بريطانية
    Eğer fazla ise, ilaç ve metabolitleri zehirli olabilir. TED وإن كانت مرتفعة، يكون للعقار وأجزاء الأيض له مفعول السم.
    Bu alandan zehirli toprağı temizlemek ve organik bir bahçeye sahip olmak istiyoruz. TED تريد أن نزيل التربة السامة بعيدا من هذه المنطقة ويكون لدينا حديقة عضوية.
    Millet, hava yoluyla bulaşan toksinlerden zehirli sulardan ve virüslerden bahsediyor. Open Subtitles يرجئ الناس الأمر لسم ينتشر جوًّا أو مياه مسممة أو فيروسات.
    İlk hisseden biz olsak da, korkunun zehirli havası hepimize zarar veriyor. TED ربما نكون نحن أول من نشعر به، ولكن هواء الخوف المسموم يؤذينا جميعا.
    Bu yöntem, kana doğrudan karışmaması gereken zehirli ilaçları vermek için kullanıIır Open Subtitles إنها تستعمل عندما يكون العقار ساماً جداً على أن يطرح مباشرةً في أوعية الدم
    Bence serumun proteini Wraith kimyasalına maruz kalınca mutasyona uğradı, bir çeşit zehirli reaksiyonu tetikledi. Open Subtitles بروتين المصل لربما تغيّر عندما اضيف إلى المادة الكيمياوية، سبّب ردّ فعل سامّ.
    Ona böyle zehirli laflar söyletmeye bir son verir misin? Open Subtitles هلا توقفتي عن وضع هذه الكلمات اللعينة المسمومة على لسانها؟
    Adamın farklı ve muhtemelen zehirli bir uzaylı kanı var. Open Subtitles الرجل لديه فى دمه كيمياء أجنبيه و سامه بدرجة كبيرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد