Sizi hala sevdiğimi bilin, ve bunun asla değişmeyeceğini de. | Open Subtitles | فقط إعلمي أنّي ما زلت أحبّك وهذا لن يتغيّر أبداً |
Ama en büyük suçum seni sevdiğimi sana her gün söylememem. | Open Subtitles | لكن جريمتي الكبرى أنّني لم أخبرك أنّني أحبّك كل يوم |
- Seni seviyorum Kevin. - Bende seni seviyorum anne. | Open Subtitles | أحبّك جدًّا, كيفن أنا أيضًا, أمّي |
Sadece yavaş ısınıyor bir gün, seni, benim sevdiğim kadar sevecektir. | Open Subtitles | إنّها بطيئة في عملية الإحماء، ويوم ما، ستحبّك كما أحبّك أنا. |
"Yatma zamanında senden hoşlanıyorum" mu? Bunu gerçekten söyledin mi? | Open Subtitles | أحبّك أثناء وقت نومك أنت فى الحقيقة التى قلت ذلك |
Seni seviyorum, seni hala seviyorum. Seni bir başıma seviyorum ve seveceğim. | Open Subtitles | أنا أُحبّك وسأبقى أحبّك, أنا أُحبّك وحدك وسأبقى أفعل |
Hah! Seni o kadar çok sevdi ki senden doğruca başka kadına gitti. | Open Subtitles | أحبّك كثيراً لدرجة أنه عندما انتهت علاقتكم ذهب لإمرأة أخرى |
Seni severim kardeşim, lüfen içtenliğimden asla şüphe etme. | Open Subtitles | أنا أحبّك يا أخي ...لكن رجاءً، إياك أبداً، أبداً، أبداً أن تشكّ في إخلاصي |
- Ben seni sevmiyorum, sen de beni. Değil mi? | Open Subtitles | ـ أنتَ لا تحبّني و أنا لا أحبّك ، هل هذا صحيح ؟ |
Senin beni, benim de seni ne kadar sevdiğimi gösterir. | Open Subtitles | ما الفرق الذى سيصنعه كم أحبّك وكم تحبّني |
Beni en çok üzen, bana güvenmediğin ve seni ne kadar sevdiğimi bildiğin için bana söylememen. | Open Subtitles | ما يجرحني أكثر هو أنك لم تخبرني.. أنك لا تثق بي ولا تعرف كم أحبّك. |
Seni sevdiğimi biliyorsun Ali Nasser, lütfen beni sevdiğini söyle | Open Subtitles | أنت تعلم كم أنا أحبّك. ناصر علي, أرجوك قل لي أنك تحبني أيضاً. |
Seni eskisinden daha fazla sevdiğimi dürüstçe söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أستطيع القول بأمانةٍ أني أحبّك أكثر من ذي قبل |
- Seni seviyorum. - bende seni. | Open Subtitles | أحبّك أحبّك أيضا |
- Hoşçakal. - Seni seviyorum. | Open Subtitles | مع السلامة أحبّك |
Ve seni ölmüş babamdan bile çok sevdiğim halde... artık sana sırt çevirmek zorundayım. | Open Subtitles | ومع أنّي أحبّك أكثر من والدي إلا أنّه يجب أن أبتعد عنك |
Kendime inanamıyorum, ama senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | لأنه على الرغم من نفسي انا أحبّك |
Seni bir cadı olmadan önce sevmiştim. Şuna da eminim ki ne olursa olsun yine seni seveceğim. | Open Subtitles | أحببتك حين لم تكوني ساحرة، وأوقن أنّي سأظلّ أحبّك مهما يكون. |
Ee, babam seni gerçekten sevdi. Haftaya akşam yemeğine gelmelisin. | Open Subtitles | إذاً, لقد أحبّك والدي, عليك حضور العشاء الأسبوع المقبل. |
Bak Lloyd. Seni severim ama bu senin sorunun, biliyorsun. | Open Subtitles | اللعنة لويد ، أنا أحبّك لكنها غلطتك أنت |
Sorun değil çünkü ben de seni sevmiyorum. | Open Subtitles | فذلك لايهمّني حقاً، لأنّني لا أحبّك أيضاً |
Artık bir önemi var mı bilmem, ama anneni sevdim, seni de seviyorum. | Open Subtitles | إذا كان يعني شيء لك أحببت أمّك، وأنا أحبّك. |
Bu serseri seni deliler gibi seviyor olsa bile! | Open Subtitles | فماذا إذا أحبّك هذا المتشرد مثل المجنون؟ |
Baban seni o kadar çok seviyordu ki dünyanın bildiği en önemli şeyi bedenine saklamıştı. | Open Subtitles | والدُكِ أحبّك لدرجة أنه أخفى أهمّ شيئ ...عرفه العالم ...بداخلِك |
Seni sevmek ve bunu sana söyleyebilmek bana yetiyor. | Open Subtitles | يكفيني أن أعلم أنني أحبّك وأن أخبرك بذلك. |