"أخبرتني بأن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu söyledi
        
    • olduğunu söylemiştin
        
    • demiştin
        
    • söylemiştin bana
        
    • olduğunu söyledin
        
    • beklemesini söyledi
        
    • olduğunu söylemişti
        
    Ailelerinde kalıtsal kalp düzensizliği olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد أخبرتني بأن عائلتها لديها تاريخ في عدم انتظام ضربات القلب
    Beyannameyi alanın annen olduğunu söyledi. Open Subtitles أخبرتني بأن أمك هي من أخذت الشهادة الخطية
    - Bana bir planın olduğunu söylemiştin. - Hayır, dinle, seni aradım. Open Subtitles ـ لقد أخبرتني بأن لديك خطة ـ كلا أسمع, لقد اتصلت بك
    Bana hasta, yeni doğmuş bir bebek olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد أخبرتني بأن لديك مولود جديد مع كتلة باضع
    Telefon rehberini oku demiştin. Dibbs, Sally. 461-0192. Open Subtitles أخبرتني بأن أقرأ دليل الهاتف بالأمس ديبس سالي،4610192
    Seyyahların zor kışları öyle atlattığını söylemiştin bana. Open Subtitles لقد أخبرتني بأن هذه طريقة الحجاج للنجاة في الشتاء القارص
    Seni idamdan kurtardım çünkü bana demiryolu yapmanın savaşmak gibi olduğunu söyledin. Open Subtitles لقد حرّرتُ رقبتكَ من المشنقة لأنّكَ أخبرتني بأن بِناء السكّة الحديديّة كخوضِ الحرب.
    Scottie herkesin hazır beklemesini söyledi. Open Subtitles سنعلم لاحقاً ، (سكوتي) أخبرتني بأن أقوم بتجهيز الجميع
    Willow bazı kitapların ve şeylerin tehlikeli olduğunu söylemişti. Open Subtitles ويلو أخبرتني بأن بعض من الكتب والأشياء نوعاً ما خطيرة
    Asistanın bana bugün büyük bir toplantın olduğunu söyledi. Open Subtitles تعلم مساعدتك أخبرتني بأن لديك اجتماع كبير اليوم
    Crickett, Brick'in Shelby'den kurtulmak için bir planı olduğunu söyledi. Open Subtitles حسناً كريكت أخبرتني بأن بريك يخطط للتخلص من شيلبي
    Ve bana hayvanların... gökyüzünün ve şehirlerin olduğunu söyledi. Open Subtitles وهي أخبرتني بأن كانت هناك حيوانات. وسماء ومدن.
    Bilmiyorum. Sen babanın bağlantıları olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لا أعلم ، لكن أنت أخبرتني بأن لوالدك علاقات وإتصالات
    Ağzımdakinin Tanrı olduğunu söylemiştin. Open Subtitles أخبرتني بأن ما وضعته في فمي كان بأمر الرب
    Bana işin çocuk oyuncağı olduğunu söylemiştin Open Subtitles لقد أخبرتني بأن العمل سوف يكون كالنزهة
    Bir ilişkiye hazır olduğunda beni ara demiştin büyüdüm ve sanırım hazırım. Open Subtitles حسناً, أخبرتني بأن أتصل بك عندما أكون مستعداً لعلاقة جدية و لقد نضجت ..و أظن بأني مستعداً لعلاقة الآن, لذا
    Daha 2 hafta önce sen bana sistemi çökertmek için sistemi kullan demiştin. Open Subtitles لأنه قبـل أسبوعيـن أخبرتني بأن أستخدم النظام لأحارب النظام
    Onu duvara zincirlememi söylemiştin bana. Open Subtitles أخبرتني بأن أكبلها في الحائط
    Hey, Jimmy'nin öldüğünü söylemiştin bana. Open Subtitles لقد أخبرتني بأن (جيمي) مات.
    Driscoll'un maddi sıkıntıları olduğunu söyledin. Open Subtitles أخبرتني بأن لدى دريسكل ضوائق مالية
    Neden bana bunun kostüm partisi olduğunu söyledin? Open Subtitles لماذا أخبرتني بأن هذة الحفلة تناكورية؟
    Scottie herkesin hazır beklemesini söyledi. Open Subtitles سنعلم لاحقاً ، (سكوتي) أخبرتني بأن أقوم بتجهيز الجميع
    Annen bana babanın çok hasta olduğunu söylemişti. Open Subtitles أمكِ أخبرتني بأن والدكِ كان مريضاً جداً
    Annem bana babamın bir Rus askeri olduğunu söylemişti. Open Subtitles أمي أخبرتني بأن أبي كان جنديا روسيا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more