Ona bir ev bulana kadar, geçici bir çözüm olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأن ذلك مؤقتاً حتى نجد له مكاناً مناسباً |
Ben onlara bunun bir ajans görevi olduğunu söyledim, ama dinletemedim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بأن ذلك كان مهمة للوكالة .ولكنهم لن يصغوا |
Onu kimse terbiye edemedi ama ben böyle inatçı bir atın tam bana göre olduğunu söyledim. | Open Subtitles | كان حصاناً جامحاً ما إستطاع أحد ترويضه، ولكني أخبرتهم... بأن حصاناً جامحاً كهذا هو ضالتي |
Ameliyat sırasında gözyaşı pınarlarımı da almalarını söyledim. | Open Subtitles | و بينما كانوا هناك أخبرتهم بأن يذهبوا إلى هناك و أن يمسحوا دموعهم |
St. Kitts'e doğru yol almalarını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأن يتوجّهوا إلى (سَينت كتس)... |
Onlara frenleri tamir etmelerini söylemiştim, ama dinlemediler. | Open Subtitles | أخبرتهم بأن يصلحوا المكابح لكن لم يستمعوا إلي |
Ben bile o formülü yok etmelerini söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بأن يدمروها |
İçine bir şey girme ihtimalinin imkansıza yakın olduğunu söyledim ama... | Open Subtitles | أخبرتهم بأن فرص غزوها معدومة تقريباً ...لكن |
- Evet. Victoria'nın güvenlik korkusu olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتهم بأن فيكتوريا كانت تخاف على سلامتها ولكن أماندا ... |
Senin masum olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأن بريء , حسناً .. ؟ |
Onlara bir erkek arkadaşım olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأن لدي خـليل |
Onlara kızım olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأن لدي طفله |