"أخبرني أنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyle
        
    • olduğunu söyledi
        
    • söyleme
        
    • söyleyin
        
    • söylemişti
        
    • döndüğünü söyledi
        
    Lütfen bana kahve makinesinin saatini kurduğunu söyle çünkü ben tamamiyle unutmuşum. Open Subtitles رجاءً أخبرني أنك ضبطت المؤقت في آلة صنع القهوة ..لأني نسيت بالكامل
    Karına daha sert vurduğunu söyle pis korkak. Open Subtitles أرجوك.. أخبرني أنك تضرب زوجتك أقوى من هذه الضربة, أيها الجبان
    - Lütfen sorunu çözdüğünü söyle. - İyi ve kötü haberlerim var. Open Subtitles أرجوك أخبرني أنك توصلت الى شئ هناك أخبار جيدة وأخبار سيئة
    Joshua kalacak bir yere ihtiyacın olduğunu söyledi. Open Subtitles جوشوا أخبرني أنك بحاجة لمكان تقضي الليل فيه
    Chavez bana dün gece Wyatt Earp gibi olduğunu söyledi. Open Subtitles شافيز أخبرني أنك كنت مثل وايت أيرب الليلة الماضية
    Lütfen, bana bir yerlere vardığımızı söyle. İyi haber ve kötü haber var. Open Subtitles أرجوك أخبرني أنك توصلت الى شئ هناك أخبار جيدة وأخبار سيئة
    Lütfen bana buraya göğüs ağrısı için geldiğini söyle. Open Subtitles أرجوك أخبرني أنك هنا بسبب آلام صدر حادة.
    Üzerine gidilecek bir şey varsa söyle, ben de gideyim. Open Subtitles لأنه دخل في رأسك وأربكها أخبرني أنك لديك شيء أتبعه وأنا سأتصرف
    Lütfen beni bilgisayar cehenneminden kurtarmaya geldiğini söyle. Open Subtitles أخبرني أنك هنا لإنقاذي من جحيم الكمبيوتر
    Onunla başa çıkamadığını söyle yeter, hemen gider. Open Subtitles فقط أخبرني أنك لا تستطيع التعامل معه وسيرحل عن هنا
    - Bana ön kapıyı çarptığını söyle. - Hayır ben değildim, sanırım küçük kızdı. Open Subtitles أخبرني أنك أوصدت الباب الأمامي لا , لست أنا أنها الفتاة الصغيرة
    Bana gerçekten gizli görevde olduğunu söyle, bunun için geçmişin olmadığını.. Open Subtitles أخبرني أنك حقاً تعمل متخفياً لذلك لا يوجد تاريخ
    Şimdi gözümün içine bak ve bana aşağıda olanlar hakkında hiçbir şey hatırlamadığını söyle. Open Subtitles لا بأس أنظر إليّ في عيني و أخبرني أنك لا تتذكر شيئاً عن وقتك في الجحيم
    Bana bunu anladığını söyle, söyle ki bazı ayarlamalar yapabileyim ve sana ihtiyacın olan korumayı sağlayayım. Open Subtitles , أخبرني أنك تتفهم هذا حتى يمكنني اتخاذ بعض الاجراءات و أمدك بالحماية التي تحتاجها
    Karanlık enerji sorununu çözdüğünü söyle bana. Open Subtitles أخبرني أنك حللت مشكلة هذه الطاقة المظلمة
    - Çok üzgünüm. Lütfen bana inandığın söyle. Open Subtitles أنا آسفة للغاية، أرجوك أخبرني أنك تصدقني.
    Öğretmenin ders çalışman için sakin bir yere ihtiyacın olduğunu söyledi. Open Subtitles معلمك أخبرني أنك يجب أن تستذكر في مكان مناسب
    Aramızda kalsın, senin çok cesur olduğunu söyledi bana. Open Subtitles هل أخبرك سراً؟ لقد أخبرني أنك شجاعة جداً
    Sıradaki kurbanın bu. Avukatın konuşmaya hazır olduğunu söyledi. Open Subtitles هؤلاء من ستقتلون لا حقا. محاميك أخبرني أنك مستعد للتحدث.
    Şimdi de "gerçek" kelimesinin asıl tanımını bulmaya çalıştığını söyleme. Open Subtitles أرجوك أخبرني أنك لا تحاول معرفة معنى كلمة الحقيقة
    Yüce İsa ve tüm iyilik mahlukları lütfen işaret vermeye hazır olduğunuzu söyleyin de bu fiyaskoyu hayata döndüreyim. Open Subtitles بحق السيد المسيح وكل المخلوقات الطيبة أرجوك، أرجوك، أخبرني أنك مستعد للتوقيع حتى أستطيع أن أحيي هذا الفشل الذريع.
    Dan güzel olduğunu söylemişti, ama doğruluğunu kanıtlamamıştı. Open Subtitles دان أخبرني أنك جميلة لكن لم يخبرني بما يكفي
    Billy bugün toplantıya gidemediğin için çılgına döndüğünü söyledi. Open Subtitles بيلي أخبرني أنك ستفزع بشأن موضوع الأطفال الليلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more