"أخبرها أن" - Translation from Arabic to Turkish

• söyle ona
• olduğunu söyle
• etmesini söyleyin
• olduğunu söylemem

Git ve söyle ona , patronun yeni reklamı için imzalamasını gerektiğini.
أذهب و أخبرها أن رئيسنا سيوقع معها من أجل الحملة الجديدة

söyle ona batı yakası karakoluna gelsin, parayı ben ona vereceğim.
أخبرها أن تأتي إلى المخفر الغربي سأعيدها إليها

söyle ona eğer daha fazla gazete satmak istiyorsa bunu yapılacaklar listesinin başına eklesin.
وإن كانت تريد حقاً زياد أعداد المبيعات، أخبرها أن تهتمّ بهذا الموضوع.

Eğer kızılcık sosu sanarsa kafasının kiraz çekirdeği ile dolu olduğunu söyle.
لو إعتقدت أنها صلصة الفراولة أخبرها أن لديها الكثير من الكرز في رأسها

Peki, artık senin bilmediğin... her nerede kalıyorsa, Joanie'yi orada görürsen... ona iyi haberlerim olduğunu söyle.
حسن، إن رأيتها في مكان إقامتها الذي لا تعرفه أخبرها أن لدي أنباء جيدة بخصوص توفر عقار قادم

Ona kasılmalarımın 10 dakika aralıklarla olduğunu söyle ve suyum az önce ayakkabılarının üzerine boşaldı.
أخبرها أن التوقيت بين الانقباضات هو 10 دقائق و أنا مائي وقع على حذائك

O kulaklıklar el yapımı. - Onlara dikkat etmesini söyleyin.
هذه السماعات صناعة يدوية، أخبرها أن تعتني بها

Max, Janie orada isini bitirince söyle ona sigaraci Tavsanla yer degistirsin.
ماكس" أذا "جيني" أنتهت هناك " أخبرها أن تبدل مع أرنب السجائر

Söyle, mutlaka gelsin. söyle ona, Peder Francis için.
،أخبرها أنه يجب عليها المجيء "أخبرها أن المصاب هو الأب "فرانسيس

söyle ona kalbimin dolu olduğunu elvedalara-
أخبرها أن قلبي لن يحتمل الوداع

söyle ona bu sefer odaklamayı yapsın.
و أخبرها أن تكون الصور واضحة هذه المرة.

Lütfen durmasını söyle ona. Yalvarırım.
أرجوك أخبرها أن تقف أتوسل إليك

Ona kontrolün bende olduğunu söyle.
ـ ماذا كانت؟ الآن، أخبرها أن كل شيء تحت السيطرة.

Her şeyin yolunda olduğunu söyle. Çocuklara öpücük gönder.
أخبرها أن كل شيء بخير، وأعطي الأولاد قبلة المساء.

Meşgul olduğunu söyle.
أمها. أخبرها أن تذهب الى الجحيم.

Öyleyse ona Tipong'un yine dayak yediğini ve yardıma ihtiyacı olduğunu söyle.
"إذا أخبرها أن "تيبونج ضُـربت ثانية وتحتاج مساعدتها

O dönünce, ona gitmemesini ve onun için daha önce bahsettiğim hediyenin bende olduğunu söyle.
.... عندما تعود أخبرها أن لدى تلك الهديه التى ذكرتها لها من قبل, وان لا ترحل

- Ona acele etmesini söyleyin!
! أخبرها أن تسرع حاضر يا سيدتى

- Ne? Bana ateş etmesini söyleyin.
أخبرها أن تصوب نحوي

Bayana sabah uçağının dolu olduğunu söylemem için 4000 frank verdi.
و أخبرني أنه سيعطيني أربعة الاف فرنك حتى أخبرها أن رحلة التاسعة ممتلئة