"أخشى أن" - Translation from Arabic to Turkish

• Korkarım ki
• Maalesef
• Ne yazık ki
• Sanırım
• diye korkuyorum
• - Korkarım
• korkuyordum
• olmasından korkuyorum
• Üzgünüm ama
• Korkarım bu
• korktum
• Üzgünüm ki

Belki öyleydi, ama Korkarım ki artık seninki de ceket iliğine bağlı.
ربما كان الأمر كذلك ، لكنني أخشى أن حياتك معلقة بخيط الآن

Korkarım ki, karısıyla ilişkiye girdiğinde bunu unutmuş olan kişi sensin.
أخشى أن تكون أنت مَن نسى, عندما قررت التورط مع زوجته

Korkarım ki baban ile olan meselelerin gerginliği üzerime geldi.
أخشى أن التوتر من مشاكلي مع أبيك قد سيطر عليّ

Maalesef polis araştırması bu binada oldukça sık rastlanılan bir şey.
أخشى أن وجود الشرطة هنا هو أمرٌ لافت في هذه البناية

Ne yazık ki bu, planınızı birkaç gün ertelemenizi gerektirir.
أخشى أن ذلك قد يعني أن نؤجل الأمر لبضعة أيام.

Korkarım ki beni kurtarman imkansız. Şartlar böyle... ve sana güveniyorum.
.لكن أخشى أن الظروف جعلت من هذا مستحيلًا .هذا ليس خطأك

Bu hızda Korkarım ki meşruiyetini kaybedecek olan Çin'in tek partili sistemi değil, demokrasidir.
بهذا المعدل، أخشى أن تكون هذه ديموقراطية، ليس نظام الحزب الواحد الصيني، الذي يُعد مخاطرة لفقدان الشرعية.

Ama Korkarım ki 10 yıldır öğrettiğim bir şeyin yarardan çok zararı var ve bu stresle alakalı.
ولكنني أخشى أن هناك أمرا قمت بتدريسه طوال 10 سنوات الماضية يضر أكثر مما ينفع وهو شئ له علاقة بالضغط.

İnsanlara seçim hakkı verilmediğinde, ortaya böyle sonuçlar çıkıyor. Korkarım ki, gelecekte burası da bir gecekondu mahallesi olacak.
وعندما لا يتاح لهم هذا الخيار، يصبح الوضع هكذا، والذي أخشى أن يتحول في المستقبل لعشوائيات.

Korkarım ki sen biraz hayalperestsin. Haydi bu konuda biraz pratik yapalım.
أخشى أن تراودك الأحلام لنكن عمليين بشأن هذا الأمر

Yani, ne için ki? Sonra açıklarım, ama Korkarım ki size haksızlık ettim.
سأشرح لك فيما بعد ولكنني أخشى أن أكون ظلمتك

Korkarım ki, hepsi bundan ibaret efendim, bu ufak şeyi saymazsak.
حسناً, أخشى أن هذا كل شيء, سيدي بغض النظر عن هذا الشيء البسيط

Korkarım ki balıkçı, o gün istiridye aldığınızı hatırlıyor.
أخشى أن بائع الأسماك يتذكر أنكِ اشتريتِ المحار في ذاك اليوم

Maalesef o sahte iyilik ışığı burada bu duvarların içinde.
أخشى أن ذلك الضياء الزائف جاثم هنا داخل هذه الجدران.

Teşekkür ederim ama Maalesef günahlarım, Tanrı ile vicdanım arasında Peder.
شكراً ولكن أخشى أن ذنوبي هي مابيني وبين الرب، يا ابانا

İki hafta düşünmek yalanımı nasıl devam ettireceğime dair bir fikir vermedi Maalesef.
أخشى أن قرابة إسبوعين من التفكير لمْ تمنحني أي حلاً لكيفية إكمال خدعتي.

Ama bütün hayaller gibi, Ne yazık ki bu da sonsuza kadar süremez.
ولكن ككل الأحلام أخشى أن هذا لن يدون للأبد

Sanırım mum ışığının ve yağmurun ihtiraslı kombinasyonu beni bebek gibi uyutuyor.
أخشى أن المزيج بين ضوء الشموع والمطر دائماً يجعلني أنام مثل طفل

Her an şu kapıdan şişko bir polis girecek diye korkuyorum.
أخشى أن يأتي رجلٌ سمين ويطرق الباب علينا ..

- Yine mi? - Korkarım öyle Victor.
ليس ثانية أخشى أن هذا ما سيحدث يا فيكتور

Bana karşı ihtiyatlı olmanızdan korkuyordum bana bir erkek avcısı gözüyle bakıyor olabilirdiniz.
كنت أخشى أن تكون حذراً منى و ربما كنت تعتبرنى منقبة عن الذهب

Hayır, eve hiç gelmedi başına bir şey gelmiş olmasından korkuyorum.
كلا , لم يعد للمنزل على الإطلاق أخشى أن يكون قد أصابة مكروه

Evet efendim. Bunu size söylediğim için Üzgünüm ama kardeşiniz öldü.
أجل يا سيدي، آسفة لقول ذلك أخشى أن شقيقك قد توفي

Korkarım bu da karşımıza başka bir sorun çıkartacak. Komutan.
. لست أخشى أن ذلك سيجلب مشكلة أخرى أيها القائد

Hep, tiyatrodan, açlıktan ağzı kokan bir aktörü falan bulmasından korktum.
أنا كنت دائماً أخشى أن تختار أحد الممثلين الفقراء في المسرح

Üzgünüm ki bu bir kez daha olabilir ve bu işte hiç sorumlu değildim.
أنا أخشى أن يحدث هذا ثانية و لم أكن مسؤلا