"أردتَ" - Translation from Arabic to Turkish

• istiyorsan
• istedin
• istersen
• istediğin
• istiyordun
• istediğini
• istediniz
• istemiştin
• istiyorsanız
• istiyorsun
• istemişsin
• isterseniz
• ihtiyacın
• istemiştiniz
• istediğiniz

Bizi teker teker öldürüyor. Eğer yaşamak istiyorsan, beni dinlemek zorundasın.
إنَّهُ يقتلنا واحداً تلوَ الآخر إن أردتَ العيش فعليكَ الإستماع إلي

Niye bu kadar geç bir vakitte gelmemi istedin?
لماذا أردتَ مني أن أزوركَ متأخراً جداً ؟

Kenny, o sürtüğün ve Ronnie'nin gebermesini istedin... geberdiler.
كيني، أردتَ مَوتَ تلكَ العاهِرَة و روني الآن هُم مَوتى.

Her neyse, konuşmak istersen... - ...ben iyi bir dinleyiciyimdir.
على أيّ حال، أنا مستمع جيّد إن أردتَ الحديث يوماً

Gitmek istersen, istediğin kadar uzağa gitmen için para vereceğim.
إن أردتَ الرحيل، فسأعطيك مالاً كافياً، لتحصل على ما تريد

Benimle bir şey konuşmak istiyordun.
حَدثَ لي بأنّك أردتَ للكَلام معي حول الشيءِ. الحقّ. الحقّ.

Niles, şu şeyi görmek istediğini söylemiştin.
النيل، أخبرتَني أردتَ أَنْ تَرى ذلك الشيءِ.

O tabloya yeniden başlamak istediniz.
تلك اللوحة التي أردتَ أن تبدء العمل عليها من جديد

Eğer füzeyi durdurmak istiyorsan, bu düğmeye basıp onu havaya uçurmalısın.
إن أردتَ إيقاف إطلاق الصاروخ اضغط على هذا الزر، وستفجّر الصاروخ

Tamam, bir adamı takip etmek istiyorsan zayıf noktasını bulursun.
حسناً, إن أردتَ أن تتعقبَ رجلاً فلتعرف نقطةَ ضعفهِ أولاً

10. basamağa kadar tırmanmak istiyorsan hayatını Hareket'e hizmet etmeye adamalısın.
مُمكن إذا أردتَ أن ترتقي عشر درجات فعليك أن تُكرّسَ حياتك

Madem o bodrumda, beni öpmeyi o kadar istedin, neden yapmadın?
حَسناً، إذا أردتَ تَقبيلي سيئ جداً في السردابِ، لماذا أنت؟

Bunun olabileceği aklına geldiyse niye gelmek istedin?
عرفتَ بأن هذا سيحدث و أردتَ المجيء على أية حال ؟

Oraya adını koymanın sebebi vardı. Bulunsun istedin.
وضعتَ اسمك هناك لسبب ما، أردتَ أن يجدك أحدهم

Kanal 14'te canlı yayın var istersen bir kontrol et.
هناك بثٌّ مباشر على القناة الـ 14 إن أردتَ تفقدّهُ.

Gelmek istediğin yerin burası olduğunu bize söylememen iyi olmuş.
انة شيء جيد أنت لَمْ تُخبرْنا انة هنا حيث أردتَ المَجيء.

Vampir öldürmek istiyordun. İşte sana bir şans.
أردتَ قَتْل مصّاص دماء هذه قَدْ تَكُونُ فرصتَكِ

Sıradan insanlar tarafından sevilmek istediğini sanıyordum.
إعتقدتُ بأنّك أردتَ أَنْ أُحبََّ مِن قِبل الرجل العادي.

Martin Sidley'e evlat acısının nasıl bir şey olduğunu göstermek istediniz.
أردتَ مارتن Sidley أَنْ يَعْرفَ مثل هذه الامور لفَقْد a طفل.

Benimle konuşmak istemiştin ve sonra da telefonu suratıma kapadın.
إعتقدتُ بأنّك أردتَ كَلام، وبعد ذلك أغلقتَ سماعة التلفون عليه.

Ah, eğer siz uğraşmak istiyorsanız, yerel kanuni yaptırımlar konusunda yardımcı oluruz.
يمكننا مساعدتكَ مع الشرطة المحلية إن أردتَ تكبّد العناء

-12 yaşından beri istiyorsun.
أليس كذلك؟ أردتَ إزالة عظمها منذ أن كُنْتَ 12

Victor'un işi halledip halledemeyeceğinden emin olmak istemişsin.
أردتَ التَأْكيد أنجزَ فيكتور العمل

Kız arkadaşıma neler olduğunu görmediniz herhalde? Hayır, ama isterseniz bulmanıza yardım edebilirim.
ألم تري صديقتي، أليس كذلك؟ كلا،ولكنسأحاولالعثورعليها، إذا أردتَ.

Sadece bilmeni isterim ki eğer konuşmak için birine ihtiyacın olursa ben buradayım.
أردتُ فقط أن أُخبركَ.. أنّهُ لو أردتَ الحديث عن أيّ شيءٍ، فأنا موجودة.

Belki de sadece Dünya'yı dolaşmak istemiştiniz.
لَرُبَّمَا أنت فقط أردتَ لإجْتياَز العالمِ.

Eğer sizi almasını istediğiniz birisi varsa, onu merkezden arayabilirsiniz.
إنْ أردتَ أنْ يقلّك أحد فبإمكانك الاتّصال به مِن القسم