Tek istediğim, şırıldayan huzur dolu bir çeşmenin yanında sabah espressomu yudumlamak. | Open Subtitles | جلّ ما أردتُه هو ارتشاف قهوة الصباح بالقرب من نافورة مياه هادئة |
20 saniyeden kısa bir sürede sana istediğim sayıyı tutturdum. | Open Subtitles | في أقل من 20 ثانية قدتك لإختيار الرقم الذي أردتُه |
Yemeğe çıkmak istiyor! Benim istediğim bu değil. | Open Subtitles | يُريدُ أَنْ نتناول العشاءُ لَيسَ هذا الذي أردتُه |
Tek istediğim yaşananları unutmaktı ama şimdi bunu duymayan kalmadı. | Open Subtitles | جلّ ما أردتُه هو نسيان كلّ ما حدث، والآن العالم بأكمله يعرف. |
Tek istediğim bir iyilik perisi olmaktı. | Open Subtitles | كلّ ما أردتُه هو أن أكون حوريّةً عرّابة. |
Belki de babam olmasını istediğim baba figürünü yazıyorumdur, olamaz mı? | Open Subtitles | ربّما كنتُ أكتبُ مواصفات الأب الذي أردتُه يوماً ما. |
Ama sen hâlâ benim oğlumsun. Hâlâ her zaman istediğim şeyi istiyorum. | Open Subtitles | لكنّكَ ما تزال ابني، وما زلتُ أبتغي ما أردتُه دومًا. |
İstediğim her şeye sahiptin. Üstelik hak etmiyordun bile! | Open Subtitles | حصلتِ على كلّ ما أردتُه ولمْ تكوني تستحقّينه حتّى |
Senden istediğim şey ipleri yeniden bağlamandı. | Open Subtitles | لكنْ كلّ ما أردتُه منكِ هو أنْ تعيدي ربط الحبل |
Şu ana kadar istediğim tek şey, seninle olmaktı. | Open Subtitles | الشيء الوحيِد الذي أردتُه. أن أكون معكِ. |
Şu anda istediğim tek şey bir şeyler yemek. | Open Subtitles | و كل ما أردتُه فعلاً هو أن أحصُل على بعض الطعام |
Baştan sona okudum ve istediğim gibi olduğunu görünce de altına imzamı attım. | Open Subtitles | قرأته... وعندما وجدتُه كما أردتُه... أجل, وقَّعتُ. |
Her şey olmasını istediğim gibiydi. | Open Subtitles | كَانَ كُلّ شيءَ أردتُه لِكي يَكُونَ. |
Tek istediğim eğlencelik takılmaydı ama sonra ayrıldıktan 20 dakika sonra beni aradın ve dün de benden sana taşınmamı istedin bir buçuğuncu haftamızda hem de. | Open Subtitles | جلّ ما أردتُه علاقةٌ عابرة، لكنّكَ اتّصلتَ بعدَ 20 دقيقةٍ من مغادرةِ منزلي، ثمّ بالأمس، قمتَ بدعوتي للانتقال معك بعد اسبوعٍ و نصف. |
Kanıtladığı tek şey, onu oyunda istediğim. | Open Subtitles | كُلّ ذلك يُثبت أنّي أردتُه في اللعبة |
Sizden tek istediğim benim yolumu temizlemenizdi. | Open Subtitles | كلّ ما أردتُه منكما أن تفسحا المجال لي. |
Düşerken istediğim tek şey yeri ıskalamaktı ama her ne olursa olsun yere çakılacaktım. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،كنتُ أهوي، وكل ما أردتُه هو أن أفوّت الأرض لكنّي كنتُ سأصطدم بها مهما حدث. |
Mary istediğim tek şeydi. | Open Subtitles | لقد كانت الشيء الوحيد الذي أردتُه |
Ama şimdiye dek istediğim her şeyi yaptın. | Open Subtitles | لكنّك فعلت كلّ ما أردتُه حتى الآن. |
Tek istediğim. | Open Subtitles | هذا كلّ ما أردتُه. |