| Siyasi olarak hangi tarafta durduğunuzu sorabilir miyim, Bayan Broome? | Open Subtitles | أيمكننى أن أسألك عن إنتمائك السياسى يا مس بروم ؟ |
| Kaç kişinin başından beri mahkûmiyeti yönünde oy kullandığını sorabilir miyim, efendim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أسألك عن عدد الأصوات التي صوتت بالإدانة؟ منذ البداية,سيدي؟ |
| Sana bunu sormak zorunda olduğuma inanamıyorum, ama ondan hoşlandın mı? | Open Subtitles | حسناً,أنا لا أستطيع أن أصدق أنني يجب أن أسألك عن هذا |
| CA: Buraya gelebilir misin çünkü bu sızıntının özelinde sormak istiyorum. | TED | كريس: تعال هنا لأني أريد أن أسألك عن تصريح محدد. |
| Yeni bitti. Bir şey soracağım. Sandviçin üstünde "kahraman" yazıyor. | Open Subtitles | دعني أسألك عن هذه الساندوتش إنهم يقولون أنه تدعى البطل |
| Eee... Şu doğum kontrol hapı satmayan adamla ilgili birşey sorayım. | Open Subtitles | دعني أسألك عن هذا الرجل الذي لا يبيع أدويّة تحديد النسل. |
| Bu şekilde geldiğim için üzgünüm. Sana bir şey sormam gerek. | Open Subtitles | آسف لدخولى بدون اذن هكذا أريد أن أسألك عن بعض الأشياء |
| Muhtemelen, soracağımı düşündüğün şeyleri henüz sormadım, bu yüzden anlatmam gerekenleri anlayışla karşılamanı bekliyorum. | Open Subtitles | لم أسألك عن الأمور التي ظننت أني سأسأل عنها لذا أتوقع منكِ أن تتفهمي ما سأخبرك به |
| Hayatta kalan kazazedelerden birini neden ziyarete gittiğinizi sorabilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني أن أسألك عن سبب زيارتكِ لأحد الناجين في المستشفى؟ |
| Teşekkürler. Bunu duyduğuma sevindim. Ama nedenini sorabilir miyim? | Open Subtitles | ،شكراً، يسرنا ذلك لكن هل لي أن أسألك عن السبب؟ |
| Rachel Seybolt hakkında soru sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أسألك عن الفتاة ريتشل سيبولت ؟ |
| Onların üstünde ise bölge piskoposu var. Şuraya. Ne ile ilgili olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | و في القمة , الأسقف الأبرشي هل لي أن أسألك عن نواياك ؟ |
| Kızkardeşiniz için topladığım çiçeklerle ilgili bir şey sormak istiyordum. | Open Subtitles | كنت أريد أن أسألك عن الزهور التي جلبتها لأختك. |
| Önemli bir şey sormak istiyorum, ama gerçeği söyleyeceksin. | Open Subtitles | أريد أن أسألك عن شئ مهم وأريدك ان تجيبنى بالحقيقة ماذا؟ |
| Sana bir şey sormak istiyorum. Bu fikri tarif edecek iki kelime var-- | Open Subtitles | أريد أن أسألك عن شئ ..لدى كلمتين لتفسير هذه الفكره |
| Sana bir soru soracağım Sadık, sen hiç olmazsa denedin. | Open Subtitles | أريد أن أسألك عن شئ بما أنك على الأقل حاولت |
| O zaman bir denizci olarak başka bir denizciye şunu sorayım: | Open Subtitles | اذاً دعني أسألك عن شيء.. كبحار يسأل بحاراً آخر |
| Dinle, sana sormam gereken bir şey var ve umarım fazla özel değildir. | Open Subtitles | عليّ أسألك عن شيء ما وآمل ألا تعتبري الأمر شخصياً. |
| Muhtemelen, soracağımı düşündüğün şeyleri henüz sormadım,.. | Open Subtitles | لم أسألك عن الأمور التي ظننت أني سأسأل عنها |
| Ben de sana bunu soracaktım ve sen de onun sende olmadığını ve onun nasıl buraya geldiğini bilmediğini söyleyecektin. | Open Subtitles | كنت أخشى أنني سأضطر أن أسألك عن هذه و من ثم ستقول بأنها لم تكن لديك و كيف ستعلم بأن هذا ما يجري ؟ |
| Eğer seninle çalışacaksam, sanırım ne iş yaptığını sormalıyım. | Open Subtitles | ينبغي أن أسألك عن طبيعة عملك إن كنت سأعمل معك. |
| Üniversite başvurularını şimdi hiç sormuyorum bile. | Open Subtitles | أنا حتى لا أريد أن أسألك عن عن تطبيقات الكلية الأن. |
| - Sana listeyi sormadım. - Sana adını sordum. | Open Subtitles | أنا لم أسألك عن القائمه أنا أسألك عن إسمك |
| Sana savaşı sorsam, bana muhtemelen Shakespeare'i anlatırsın, değil mi? | Open Subtitles | أسألك عن الحرب, من المحتمل أن تلقى شكسبير تجاهى, أليس كذلك ؟ |
| Sana bunu soruyorum çünkü... eğer mahkeme olursa bu soru sorulacak, ve ben buna cevap isteyeceğim. | Open Subtitles | أنا أسألك عن هذا لأن إذا هذا ذهب إلى المحكمة هؤلاء المستوجبون سيصعدون و سأريد جواباً |
| Pekâlâ Jessica, yaşınızı sormayacağım ama bu gelecekle ilgili bir soru mu? | TED | حسنا، جيسيكا، أريد أن أسألك عن عمرك و لكن هل من الضرورى أن يكون السؤال عن المستقبل |