"أفواه" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağzından
        
    • ağzına
        
    • Ağızları
        
    • ağzı
        
    • boğaz
        
    • ağızlar
        
    • ağızlarına
        
    • ağız
        
    • ağızlarında
        
    • ağızlarından
        
    • erzaklarınızı
        
    Eminim o korkunç kaltak, bir çocuğun ağzından dişlerini söker, değil mi? Open Subtitles أعني، تلك الحقيرة الفظيعة تأخذ الأسنان من أفواه الأطفال، هل أنا مخطئة؟
    Dünyanın ilgisiz olduklarını düşündüğü çocukların ağzından büyük bir sorular dalgası çıktı. TED فيضان من الأسئلة تتدفق من أفواه الأطفال الذين يبدون في نظر العالم أنهم غير مهتمين.
    Bütün gün parmaklarınızı insanların ağzına sokuyorsunuz. Tırnaklarınıza bakın. Open Subtitles أنت تضع أصابعك في أفواه الناس طوال اليوم، انظر لأظافرك
    Köpeklerin Ağızları pistir ama doğal antikorlarıyla pek çok şeyin üstesinden gelebilirler. Open Subtitles أفواه الكلاب قذرة جداً لديها مضادات حيوية طبيعية لقتل معظم الأشياء
    İnsanların ağzı delik. torba değilki büzesin. Open Subtitles أفواه الناس لا تغلق بقول الإشاعات وبما أنك قد زرتنا هنا عدة مرات
    Besleyemeyeceği üç boğaz daha almadan önce benim fikrimi soran bir koca. Open Subtitles الحصول على زوج يأخذ رأيي قبل دعوته 3 أفواه لا يمكنه إطعامها
    Bunun yerine maddi dünya, açık ağızlar ile guruldayan karınların doyurulmasından, dünyanın dengesine kadar sürdürülmesi gereken bir yaşam döngüsüdür. TED وإنما، هي دورة الحياة التي يجب الحفاظ عليها ــــ من إطعام أفواه الجائعين وقرقرة البطون، إلى توازن الأرض.
    Ve üretim hatlarından dünyadaki çocukların ağızlarına akıp gitmeye başladı. TED و بدأت خطوط الإنتاج بالعمل لتوصل اللقاح إلى أفواه الأطفال حول العالم
    Gıcırdayan üç ağız, vebanın nüfusu nasıl etkili şekilde bitirdiğini simgeliyor. Open Subtitles و ثلاث أفواه رمزية تعني. مدى فعالية الطاعون للتأثير على السكان.
    Genellikle onları bebekken annemizin ağzından almaktayız. TED عادةً ما نلتقطها كرضّع من أفواه أمهاتنا.
    Dinle, insanların ağzından çıkanları duymayı pek fazla sevmem, ve duygulu konuşma anlarını da sevmem. Open Subtitles أسمع أنا لا احب أن أسمع ما يخرج من أفواه الناس وأنا لا أحب دقائق الكلام الناعم
    Eğer ki et üretimi insanların ağzından lokmalarını almaz ise, tarım bütün Dünya'yı besleyebilir. Open Subtitles مايكفي لتغذية جميع البشر لو لم يسرق تربية الماشية من أجل اللحوم اللقمة من أمام أفواه الكثير من البشر
    Başka insanların ağzına değmiş olan şeyleri ağzına götürmek nasıl yıkamış olursan ol, çirkin bir şey. Open Subtitles وضع الاشياء في فمك التي تكون في أفواه الآخرين بغض النظر عن كيفية غسله , أنها مقرفه
    Dinle, zengin üniversitelilerin ağzına mücver tıkıştırmak için burs almadım ben. Open Subtitles انظر، لم أحصل على منح دراسية حتى أقوم بوضع الطعام في أفواه الجامعين ، حسنٌ ؟
    Kafalarını aslanların ağzına sokan adamlar top güllesinden fırlatılan talihsiz ufak tefek insanlar. Open Subtitles الرجال الذين يضعون رؤوسهم في أفواه الأسود، الأقزام غير المحظوظون الذين يقذفون من المدفع.
    Ağızları bile yoktur bu yüzden yemek yiyemezler ve birkaç gün içinde ölürler. Open Subtitles ليس لديهم أفواه لذلكلايستطعيونالأكل، ويموتون خلال أيام فحسب
    Öncelikle Demir Kardeşler'in Ağızları dikilmemiştir. Open Subtitles بداية، أفواه الأخوات ليست مدروزة.
    On ağzı olsa bile diyecek bir şeyi yok. Open Subtitles حتى لو كان لديه 10 أفواه فلا يوجد مايمكنه قوله
    Toy ve eğitimsiz adamlar. Sadece besleyecek daha fazla boğaz ederler. Open Subtitles . رجال جدد , غير مدربين . إنهم ليس إلا أفواه كثيرة لإطعامهم
    Seçici olmayan mekanik ağızlar. Open Subtitles أفواه تلقائية ليست صعبة الإرضاء
    Ayrıca beslediğin onca tenyanın ağızlarına girecek olan yemeğe göz dikemezdim. Open Subtitles بالإضافة , لن أقبل أخذ الطعام من أفواه أولئك الدودات الشريطية التي تغذينها
    Bu kez kollara -- ağız takmaya karar verebilirim. TED في هذه الحالة سوف أضع سوف أضع أفواه على الأطراف.
    O ağızlarında hediye atları seyir değil kullanılan eminim. Open Subtitles أنا واثق بأنه معتاد على عدم رؤية أفواه الخيول المهداة
    Filmler, benzer şekilde bizi ikna edebilir, seslerin çevredeki hoparlörler yerine aktörlerin ağızlarından çıktığı gibi. TED الأفلام أيضا، تستطيع إقناعنا أن الصوت يخرج من أفواه الممثلين وليس من مكبرات الصوت التي حولهم.
    Belki de erzaklarınızı hak etmeyenlerle paylaşmazsanız yeterli olur. Open Subtitles سيكون كذلك لو لم تهدر مواردنا على أفواه غير مستحقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more